En Yüce Paye; İlim

İlim, bir tarife göre; "ilk insan ve peygamberden, son peygambere kadar tebliğ edilen dinin esasları ile, bize kainatı, dünyayı, hayatı, ölümü ve ölüm ötesini, fert ve toplum olarak nasıl ve hangi düsturlara bağlı kalarak yaşayacağımızı öğretip, öğrenerek, dünya ve ahiret mutluluğunun yollarını açmaktır". Bir şeyi, her şeyi, olduğu gibi bilmek ve kavramak, Allah"ın Esma"sının tezahüratını görüp anlamaktır.

Bilgi, aranılan şeylerin en şereflisi, kazanılmaya çalışılan şeylerin en faydalısıdır. Çünkü sahibini değerli yapar. Cenab-ı Hak "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Zümer Suresi Ayet-9) buyurmak suretiyle bilenle bilmeyenin müsavi olmayacağını açıklamıştır. Yine "Bunları ancak bilenler anlar" (Ankebut Suresi Ayet-43) buyurmak suretiyle bilgisiz olan kimselerin akıllarının ermeyeceğini beyan etmiştir. Bir Hadis-i Kutside belirtildiğine göre Allah-u Teala, İbrahim (a.s)"a vahyederek "Ben alimim, ilmimi bilenleri severim" buyurmuştur.

Bilgili olanlar güçlü ve üstün olurlar, çünkü ilim hem bir süs hem de maddi ve manevi kazanımlara neden olur. Çünkü; ilim sayesinde insanlar kendi emsallerinden ileri geçerler ve insanlar arasında saygınlık kazanırlar. Onlara emsal ve yol gösterici olurlar.

Bilginin kıymetini ancak ondan anlayan ehli bilir. Bilgi öyle bir değerdir ki! O yine kendisi ile idrak ve takdir edilir. Bir hikmet ehlinin dediği gibi: "Cahil, ölümünden önce ölüdür. Cismini kabir yapmış gezer, eğer bilgi ile dirilmezse mahşere kadar dirilmez."

Bilgi ve ilim babadan evlada değil, hocadan öğrenciye miras kalır ve sahibini mutlu eder. O yüzden Allah"ın Resulü (s.a.v.) "Kadın, erkek her mümine ilim öğrenmek farzdır." (İbn-i Mace) buyurmuşlardır.

Faydalı her ilim kıymetli ve şereflidir. Ancak bütün ilimlerin bir kişi tarafından öğrenilmesi imkânsızdır. O yüzden; her mükellef için ibadetinde lazım olan şeylerin bilinmesi farzdır. Çünkü, bu ilim, mükellefi bizzat ilgilendirir. Onun ibadetinin sıhhati için elzemdir.

Derinlemesine ilimlerin bütün dallarını öğrenmek ise Farz-ı Kifayedir, ki! Toplumun ihtiyaçlarını karşılamak ancak böyle mümkün olup, bu ise birçok kimseyi ayrı-ayrı ilgilendirir. "Kimin ki ilimden payı yoktur . Zillettir; herhangi bir ilim ki, aklın desteğinden mahrumdur, şaşırtıcıdır."

Allah"ın Resulü (s.a.v.) "Boş zamanı ilme veren kurtulur. Alimler ve Salihler olunuz, olamazsanız alimler ile oturunuz, onları dinleyiniz, sizi doğru yola götürürler. Zilletten kurtarırlar." Diye buyurmuştur.

Görülüyor ki bilgiyi seven değer kazanır, âlimlerle düşüp kalkan hürmet görür, cahillerle beraber olan hakir düşer. İyi ile kötüyü birbirinden ayıracak kadar safiyet sahibi olmayan kimseden daha talihsiz kimse düşünülemez. Cehaletten ve cahillikten Allah"a sığınırız. İlmin ve bilginin yol gösterici ve kurtarıcı nurundan Allah bizleri mahrum etmesin. Çünkü ilimden mahrum olan zelil ve rezil olur. Cahilin nimeti çoğaldıkça kabahati artar. Zamanı iyi değerlendirip bir an önce ilme ve bilgiye ulaşmak için gayret sarf edelim.

Resulullah (s.a.v.) Hadis-i Şeriflerinde; "Kişinin malayaniyi terk etmesi İslamiyet"inin güzelliğindendir" (Tirmizi İbn-i Mace) diğer bir Hadis-i Şeriflerinde ise; "İki büyük nimet zarara uğratılmaktadır. Sıhhat ve boş zaman." (Darimi, Ahmed Bin Hanbel, Müsned) buyurmuşlardır. Başıboş olan insan çiğ ve cahil kalır. Bütün belalar değerli olan vakitleri boşa geçirmekten kaynaklanır.

İlme ve bilgiye ulaşıp sahip olabilmek için ise, "Kuvvetli bir akıl, derin bir zeka, güzel bir idrak ve anlayış, bitmeyen bir arzu ve istek, hayatımızı devam ettirecek maddi imkan, yeterli ve elverişli zaman, beden, ruh ve zeka sağlığı, kötü düşüncelerden ari ve beri bulunmak; uzun ömür, gerekli ilmi derinlik ve genişliğe sahip, bıkmadan ve yorulmadan öğretmek azminde bulunan hoca, öğretmen ve bu şartlar tam anlamıyla kendisinde bulunan mütevazı kimse, en bahtiyar, en mesud talebe (öğrenci) dir" denilmiştir.

Ararken küçülenler, aranırken büyürler. Gerek öğretenler, gerekse de öğrenenler, öğretip öğrenmenin kıymetini iyi bilmelidirler. "İlme ve alime hürmet gösteren Rabbi"ni ta"zim edendir." Yunus"un dediği gibi;

İlim, ilim bilmektir

İlim, kendin bilmektir.

Sen kendini bilmezsen

Bir kuruca emektir.


İMRAN KILIÇ

6.12.2014 00:00:00


Kahramanmaraş’lı Minik Dâhiden Dünya Birinciliği

Afşin ve Göksun’da Miniklere Özel Tiyatro Gösterisi

Kır Ailesinin Acı Günü

Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı