Sevgili
Okurlar!
Bilindiği
üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı teröristler tarafından hunharca şehit
edilmiştir. Öldürülen bu masum insana sıkılan kurşunlar devletimize ve
milletimize kastetmiş hainler tarafından yapılmıştır. Şehitlerimizin kanlarıyla
Lanetlenmiş olan bu zalimler yaptıklarının bedelini ödemişler ve Şeytanla
birlikte sonsuza dek kötülüğün girdabında hayvani hırsın çocukları olarak
anılacaklardır.
Teröristler, kendilerini yozlaştıranlarla ve
suç iştirakçileriyle birlikte kör ve azgın iradelerini öfke, korku, kıskançlık,
kin, hırs ve şiddet yüklü bedenleriyle çekecekleri sonsuz cezaya da
sürüklenmişlerdir. İsyan günahıyla
lekelenen teröristler, iyiyi, güzeli yaşayanlara düşman, ahlaksız ve
günahkârlar karşısında amansız dost, doğruyu, daleti, vatanperverliği
yaşayanlara karşı terörist, zalim insanlar karşısında ahlak yasalarını bir
tarafa bırakarak daha aşağı derecelerde rol alanlardır. Bunlar, birliği ve
beraberliği bozan, etrafa korku, kaygı ve dehşet saçan, çevresindekilerce kayrılıp iltifata boğuldukça insanlık duygusunu yitirenleridir. Toplum ve
milletimizin çözülmesini, bölünüp parçalanmasını, insanlar arasında var olan
sevgi ve sevincin ıstıraba çevrilmesini, ülkemizin kana bulanmasını, bireysel
ve toplumsal bağların koparılmasını gerçekleştirmek için programlandırılan
şeytani / emperyalist güçlerin uşağıdır bunlar.
Değerli
Okuyucular!
Şeytanın,
fitne ve desisenin neşet ettiği yerde iyiliğin, güvenin, vefanın bulunması
mümkün mü? Şeytana uyarak kibirle, talanla, ihanetle, her türlü suçu işleyerek
gözü dönmüş hainlerin ne denli çekilmez caniler olduğunu bu ülkede bilmeyen
kaldı mı?