M. Nedim Tepebaşı

Tarih: 24.03.2024 15:39

Hakların Korunmaması Zulümdür

Facebook Twitter Linked-in

Bir toplum güzel ahlâkını yitirirse her şeyini yitirdi demektir, tutunacak dalı kalmamıştır. Güzel ahlâk, "Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim" buyuran Peygamberin mirası ve emanetidir, ahlâkın bozulması, emanetin korunmaması demektir.
 

Toplumlarda ahlâk zafiyeti her zaman olmuştur, ahlâksızlık her zaman, her yerde vardır ve olmuştur, çok eskilerden beri de varmış da nasıl gizlendi ise gizlenmiş, şimdilerde ahlâksızlığını paylaşmayı, açığa vurmayı cesaret veya dürüstlük zannedenlerin ifşalarından, sosyal medyadaki paylaşımlardan dolayı toplum bu ahlaksızlıklardan haberdar olmaya başladı. Neden mi söz ediyorum, elbette ki çocuk istismarlarından, kadın cinayetlerinden, eşlerin birbirlerini aldatmalarından, son günlerde gündem olan LGBT'den, kimileri için para kazanma kapısı olarak görülen fuhşiyattan söz ediyorum, ahlâkı koruyamayan, ahlâkı ve insanları korumak için tedbir almayan etkisiz etkin güçten söz ediyorum, bunları gördükleri halde görmezlikten gelen etkin güç savunucularının suskun kalmalarından ya da işlenen suçlara kılıf bulma gülünçlüklerinden söz ediyorum.
 

Kişinin can güvenliği, ırzı ve namusunun korunması birinci derecede hakkıdır, korunmadığı yerde etkin güç suçludur, eğer yasalarda bu koruyucu yaptırım yoksa, bu düzenlemeyi yapmayanlar suçludur, bunu dünyada kimse sormazsa Allah sorar zira bu, kul hakkı olduğu kadar Allah hakkıdır da, neden mi, din anlayışına göre insanın bedeni kendisine emanettir, bu emaneti koruması için kişiye yardımcı olmak da etkin gücün görevidir, bunun yanında bireyin de işin kendine ait tarafında kendini koruması kendinin görevidir. Eğer bunlar ihmal edilip yapılmıyorsa, etkin güç de birey de suçludur. Kadın, erkek, çocuk, ihtiyar, meczup kim olsa da bu kutsallıkların, etkin güç veya birey tarafından korunmamış veya birey tarafından korunamamış olması en büyük zulümdür. Erkin, her şartta koruyuculuk görevi vardır çünkü gücü vardır. Demek ki zulüm sadece Gazze'de, Ukrayna'da ya da başka bir yerde değildir, haksızlığın yaşandığı, suçlunun ceza görmediği, güçsüzün itilip kakıldığı her yerde zulüm vardır! Zulmü ortadan kaldırmamak, bu duruma sessiz kalmak, zulme zulüm dememek suçtur, en azından Allah katında bunlar suçtur. Allah'ı işlerine karıştırmamak da zaten en büyük beladır. Kimseye; "Tercih sizin" demiyorum, bunu kimse de diyemez, çünkü hakların korunması konularda kimseye tercih hakkı yoktur.
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —