Mühürlemek, sona erdirmek ve
bitirmek anlamındaki bu kelime terim olarak Kur`an-ı Kerim`i başından sonuna
kadar okuyup bitirmek demektir. Hatim Kur`an-ı Kerim`i yüzünden okumak
suretiyle yapılabileceği gibi, ezber okumakla da yapılabilir. Kur`an Kerim`i
okumanın faziletine dair Hz. Peygamber(s.a.v)den pek çok hadis nakledilmiştir.
"Ümmetimin ibadetinin en faziletlisi, Kur`an okumaktır"
(Camiu`s-sağir), Evlerinizi namaz kılmakla ve Kur`an okumakla
nurlandırınız." (Camiu`s-sağir)
Bunlardan başka olarak Kur`an
okunan yere melekler, rahmet ve huzurun indiği, Kur`an okuyanın misk kabına
benzediği, Kur`an okumanın gıpta edilecek bir durum olduğu, Kur`an-ı
ezberleyenlerin toplumun en şereflileri olduğu söz konusu hadislerde anlatılan
hususlardır. Bu nedenle sahabe her zaman ve bilhassa sabah evden çıkmadan önce
bir miktar Kur`an okumaya büyük önem vermiştir ve bunu alışkanlık haline
getirmişlerdi.
Hatmin fazileti hakkında da
Hz. Peygamber (s.a.v)den bir takım hadisler nakledilmiş ve Rusullah: "En
faziletli amel konup göçerdir ki, Kur`an sahibi (Hafız-Kari), Kur`an`a
evvelinden başlar, sonuna kadar olur, sonundan başlar evveline döner ve
hatmeder. (Bitirir ve hemen bir daha başlar). Böylece o, her zaman konup göçer,
buyurmuştur. (Müstedrek) Enes b. Malik`ten rivayet edilen bir hadiste de Hz.
Peygamber: "Amellerin en hayırlısı Kur`an okumaya başlamak ve
hatmetmektedir." buyurmuşlardır. (Kurtubi).
Onun için Müslümanlar sahabe
dönemin-den bu yana hatim indirmeyi, yani Kur`an-ı baştan sona kadar okumayı
sürdüre gelmişler ve bu günde bu sünnet dikkatle ve titizlikle
sürdürülmektedir. Bir önemli noktada Kur`an-ı Kerim`in yüce manaları ve ondaki
hiz-metleri düşünerek okumaktır. Kur`an okuyan kişi daima Kur`an`ın kendisine
hitap ettiğinin bilincinde olmalıdır. Kur`anı ne kadar çok okursak o kadar
faydalı ve sevaplıdır. Kur`an her yıl en az bir defa baştan sona okuyup
hatmetmeyenler O`nu terk etmiş olurlar. Kur`anı okuyup bitirince hatır duası
yapılır. Peygamberimiz buna teşvik etmiş ve bu duanın makbul olacağını haber
vermiştir. (C.Sağir)