1986 yılı itibariyle, Fransa"nın Haut Jeura bölgesindeki Saint Claude yerleşim merkezindeki Türk çocuklarının eğitiminde Milli Eğitim Bakanlığı"nca görevlendirildim. Yapılan kültür anlaşması doğrultusunda derslere girdiğim kolejlerde Türk Kültürü dersleri, sınıflar itibariyle haftada 4 saat.İnisiyatif bütün bütün size bırakılmış. Ne müfredat var,ne kaynak Pariste bir eğitim müşaviri var. Ayda bir etkinlik raporu gönderiyorsun, hepsi o kadar Öğrencilerimin çoğunluğu Fransa"da doğmuş,Fransız okullarında temel eğitim almış çocuklar.Eğer ailede duyarlılık varsa çocuğa yansıyor.Yoksa açıkça kimlik kaybı söz konusu.Türk Kültürü dersleri ihtiyari,isteyen katılıyor,sınıf başarısının saptanmasında da bir etkinliği yok.Duyarlı ailelerin çocukları bir formasyon kazansınlar diye ailelerinin istemi doğrultusunda derslere iştirak ediyorlar.Çok büyük özveriyle çalışmayı gerektiriyor.Vicdanın,inancın,hamasi duyguların seni ona mecbur kılıyor.Allah"tan korkmazsan gününü gün eder,laklakayla vakit geçirebilirsin.
Bütün bu olumsuz ortama rağmen
,vatandaşlarımız içinde ;çok duyarlı ,fedakar
insananlar var
Tanıdığım Vehbi Demirağ bunlardan biri.İşçi olan Vehbi Hoca;vatan
,millet,bayrak,inanç sevgisiyle dolu bir insan.Bir karşılık beklemeden boş
zamanlarında Kur"an kursları
düzenler,Ramazanlarda mukabele
okur,toplu ramazan iftarları düzenler,Anadolu"yu adeta yaşatırdı.Kendi özel
çabasıyla kiraladığı,bir mekanda,bu yöredeki
Türk işçilerini Cuma günü toplar;vaiz ve nasihatlarda bulunur,Cuma
namazları kıldırırdı.Sözün özü bir eğitim gönüllüsüydü
Bir Cuma,Selüpsen"de
kiraladığımız mekanda ,Cuma namazı
kılmak için toplanmıştık.Birkaç Fransız
yakın civarımız gelip küfür ve hakaretlerle defolup gitmemizi
istiyorlardı.Pitbullarını da üzerimize saldırtmak tehdidinde
bulunuyorlardı.Karşılık verilse mutlaka
polislik olunur ve haksız çıkarılırdık.Vehbi
Hocanın uyarısıyla,boyunlarımızı büküp içeriye doluştuk.Dışardan gelen
seslerden anladığımız kadarıyla, namaz süresince de tehditler devam etti.Gel
de gürül,gürül vatanında eda ettiğin
cumalara özlem duyma?""Vatan sevgisi, imandandır."" Kutsi hadisindeki
mesaj her Türk"ün imanının bir
zerresidir.Cennet vatanımız bizlere ne
nimetler bahşetmiş.Bunu sıla derdine düşünce daha bir güzel idrak ediyorsun.
Avrupa"da gördüğüm kadarıyla en bağnaz Hıristiyan mezhebi Katolik"liktir.Hatta Protestanlar onları
putperestlikle itham ederler.Katolik olan Fransızların çok bağnaz
itikat ve inanışları vardır.Kendilerinden olmayan unsurları hep ötelemek
itiyatları vardır.Çalıştığım yerin adı Saint Claude adlı azizin
adıdır.İlgilinin mumyası
katatralin mihrabındadır.Ayinlerde adeta ona tapınırlar.Fransızca tabirle rasist(ırkçı) insanlardır.Bu bağnazlığı,ilkelliği en güzel,
Victor Hougo Notre Dame De Paris atlı romanında
işlemiştir.Hatta Hougo"nun
gizlice Müslüman olduğu da söylenir.Daha dün gibi,1960 lı yıllarda Fransız Lejyonerlerin katlettikleri
Cezayirli 250 000 müslümanın kanı henüz kurumadı
Ehl-i Salib"in İslam
ülkelerine yaptığı topyekun saldırı
meydanda
Özellikle Otadoğu kan revan içinde.Siyonizmin taşaronluğunu yapan Batı, Müslümanları bunalttı.Müslümanlar
kendilerini ifade edemez ,savunamaz konuma
getirildi.Ellerindeki üstün
teknoloji ile ,kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar.İnsanların içinde
oluşan kin , nefret intikam duygusu volkan haline geldi.İşte bu çaresizlik ,bu
sıkıştırılmışlık insanları bireysel
terörizme itiyor.Bir de buna istihza alay,aşağılama eklenince sabır taşı çatlıyor.
Kuaşi kardeşlerin CharieHebdo
dergisine yaptıkları saldırının tasvip
edilecek bir yanı yok.Bunu kimse de savunamaz.Kanım odur ki psikolojik bir
bunalım sonucu ortaya çıkmıştır.Sen
şöyle böyle ,provakatörlerle İslam Dünyasını karıştır.Nahak yere Müslüman Müslümanı kırsın,üstüne üstelik onun
kutsallarıyla alay et kim olsa feveran
eder.İnsan çaresizlik karşısında acze düşünce
kendini feda eder.
Endişem odur ki Paris"teki bu
olay, bahane edilip Haçlı zihniyeti hortlatılmasın.İnancım da odur ki
Kur"ani manada :""Kendilerinin dinine girmedikçe onlardan bir yakınlık,dostluk göremeyiz.""Bu Kur"ani hakikatı
değiştirmeye de kimsenin gücü yetmez.