Kurban Allah"a yakınlaşma anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, kurban bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Akıllı, özgür, yolcu olmayan ve dini ölçülere göre zengin sayılan her müslüman, Allah"ın rızasını kazanmak gayesiyle kurbanını keser. Kurban kesmek farz bir ibadet değildir. Hanefi mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre ise, sünnettir. Kur"an"ın verilerine göre konuyu ele alacak olursak, kurban bir sosyal yardımlaşma türüdür. Kurban kesiminde önemli olan ve hatta dini olan, kan akıtmak değildir. Kurban kesiminde yüce yaratıcının arzu ettiği, kesilen hayvandan yoksulların yararlanmasıdır. Allah Taala"yı et ve kanla ilişkilendirmek, olaya "kan akmazsa borç yerine getirilmiş olmaz" mantığıyla bakmak Kur"an"ın kabul etmeyeceği bir yaklaşım olur. Nitekim Kur"an-ı Kerim Hac suresi 37. ayetinde: "Kurbanların etleri de kanları da Allah"a asla ulaşmaz. Allah"a sizin takvanız ulaşır" buyrulmaktadır. Kurban bayramı, fakirin ve kimsesizin zenginin varlığından pay aldığı, yardım gördüğü, sosyal yardımlaşma ve dayanışma bayramıdır, hayvan boğazlama bayramı değildir.
Kurbanı başkasına kestirirken," Allah rızası
için kurbanımı kesmeye seni vekil ettim demek yeterlidir. Kurbanı başkası alıp
başkası kesecekse: "kurbanımı almaya, aldırmaya, kesmeye ve kestirmeye seni
umumi vekil ettim demesi yeterlidir. Ya da kısaca: " Kurban işimi halletmek
için seni umumi vekil ettim" demek de yeterlidir.
Kurban kesmeye vekil olan, sahibinden ayrıca izin almadıkça veya umumi vekil
edilmedikçe, başkasını kendine vekil yapamaz. Umumi vekil ise başkasını, o da
bir başkasını vekil yapabilir. Vekil, vekâlet aldığı kimseler adına kurban
keser veya başkasına da kestirebilir. Birden çok kişiye vekâlet verilebilir.
Kurbanın derisi fakire verilir. Veya
evde kullanılır. Yahut devamlı kullanılacak bir şey karşılığı verilir. Tükenen
bir şey veya para karşılığı satılmaz. Derisi, eti satılırsa, parası fakire sadaka
olarak verilir.
Kurbanlar çağdışı, kaba ve
iptidai bir görünüm ve metotla kesilmemelidir.
Kurbanlarımız sevgi, şefkat ve merhametin kurbanı olmalıdır. Bunun
içindir ki kurban, güçlü insanın karşısında nasıl ezildiğini, nasıl hırpalandığını
yavaş yavaş tükendiği hissini duymamalı, görmemelidir. Müslümanlar olarak,
merhametin ilahi bir kaynak olduğunu, oradan şefkat ve sevginin fışkırdığını
bilmeliyiz; o nedenle de tüm canlılara şefkat ve merhamet göstermeliyiz. Çünkü
Allah"ın huzurunda dilsiz yaratıklardan da hesaba çekileceğimizi biliyoruz. Ve
yine biliyoruz ki, hiçbir ibadet ve hiçbir kurban merhametin, şefkatin,
sevginin önüne geçemez. Çünkü kâmil insan, ancak çevresinde canlı ve cansız
varlıklara hep rahmet olma yolunda duyarlı olan kimsedir.