Altmış, yetmiş yaşlarındaki
ninelerimiz devlet törenlerinden, nizamiyelerden, askeri törenlerden yaka paça
atılırken siz nerdeydiniz?
Başı kapalı bayan
kardeşlerimiz, ablalarımız üniversitelere alınmazken siz nerdeydiniz?
Başı kapalı olduğu için
meclisten çıkarılan vekilimiz ağlarken siz nerdeydiniz?
Mavi Marmara"da ölen
kardeşlerimize ülkemizin doğusuyla batısıyla, dünyadaki tüm din kardeşlerimizle
el açıp Allah"a yakarırken siz nerdeydiniz?
Filistinli kardeşlerimizin yedisiyle
yetmişiyle o peygamber topraklarına kanları akıtılırken siz nerdeydiniz?
Suriyeli kardeşlerimize yardım
eli uzatıldığında, Mısır"ın istiklali için hep bir olduğumuzda, Doğu"daki
kardeşlerimiz can verdiklerinde siz nerdeydiniz?
Tapınağınıza çekilmiş kendiniz
dualar, olmayan hadisler mi hazırlıyordunuz? Yok yok siz şimdi susarsınız,
kanınız donar, durun ben söyleyeyim:
Ninelerimiz o eziyeti görürken
siz Allah lafzına dünyaları verecek halisane insanların gözünü boyamakla
meşguldünüz.
Bayan kardeşlerimiz, ablalarım
indirilen ilk ayet olan ikra(oku)"yı yerine getirmek için (her türlü
edepsizliğe, alçaklığa rağmen) okula gitmeye çalışırken sizler malum kişilerin
yaptığı gibi ülkemi zedeleyecek, onur ve haysiyetini kıracak plan ve projeler
hazırlamaktaydınız.
Başı kapalı vekilimizi
mecliste görünce, birçoklarımız ellerini Allah"a açıp hamdü senalar diledi.
Peki ya siz? Siz mi, siz var ya siz Atın bu kadını dışarı." diyen insana
şefaatçi olacağınızı söylediniz. Aziz milletimizi bir kez daha derinden vurdunuz.
Bizler Mavi Marmara"da ölen
kardeşlerimize Fatihalar, Yasini Şerifler okurken siz bir gönül eri olarak o
kardeşlerimizin şehit olmadığını, İsrail"den izin almaları gerektiğini
söyleyecek kadar kendinizi aştınız. Pardon ama Allah"ın terazisi sizin elinizde
mi? Yoksa o da mı rüyanıza girdi?
Filistinli din kardeşlerim
vatanının, milletinin, dininin, ailesinin birliği ve dirliği için intifada
naraları atarken sizler size düşman olması gereken devlet, örgüt ve partilerle
ittifaka girip utanmadan bunu da Allah rızası adı altında yaptınız, yapıyorsunuz.
Suriyeli kardeşlerimiz Beşşar
Esed zaliminin elinden çekerken bizler tek yürek olup ne yapabiliriz arayışına
girdik. Hükümetimiz, birkaç kuruluş ve dernek, Allah rızası için gelip yardım
eli uzatan vatandaşlar oradaki kardeşlerimizin bir nebze olsun ihtiyaçlarını
gidermeye çalışırken, sizler bazı ülke ve örgütlerle aynı ağzı kullanıp, engel
olmak için, menfi duygularınız için, her türlü fitne ve fesadı çıkaracak kadar
alçaldınız! Bizler Suriyeli kardeşlerimize el uzatırken siz o eli kırmaya
çalıştınız. Bu millet bunları unutmaz kardeşim! Rabbim; o zalimin, ona yardım
ve yataklık edenlerin oyunlarını başlarına çevirir inşallah.
Doğudaki kardeşlerim zulümle
can verdilerinde siz ırkçılık peşindeydiniz. Orda ölen insanları
umursamayanlar, Türk"üyle Kürt"üyle baba ocağından uzakta vatan topraklarının
bütünlüğünü korumak için omuz omuza şehit düşen insanları görmezden gelenler,
ülkemize zarar veren fitneciler öldüğünde taziyede bulunup acınız acımızdır
dediler. Hakikaten Hamaslı kardeşlerimize terör militanı diyen de bunlar değil
miydi?
Partili olarak değil, taraflı
tarafsız herkesin başbakanlığı yakıştırdığı, birçok ülkede Allah sizin
başbakanınız gibi başbakan bize de nasip etsin duaları edilirken siz
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan"a beddualar etmekten kaçınmadınız. Kulun
görmediğini de görecek olan ancak Allah"tır.
Haşa! Meydana inmek hacca
gitmek gibidir diyerek milletimizi sokağa dökeceğinize inanıyorsanız ne mutlu
ki o günler geçti, size körü körüne bağlı olacak Anadolu insanımız kalmadı
artık, siz bizi çok yaraladınız. Dershanem kapanmasın" diye bir tweet atmak
Peygamber Efendimiz(sav) ile Uhut"ta savaşmış gibi olmaktır diyecek kadar
fenalaştınız. Dinden uzak, imandan yoksun bir hale gelip maskenizi kendiniz
düşürdünüz beyler. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ağabeyimizin dediği gibi: Yıllarca
bu milleti karanlığa ittiniz, 40"ta, 60"ta, 80"de de ittiniz. Az bir ses
çıkardık, tapınağınıza gittiniz. Suyunuz ısındı beyler, ısındı kaynıyor."