Türkiye"nin bir zenginlik
olarak gördüğümüz tüm farklılıklarını birbirinden ayırmak birbirine rakip ve
düşman gibi göstermek kimin haddine!
Selahattin Eyyubi`nin sancağı
altında Kudüs`ü fetheden, Çaldıran`da Yavuz Sultan Selim`in ordusunda,
Çanakkale"de, Yemen"de, Sarıkamış"ta, Kutülamare`de vatan topraklarını birlikte
savunan, Cumhuriyeti birlikte kuran biz değil miydik?
İstiklal Marşı`nı dinlerken
hepimizin yüreği kabarmıyor mu? Yemen Türküsünü dinlerken gözlerimiz yaşarmıyor
mu?
Fuzuli`nin şiirleri nasıl
ruhumuza hitap ediyorsa, Ahmedi Hani`nin dizeleri de aynı şekilde bizi
duygulandırmıyor mu? Neşat Ertaş, `Gönül Dağı` dediği zaman her birimizin
tüyleri ürperiyor. Aynı şekilde Şivan Perver, `Halepçe`, `Hazal` dediğinde
gönül dünyamızın derinliklerine dalıyoruz. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş
Veli, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal bu toprakların mayasını yoğururken
Cudi`nin, Munzur`un eteklerinde dolaşan dengbejler (Kürt halk ozanlarına
Kürtlerin verdiği isim) de aynı topraklara, aynı kardeşlik mayasını atıyordu.
Horon bizim horonumuz, zeybek
bizim zeybeğimiz, halay bizim halayımız, zılgıt bizim zılgıtımız, bizi
birbirimizden ayırmak kimin haddine, bizim kardeşliğimize kastetmek kimin
haddine, bizi birbirimize düşürmek birbirimize düşman eylemek kimin haddine?
Türkiye Cumhuriyeti"nin tüm vatandaşlarını birbirine ayrı gayrı görmek kimin
haddine!
Peygamberi miraçtan indirip
kamyona bindirmek kimin haddine!
Fatih"in fethettiği
İstanbul"u, taşıdığımız bu güzel emaneti almak kimin haddine!
Vatandaşın dini duygularını
istismar etmek kimin haddine!
Bu ülkeyi, atalarımızın
Türk"üyle, Kürt"üyle, Laz"ıyla, Çerkez"iyle, Alevi"siyle, Ermeni"siyle nice
birlik ve beraberlikle kanının aktığı bu vatan topraklarını bir örgütün
yükselişi için feda etmek kimin haddine!
Birileri diyor ki: Biz
kazanacaksak; bu camia, bu yapılanma zarar görmeyecekse memleket kaybetse de
olur, Türkiye olmasa da olur.
Şimdi bunlara cevaben Bediüzzaman
Said Nursi"nin sözlerine kulak verelim:
"Milletimizin imanını
selamette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum
yanarken, gönlüm gül gülistan olur."
Akla gelen soru şu:
Milletimizin birliğiyle, dirliğiyle, tüm yuvalarıyla selametini isteyip kendi
ahretini millete tercih etmeye razı, ahir zamanda asrısaadet hayatı yaşayan bir
dini lider mi? Yoksa şikeye, siyasete, bankaya, polise, mite, milletin
iradesine el atan bir dini lider mi? Takdir yüce milletimizindir!
"Ey mü"mine kin ve adavet
besleyen insafsız adam! Her ikinizin Halıkınız bir, Malikiniz bir, Mabudunuz
bir, Razıkınız bir. Hem Peygamberiniz bir, dininiz bir, kıbleniz bir; sonra
köyünüz bir, devletiniz bir, memleketiniz bir. Bu kadar bir birler vahdet ve
tevhidi, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettiğini kalbin ölmemiş ise
anlarsın!"
Bizler mü"min olarak hüsnü
zanla yaklaşıp, hizmet ettiğimiz devletin bir olduğunu varsayaraktan onların
hidayete ermesini Allah(cc)"tan niyaz ederiz.