Baraj Sistemi Kalkmalı Mı? Olması Gereken Nedir?

Demokrasinin, hukukun üstünlüğünün var olduğu; ekonomi, sağlık, ulaşım, eğitim gibi toplumu doğrudan etkileyen kavramların geliştiği, "nitelikli insan" sayısının çoğunlukta olduğu; kısaca refah seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde seçim barajına gerek yoktur. Çünkü seçim barajı demokrasiye aykırı olmasından dolayı, kişilerin veya siyasal örgütlerin seçme ve seçilme hakkını kısıtlamak ya da engelleme olarak algılanabilir.

Burada parantez açılması gereken en önemli unsur, belirleyici olan "nitelikli insan" kavramıdır.

Nitelikli insandan kasıt okur-yazar oranı olarak algılanmamalıdır.

Nitelikli insan nasıl olunur?

Yaşadığı devletin, ikamet ettiği bölgenin problemlerinin ve toplumsal, bireysel çıkarların farkında olup, yanlışları görebilme ve düzeltebilme uğruna fikir veya icraatta bulunmakla olunur.

Daha açık bir ifadeyle nitelikli insan, sadece tüketici değil, üretici de olabilmelidir.

Nitelikli insan çok olduğu toplumlarda seçim barajına gerek yoktur. Çünkü nitelikli insan, aday veya partileri iyi analiz edip "yeterlilik ilkesi" esasına dayanarak onları seçer.

İnsan, akılcı ve politik olunca aday veya partiler de zorunlu olarak kendilerini halka kabul ettirmek için çabalarlar.

Örnek verecek olursak: İktidar, bir sonraki seçimde muhalefet olma korkusuyla politikalarını belirlerken, muhalefet ise iktidar olabilme umuduyla politikayı ele alır.

Esas itibariyle dış politikada birlik, bir olma önemsenirken; iç politikada projeler, tasarılar, icraatlar üzerine çalışmalar yapılıp, zıt görüşlerin bir konu hakkındaki getiri ve götürüleri, bir başka ifadeyle konunun analizi farklılıklar gösterir. Bu, bizdeki gibi muhaliflik olarak algılanmayıp zenginlik olarak görülür. Devlet ve millet çıkarına hizmet için farklı alternatif düşüncelerdir. Bu tip toplumlarda halkın takip ettiği somut ve sayısal veriler seçimde belirleyici rol oynar.

Fakat bizim gibi değerleri, gelenek ve kültürü ön planda tutan toplumlarda sayısal verilere, somut olaylara bakış açısı oldukça zayıftır.

Anayasamızda her ne kadar "Sosyal bir hukuk devleti" olduğumuz mevcut olsa da bu kitapçıkta yer almaktan öteye henüz ulaşamamıştır.

Gelenekçi, partizanlığın ve siyasal kutuplaşmanın var olduğu toplumlarda halk, adayların veya partililerin inançlarına, gelenek ve göreneklerine, giyim ve kuşamlarına, toplumsal konuların sadece maddi boyutuna bakarlar. Bir de adaylardan veya partililerden sağlayacakları bireysel menfaatleri göz önünde bulundururlar.

Örnek verecek olursak: Manevi yönden siyaset ve yönetim ile alakası olmayan bir kanaat önderi etrafındakilerin desteği ile meclise girebilir. Burada önemli olan husus, bulundukları grubun menfaatidir. Peki, böyle bir seçilmişin devlete veya millete ne gibi faydası olabilir?

Maddi yönden bakacak olursak, bu ülkede herkesin tanıdığı Uzan`ın Genç Partisi, olmayacak vaatlerle bile % 7 civarı oy aldı.

Şimdi böyle bir adaylar veya parti % 10`luk baraj sistemine takıldı diye üzülmek mi gerekir, sevinmek mi?

Bu, toplumumuzun, insanımızın ne kadar acı da olsa mürekkep yalamış cahil(!) olduğunun göstergesi değil midir?

Canı sıkılanın parti kurduğu bir ülkede yaşıyoruz. Çünkü ülkemizde siyasi parti kurmak için bir izin veya sınırlama yoktur.

Baraj sistemi olamasa ülkemizde yasa çıkarmak mümkün olur mu? Uzlaşma veya doğruda bir olma erdemine sahip olabilir miyiz?

Çağdaş toplumlarda farklılık, çok seslilik "demokrasi ve farklı bakış açısı" olarak değerlendirilirken, bizim gibi toplumlarda bir "başkaldırı" olarak algılanmaktadır.

Baraj sisteminin mevcut şartlarda kaldırılması gereksiz ve bir o kadar da siyasi istikrar açısından oldukça korkutucudur.

Öncelikle olması gereken insanların devlete, bireye ve siyasete bakış açısını değiştirmektir.

Siyaset tabiri caizse bir ülke için olmak ya da olmamaktır. Bunu etkileyen ise seçme ve seçilmedir.

Bu aşamadan sonra siyasi partilerin kuruluşuna sınırlama ve özel hizmet şartları getirilmelidir.

Hedef: Barajın kaldırılmasından ziyade;

1.Nitelikli insan yetiştirmek,

2. Nitelikli parti kurmak olmalıdır.

 


FARUK ALİ SÖZBİLİCİ

2.02.2015 10:50:40


Kahramanmaraş’lı Minik Dâhiden Dünya Birinciliği

Afşin ve Göksun’da Miniklere Özel Tiyatro Gösterisi

Kır Ailesinin Acı Günü

Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı