Kahramanmaraş Dosyası 4

Bir ara mecliste, başka iller yapıyor, biz de parkomat uygulamasına geçelim görüşü gündeme gelmişti. Ben aynı cadde üzerinde bir evde oturuyordum. O gün ben de, bu apartmanlar yapılırken otopark parası alındığı halde neden böyle yapılmak istendiğini, böyle bir işlem olursa arabaları nereye park edeceğimizi sormuştum. Daha sonra bu düşünceden vazgeçilmişti. Ancak sonraki dönemde deneme için denilip tartışmasız bir kararla bir cadde üzerinde uygulamaya konulan bu sistem, sonraki yıllarda mantar gibi her tarafa yayıldı. Kiraya veren memnundu, kiraya alan kaç kere memnundu. Parkomat ihalesinin birinde, ihaleye girenler ihaleyi kendileri almak, kendileri dışındakileri diskalifiye etmek için riyaset katında ortalığı birbirine katmışlardı. Demek ki bu işler de böyle yürüyordu.

Şöyle bir değerlendirme yapacak olursak; belediye kiraya verdiği caddelerin parasını alıyor, kiralayan kişi ya da firma park eden araçlardan park ücretini alıyor, arabasını parkeden yolu işgal ederek işine bakıyor, işin ezasını, cezasını ise yolda normal seyrini yapanlar çekiyor. Ülkede en yüksek vergiyi arabası olanlar ödüyor, park ücreti ödeyerek yollar üzerinden para kazananları arabası olanlar destekliyor, servisler, muayene istasyonları, parça üretenler, satanlar, tamir edenler, oto yıkayıcıları, aksesuarcılar hepsi araba üzerinden para kazanıyor, ne üretken bir araç değil mi? Arabalar olmasa epeyce iş açığı doğacakmış meğer!

Vatandaşın ne çektiğinden haberdar olması gerekenlerin onların durumundan haberleri yoksa ortada bir yanlışlık var demektir. Yakın zamanda yazmıştım yine; Atatürk Bulvarı ya da caddesi üzerinde, Saraçhane çarşısı girişinde 20 saniye durdum, 80 lira para cezası adresime geldi. Şimdi bu reva mı? Arabasını park eden, bir saatliğine bir lira elli kuruş park ücreti ödeyecek, ben 20 saniyeye 80 lira ödeyeceğim." Sen ceza gerektiren bir şekilde park etmişsin" denilebilir. Park edecek yer vardı da ben mi park etmedim? Kentin nüfusu üç yüz bin iken iki tane çok katlı otopark vardı, nüfus beş yüz bine ulaştığı halde yeni otopark/lar hâlâ yapılmadı. Merkezdeki ara sokakların tamamı, gündüzleri ev sahiplerinin kapılarına kadar arabalarla doludur.

Bir iş yapılacağı zaman önce o iş enine boyuna değerlendirilmeli, işin yapılış şekli planlanmalı ve bir defalığına yapılmalıdır. Mesela Şekerdere yolu yapılırken orası baştan; alt geçitleriyle birlikte galeri sisteminde yapılmalıydı. Eski belediye başkanlarımızdan birisi ile bir defasında konuşurken bu düşüncemi söyledim. O da ;"O yolu ben yaptırdım. Yolun altını tonoz yaptırdık. Ancak galeri sistemi yaptırmayı da o an düşünememişiz. Yalnız dikkatinizi çekerim, benim sizler gibi meclis üyelerim yoktu."demişti. Sonra ben, belediye çalışanı arkadaşlara yolun altındaki tonozu sordum. Arkadaşlar da tonozun çok derinde kaldığını, içinden yürüyerek Belediye Sosyal Tesislerine kadar gelebildiklerini, orada havanın bittiğini, daha ileriye gidilemediğini söylemişlerdi.

Burada söz gelmişken o eski başkanımızın, çalışma arkadaşlarının kendisine yardımcı olacak kişilerden seçilmemiş olması karşısında iç geçirmesi ve yakınmasına karşılık bizzat şahit olduğumuz ve içinde bulunduğumuz dönemlerde, mecliste ve komisyonlarda görüşülen konulara, yorum yapmadan kabul edecek, parmak kaldıracak kişiler aranmış olması, devam eden bir yönetim zaafı ve hırsından başka bir şey değildi.

