M. Nedim Tepebaşı

Tarih: 09.07.2025 00:59

Gördüklerimiz ve Anlamadıklarımız

Facebook Twitter Linked-in

Görüyoruz fakat gördüklerimizi belki anlayamıyoruz ya da anlamaya niyetimiz yok veya istekli değiliz!

Dün pazara uğradım, bir üreticide diğer zamanlardaki pazarlar dâhil, bu yıl hiçbir yerde görmediğim tazelikte ürünler gördüm, fiyat diğerlerine göre az biraz yüksekti ama olsun, ben üreticinin desteklenmesi taraftarıyım, pazarcı her zaman alışveriş yaptığım birisi, aldığım ürünlerin parasını verdim, üstünü vermesini bekliyorum, pazarcı unuttu, "Paranın üstünü verecek misin?" deyince, "Haa" dedi bu sefer de parayı eksik verdi, hanımı da oradaydı, hanımı; "Ne oldu sana böyle, bugün sende bir hâl var!" dedi, kendisi de "Doğru" dedi, sonra da "Uykusuzluktan kafa mı kaldı, kendimi toparlayamıyorum" dedi, hayırdır dedim, "Saat dörte kadar nöbet tuttum, sonra az uyudum, namaza kalktım, namazdan sonra da pazara yetiştirmek için bu ürünleri topladım, pazara geldim. " dedi, hayırdır ne nöbeti dedim, "Domuz sürüsü geliyor, bahçeyi talan ediyor" dedi. Birkaç gün önce de Alanya'da pazar yerine domuz sürüsü girdiğini okumuştum, görevli ekip bunları vurdu diye epeyce  hoplayanlar olmuş, bu, burada dursun.

Haberlerde sürekli görüyoruz; son günlerde karpuz üreticilerinden kimi karpuzu ücretsiz halka dağıtıyor, kimi de yollara atıp parçalıyor, pazarda, karpuzun kilosu kaça diye sordum, satıcı "beş lira" dedi, pazarcı ilave etti; "Daha rekabet yapıp 1 liraya verenler varmış" dedi, gerçekten üreticiye çok yazık.

Geçen bağa gittim; hiç ürün yok, ilkbaharda sadece zeytinlerde çiçek vardı ama zeytin de yok, sadece Bertiz değil, bölgede hiçbir yerde ceviz, badem, üzüm hiçbir şey yok, hepsini don vurdu!

Pazarda bir kadın" Bizim bağda hiçbir şey yok, dut bir tane bile yok"diye anlatıyordu, evet doğrudur.

Birçok yöreyi don vurdu, birçok ürün üstünde kurudu, don geçtikten sonraki ekilen ürünlerse bir kısmı para etmiyor, olanlar ise pahalı güç yetmiyor, ara sıra marketlerde kiraz gördük ama satın almak bazıları değil büyük çoğunluk için ne mümkün, kilosu beş yüz lira idi! Elbet alanlar aldı, onları bekleyen ne var bilemeyiz!

Mülkün Allah'ın olduğunu ne kadar kişi düşünüyor, bilinçli olarak idrak edebiliyor bilemeyiz ama görünen bir şey vardır ki Allah'ı işine karıştırmayan çok kişi vardır, peki, Allah, kendini tanımayanlara, bu kadar ahlâksızlığa, vurgunculuğa, yolsuzluğa, talana, daha nelere nelere izin verecek mi?

Benim düşüncem ve inancım kimseyi bağlamaz, kimseninki de beni bağlamaz,  kimseyi de etkilemek niyetinde de değilim, benim bildiğim Allah kullarını üzmez ama yola gelmeleri için bazı müeyyideler uygular, ürünlerin yok olması, olanların para etmemesi, saygısız, ortalığı pisleyenlerin çoğalması, yalanın, talanın, çatışmaların, adam öldürmelerin, zinanın artması, faizciliğin ticarete dönüşmesi, haksızlıkların ayyuka çıkması, daha yığınlarca olumsuzlukların alenen işlenmesi, bulaşıcı hastalıklar gibi yayılması, bunların hepsi, bana göre; insanların kendi elleri ile yaptıklarına karşılık  birer ilahî cezadır, bu benim kişisel görmüşümdür, kimseyi de etkilemek niyetinde değilim. Bunların arasındaki en büyük hata ise doğrudan olmasa da dolaylı olarak Allah'ın dışındakilerin Allah'ın yerine konulmasıdır. Görünüşe göre kimse doğrudan Allah'ın dışındakileri Allah'ın yerine koymuyor ancak icraatların içinden, arasından, farkına varılmadan böyle bir tehlikeye yol gidiyorsa işte o zaman bir daha yandık demektir.

Dilerim, Allah geleceğimizi hayra yöneltir, diyecek başka da söz bulamıyorum.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —