10 Ağustos 2014 tarihinde
ülkemizde ilk kez halkın oyları ile cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı.
Bilindiği gibi 46`ya kadar tek
parti olan CHP kendi dilediğini cumhurbaşkanı yapıyordu. 46`da çok partili
sisteme geçildikten sonra Demokrat parti iktidara geldi ve kendi adayını
cumhurbaşkanı yaptı. Ne var ki 60 ihtilali ile ne demokrat parti kaldı ne de
onun getirdiği cumhurbaşkanı Celal Bayar... İhtilalin kudretli orgenerali Cemal
Gürsel cumhurbaşkanı oldu. Böylece vesayet dönemi kaldığı yerden tekrar
başladı.
Cumhurbaşkanlığı makamını
sivillere layık görmeyen, sivillerin bu işi beceremeyeceği inancında olan
askerler bu makamı sivillere kaptırmamaya özen gösterdiler. Halk üzerinde ve
seçilmişler üzerinde bu amaçla baskılar kuruldu.
Bu alanda ilk hamleyi rahmetli
Özal yaptı ve gözü gibi sevdiği partisinden ayrılarak cumhurbaşkanı oldu. Onu
Demirel takip etti. Sonra da A.Necdet Sezer...
2002 yılında AKP`nin iktidar
olmasıyla cumhurbaşkanlığına Abdullah Gül seçildi. Çok sıkıntılı bir seçim
oldu. Kavgalar gürültüler oldu ama sonunda Abdullah Gül`e alışıldı. Ülkeyi ve
dünyayı dolaşan bir gayret göstererek halkın kalbini kazandı.
Artık vesayet dönemi de
kapanmıştı.
Bu dönemin kapanmasında
şimdiki genelkurmay başkanımız Necdet Özel`in de büyük gayretleri vardır.
Abdullah Gül`ün
cumhurbaşkanlığının sonunda yapılan seçimde (ekranlardan yansıdığı kadarıyla)
Recep Tayyip Erdoğan, oyların %53 kadarını alarak ilk turda seçimi kazandı ve
cumhurbaşkanlığı makamını hak etti.
Abdullah Gül`ün
cumhurbaşkanlığını hazmetmekte zorlanan muhalefet çok patırtı çıkarmıştı. Bu
patırtılar bir iki yıl sürmüştü. Şimdi hiç sevmedikleri Tayyip Erdoğan`ı
hazmedebilecekler mi, merak konusu. Gerçi şu ana kadar bu anlamda bir şeyler
olmadı ama adamlar Erdoğan`ı sevmiyorlar. Bir kulp bulacaklar. Devlet Bahçeli,
Erdoğan`ın seçim çalışmalarında devlet imkânını kullandığını, adil bir seçim
olmadığını söyleyerek bir kulp hazırlığını ima etmişti ama ne olur, haftaya
ortaya çıkar.
Bu seçim, çok ders çıkarılacak
bir seçimdir.
AK Parti açısından
değerlendirilmesi gereken durumlar vardır.
MHP açısından ciddi ipuçları
vardır.
CHP açısından üzerinde çok
konuşulacak malzemeler vardır.
HDP için de, yani Selehattin
Demirtaş için de yorumlanması gereken gelişmeler vardır.
Cemaat için de öyle...
Dış güçler için de öyle...
Yorum sizin...