Bir defasında bir komisyon toplantısı bitiminde komisyon üyesi bir arkadaş bana;"Arkadaşlar gitsinler de sana bir şey soracağım." demişti. Arkadaşlar gittikten sonra da;"Bu yöneticiler neden iş bilenlerle çalışmazlar ya da çalışmak istemezler?"diye sormuştu. İş bilenlerle çalışmak şöyle dursun şayet hasbelkader yakınlarında böyle birisi varsa tez zamanda ondan kurtulmak isteyenlerden bu memlekette istenmediği kadar bulunması mümkündür. Belki de bizim kentimizin en açmaz yönlerinden biri budur. Hemen her yerde bu tür işleri görmek zor değildir. Mesela bir yazı mı yazıyorsunuz, yazınızın okunmasının iki sebebi olur; ya yazıda birilerini eleştirmelisiniz, o zaman o kişinin muhalifleri o yazıyı okur ve tavsiye ederler. Ya da bir kişiyi överseniz, başta kişinin kendisi yazıyı çok kimsenin okuması için çaba sarf eder, aynı zamanda etrafındaki kişiler de aynı eforu sarf ederler. Bu devirde hesabı olmayan kişi zor bulunur. Birilerini birçokları yüceltir fakat yüceltilen o yüceltenleri görmez bile. Bu durum her geçen gün biraz daha yoğunluk kazanmaktadır. Ancak işe yarayacak, bir yerde çalışmalara katkısı olacak bir yazıyı çoğu zaman gören olmadığı gibi sorumlu olduğu halde gösteren de olmaz. Daha yakın zamanda eski SSK idare binasının sosyal donatısının yapılarak halkın istifadesine sunulmasını teklif etmiştim. Merkezde bunun ihtiyaç olduğunu yazmıştım. Müspet veya menfi hiçbir yerden bir açıklama gelmedi.

 "Akıllı adam başkalarının aklından yararlanan kişidir."sözü bizde çoğu zaman işlememiştir. Gerektiğinde istişare etmek bizim vazgeçilmez ilkelerimizdendir. Zaten meclis de bu demektir. Meclise gelen her konu yanlış bile olsa kabul edilecekse o meclis üyeleri ne iş göreceklerdir, bu şekilde davranmak o kişilere hakaret değil midir? Komisyon üyeleri için de aynı durum geçerlidir. İşlerin doğru yapılması için konuları görüşmek, gerekiyorsa tartışmak yetkili için bir nimettir.

Bu bağlamda şehir imar planları da aslında bir kişi tarafından yapılmamalıdır. Bu kadar ciddi bir konu ancak komisyon marifetiyle planlanmalı sonra da ciddi bir şekilde mecliste tartışılmalıdır. Bu iş, sadece bir şehir plancısının eline teslim edilmemelidir.

Şehir imar planları, kentte hâlihazır yaşayan ve geleceğin insanlar için yapılıyorsa, insanların maddi ve manevi ihtiyaçları dikkate alınmalıdır. Bu durumda kurulacak komisyonda; şehir plancısı yanında inşaat mühendisi, mimar, jeoloji mühendisi, harita mühendisi, eğitimci, psikolog, sosyolog, din görevlisi, bir kadın temsilci, bir çocuk temsilci, sağlıkçı gibi mesleklerden ve kişilerden gerektiği kadar temsilci bulunmalıdır. İnsanların ihtiyaçlarını bu sayılan meslek erbabı kişiler göz önünde bulundurarak nelerin yapılması ve nasıl olması gerektiğine dair görüşlerini beyan ettikten sonra bu görüşler çerçevesinde plan yapılmalıdır.

İmar planında yeteri kadar okul, ibadethane, sağlık, yeşil alan, sosyal tesis, spor kompleksi, insanları meslek sahibi yapacak atölyeler, kültürel faaliyetlerin yapılacağı binalar için yapılacak işin en rahat ve verimli bir şekilde yürütülmesine imkân verecek yerler önceden ayrılmalıdır. Yeteri kadar okul yeri bulunmayan, rastgele yerlere cami yapılan, sosyal donatısı bulunmayan bir kentte yaşadığımızı unutmuyoruz. Bunlar ilgi ister, kendinize bunları sorun yapmayı ve çözüm aramayı gerektirir. Valilik ya da Milli Eğitimin yana yana okul yeri aramaları, Diyanet İşleri Başkanlığı"nın cami yeri için en az 2500 metre kare arsa şartına uymayıp kendince düzenlemeler yapmayı, insanların yaşadığı yerde insanların sosyal ihtiyaçlarının dikkate alınmaması ve benzerlerinin hepsi imar planın ayıbıdır.

Kent merkezinde, her haliyle güvenilir tuvaletlerin olmayışı bir eksikliktir, bu eksikliği eleştirenler kesinlikle haklıdırlar. Hâlâ bu ihtiyaçların karşılanması için imar tadilatlarının doğru bir şekilde, zamanında yapılmaması yerel yönetimlerin, imar komisyonlarının ayıbıdır. Bir tarafta bu sıkıntılar devam ederken bir başka taraftan da benzer sıkıntılar devam etmektedir. Tuvaleti, lavabosu, suyu olmayan yerlere işyeri ruhsatı verilmemelidir. Bu konuyu da sürekli gündeme getirdim, daha yeni yapılarda bunların işlerlik kazandığı görülmektedir.

 


M. Nedim Tepebaşı

23.09.2014 00:00:00


Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

Cumhuriyetin 102. Yılına Özel Konser KSÜ’de Gerçekleştirildi

Güreşin Kalbi Kahramanmaraş’ta Attı

TGGF Başkan Vekili Şahin Hopur’dan Milli Takıma Moral Ziyareti