Kur"an Sureleri 11

Yâsîn Suresi

 

19:  Elçiler şöyle cevap verdi: Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz.

23:  «O`ndan başka tanrılar mı edineyim? O çok esirgeyici Allah, eğer bana bir zarar dilerse onların (putların) şefâati bana hiçbir fayda vermez, beni kurtaramazlar.»

30:  Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.

31:  Müşrikler görmüyorlar mı ki, onlardan önce nice kavimler helâk ettik. Onlar tekrar dönüp de bunlara gelmezler.

32:  Elbette onların hepsi (kıyamet gününde) karşımızda hazır bulunacaklar.

36:  Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah`ı tesbih ve takdis ederim.

38:   Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, azîz ve alîm olan Allah`ın takdiridir.

39:  Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner.

40:  Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler.

43:  Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.

45:  Onlara yapmakta olduğunuz ve yapıp arkada bıraktığınız işlerde Allah`tan korkun; umulur ki size merhamet olunur denildiğinde (aldırmazlar).

48:  Onlar: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

50:  İşte o anda onlar ne bir vasiyyette bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.

53:  Olan müthiş bir sesten ibarettir. Bunun üzerine onların hepsi hemen huzurumuzda hazır bulunurlar.

54:  O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.

60:  «Ey Âdem oğulları! Size şeytana tapmayın, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır» demedim mi?

61:  «Ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur» demedim mi?

66:  Dilesek onların gözlerini büsbütün kör ederdik. O zaman doğru yolu bulmaya koşuşurlar, ama nasıl göreceklerdi?

70:  Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.

71:  Görmüyorlar mı ki, biz kudretimizin eseri olmak üzere onlar için birçok hayvan yarattık. Bu sayede onlar bunlara sahip olmuşlardır.

72:  Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını binek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler.

73:  Bu hayvanlarda onlar için nice faydalar ve içilecek sütler vardır. Hâla şükretmezler mi?

76:  (Resûlüm!) O halde onların sözleri sakın seni üzmesin. Kuşkusuz biz, onların gizlemekte olduklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz.

77:  İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.

78:  Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: «Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?» diyor.

81:  Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.

 

Sâffât Suresi

 

1-4: Saf saf dizilmişlere, toplayıp sürenlere, zikir okuyanlara yemin ederim ki, ilâhınız birdir.

6:  Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.

7:  Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk.

22-24: (Allah, meleklerine emreder:) Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve Allah`tan başka tapmış oldukları putlarını toplayın. Onlara cehennemin yolunu gösterin. Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!

31:  «Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezayı) mutlaka tadacağız.»

36:  «Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız?» derlerdi.

40:  (Bu azaptan) Ancak Allah`ın hâlis kulları istisnâ edilecek.

56-57:  «Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum» dedi.

58-61: Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek ve bir daha azap görmeyecek değil miyiz? Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur. Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsın.

62-63: Şimdi, ziyafet olarak, cennet ehli için anılan bu nimetler mi daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık.

75:  Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz!

76:  Kendisini ve ailesini büyük felâketten kurtardık.

85:  Hani o, babasına ve kavmine: Siz kime kulluk ediyorsunuz? demişti.

87:  O halde âlemlerin Rabbi hakkındaki görüşünüz nedir?

95-96: İbrahim: Yonttuğunuz şeylere mi ibadet edersiniz! Oysa ki sizi ve yapmakta olduklarınızı Allah yarattı, dedi.

99-100:  (Oradan kurtulan İbrahim:) Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek. Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver, dedi.

103-106: Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.

107-111: Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim`e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır.

112-113:  Sâlihlerden bir peygamber olarak O`na (İbrahim`e) İshak`ı müjdeledik. Kendisini ve İshak`ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler

117:  Her ikisine de apaçık anlaşılan bir kitabı (Tevrat`ı) verdik.

127-128: Bunun üzerine İlyas`ı yalanladılar. Onun için Allah`ın ihlâslı kulları müstesna; onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir.

133: Lût da elbette peygamberlerdendi.

134-136: Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lût`u ve ailesinin hepsini kurtardık. Sonra diğerlerini yok ettik.

139:  Doğrusu Yunus da gönderilen peygamberlerdendi.

148:  Sonunda ona iman ettiler, bunun üzerine biz de onları bir süreye kadar yaşattık.

149:  Putperestlere sor: Kızlar Rabbinin de erkekler onların mı?

153:  Allah, kızları oğullara tercih mi etmiş!

154-156: Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz? Hiç düşünmüyor musunuz? Yoksa sizin açık bir deliliniz mi var?

157:  Doğru sözlülerden iseniz, kitabınızı getirin!

160:  Allah`ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnadır (onlar azap görmeyeceklerdir).

164-166: (Melekler şöyle derler:) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır. Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah`ı tesbih ederiz.

175:  Onların halini gör, onlar da görecekler.


İMRAN KILIÇ

25.02.2014 00:00:00


Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

Cumhuriyetin 102. Yılına Özel Konser KSÜ’de Gerçekleştirildi

Güreşin Kalbi Kahramanmaraş’ta Attı

TGGF Başkan Vekili Şahin Hopur’dan Milli Takıma Moral Ziyareti