9 Haziran 2015 genel milletvekili seçimine ilişkin seçim sath-ı mailine yavaş yavaş giriyoruz. Sular da ısınmaya başladı. Öteden beri sürüp gelen sari bir hastalığımız var. Seçtiklerimiz birbiriyle barışık yaşayamaz. Biri,diğerinin ayağını almaya çalışır. Seçimin hemen ertesinde kentteki resmi kurumlarda kadrolaşma hareketleri başlar. İster ki bütün kurumlarda kendi dedikleri olsun. Diğeri etkin olamasın. Toplumda,falan kurumun müdürü, falan milletvekilinin adamıdır .İşini o kanalla halledebilirsin kanısı, topluma yerleşmiş bir kanıdır. Bu çekememezlik milletvekilleriyle de sınırlı değildir. Milletvekilleri, bu kentte yarattıkları katma değerle, istihdamla övünülecek düzeyde olan liyakatli iş adamlarını da muarız edinirler. Onlara tepeden, küçümseyici tavırlarıyla ayak bağı olurlar. Bunun birçok müşahhas örnekleri de var. Şimdi Büyükşehir olduk. Falan belediye başkanı, falancanın adamı, fiş mekan da bir başkasının adamı Bu belediyeler daha verimli nasıl hizmet üretir, diye kafa yoran yok. Yeni projeler neler olabilir? Diyerek kafa, kafaya verip yaratıcı çalışmayı Hak getire Gerçekte bu kısır döngüyü bu kent 25 yıldır yaşıyor. Tektesellim, değişime çok az zaman kalmasıdır. Halkımız da bu yanlış gidişe bu kez dur der.Yeni başkanlarımız da temennim ,bu hendi kaptan kurtulur.
Zaman,zaman ümit var olsam da
otokrasinin işleyişine bakınca
ümitsizliğe düşüyorum. Demokrasinin işleyişinde, başlangıçta yanlış bir uygulamanın içindeyiz. Adayların
merkezi yoklamayla saptanmasındaki anti
demokratik uygulama, demokratik düşünceyle taban tabana zıt
Vesayeti elinde
tutmak isteyen liderlerin bu uygulama
işine geliyor. Oysa Batı"da olduğu gibi,dar bölge sistemiyle, vatandaşın
belirlediği adaylardan oluşan millet
meclisimiz oluşsa, ne kadar güzel
olurdu, diye düşünüyorum.
Madem, bu konuda biz kemale
ermemişiz, geçmişten ders çıkararak ,değişik bir yöntem uygulayalım. Belki benim görüşüm çok radikal
gözükebilir. Fakat Kahramanmaraş"ın
siyasi geçmişinde örnekleri var. Fevkalade de yararlı sonuçlar vermiştir. Ben şöyle bir
hatıralarımızı tazelemek istedim. Bu kent
doğumlu, olmayan temsilcileri bu kentte iz bırakarak gitmişlerdir. Hizmetleri
ve adları belleklerdedir. Bir dönem belediye başkanlarının atamayla geldiği
dönemde; 1933-1936 de doktor binbaşı
Hasan Sükuti Tükel belediye başkanlığı yapmış. Pınarbaşı içme suyunu
Terkos sistemine alarak, halk
sağlığına ne denli önem verilmesi gerektiğini göstermiştir. Gene
Pınarbaşı suyu üzerinde kurduğu hidro elektrik santraliyle Kahramanmaraşlıyı elektrikle
tanıştırmış. Daha o yıllarda yenilenebilir enerjiyi Kahramanmaraşlıya göstermiş.
Şimdi iş adamlarımızın çevremizdeki
hesleri gürül, gürül enerji üretiyor.
1950 seçimlerinde Demokrat
Partiden milletvekili seçilen Kilisli
rahmetli Nedim Ökmen"i bizim jenerasyon tanır. Liyatli bir isim
Seçilmesinin
hemen akabinde 2. Menderes hükümetinde Tarım Bakanı oldu. Tarıma yönelik Kahramanmaraş"a çok hizmetler üretti.Katıksız bir halk çocuğuydu. Maraşta biriyle: "İtin
ayağından, dikeni çıkarırdı.""
Ankaralı İbrahim Sadi Öztütk"ü
anlatmaya gerek var mı? Hem belediye başkanlığı, hem milletvekilliği
dönemlerinde bu kente hizmet etti. Trabzon Caddesi, Azerbaycan Bulvarı ,Bahçelievler
Mahallesi, Maraş Kalesi, Pınarbaşı Çınar Altı Mesire Alanı, Alıç Sekisi Bağ
Evleri, Atatürk Parkı hep onun eserleri
Kahramanmaraş onun döneminde belediye hizmetleriyle
tanıştı. Ankara cumhuriyet senatosu üyeliği döneminde de Kahramanmaraş"ı ve Kahramanmaraşlıyı
unutmadı. Başı ağrıyan Ankara"da ona koşardı.Yakınlarda vefat etmiş, Allah
rahmet eylesin.
Trabzonlu valimiz Necmeddin Karaduman"ı birçoğumuz biliriz. Döneminde
Gazi Ortaokulunda öğretmendim. İcraatlarını
yakından izleme şansım oldu. Hizmetlerinden
dolayı,Kahramanmaraşlı onu bir yerlere taşıdı. 1983 seçimleri öncesi, gene aday
arayışı içinde olan insanımız, Ali Rıza Büyükdereli başkanlığında Ankara"da
ANAP"lı
bu heyet emekli Vali Karaduman"ın adaylığı için rahmetli Özal"la görüşecekler. Görüşmelerden
Karaduman"ın haberi yok. O tarihte Alman
Kültür Merkezinde kurstayım. Heyetle aynı yerde kalıyoruz. Nezaket gösterip
benim de fikrimi sordular. Ben de alkış tuttum. İşin ilginç yanı, Özal da
Karaduman"ı tanımıyor.Alınan rendevuda Özal "Çağırın şu adamı bir tanışalım.""
diyor. Karaduman çağrılıyor.Özal Kahramanmaraş"ta listenin başında rahmetli Alaeddin Kısakürek"in olacağını kendisini de memleketi Trabzon"dan aday göstereceğini söylüyor. Böylece vefalı
Maraşlı Karadumanı"ta meclis başkanlığına kadar taşımış oluyor.
Kahramanmaraş"taki bu
çekememezlik hastalığı için, seçilecek bu milletvekillerine bir ivme kazandırmak
adına; hizmetlerinden söz ettiğim bu
insanlar emsali Kahramanmaraş
doğumluların dışından adaylar da bulalım. Parti mülahazası gütmeden bu
insanları da seçilebilinecek sıralara
koyalım. Bir karalizör, bir maya olur. Eski yöntem devam ederse; eski tas, eski
hamam, bir şey değişmez. "Benim oğlum bina okur, döner, döner gene okur." Elle raya,
biz yaya, yola devam ederiz.