Günümüz siyasi, sosyal,
kültürel olayları aktarılırken eskiden olduğu gibi kulaktan kulağa değil,
gözden göze aktarılır oldu. Gözden göze aktarmayı yapansa internet. Yazının
çoklukla kullanıldığı günümüzde her önüne gelen kalemi eline almıyor. Klavyenin
başında gezinirken gördüklerine yapılan yorumlara bir yenisini de kendisi
ekliyor o anda aklına gelenlerle. Evvelini ve ahirini düşünme ufku sıfırlanmış
dersem, haksızlık yapmış olur muyum bilmem.
Kitaplığımdan Gülcan Tanıdır
Alıcı"nın hazırladığı, Yaşar Alparslan ve Serdar Yakar"ın editörlüğünde çıkan
bir kitabı elime aldım. Ukde Kitaplığı Kahramanmaraş kültürüne, tarihine büyük
hizmetler yapan bir çalışmanın öncüsü. Bu çalışmayla beraber Ocak 2011 tarihine
kadar bu iki editörün desteğiyle otuz sekiz kitap yayınlanmış Kahramanmaraş"la
ilgili. Halen de yayınlanmaktadır.
Sünbülzade Vehbi,
Kahramanmaraş"ta doğmuş, burada aldığı eğitimden sonra başkentin imkânlarından
yararlanmak için İstanbul"a gider. Kadılık görevlerinde bulunur. Nesirdeki ve
imladaki kabiliyetinden dolayı kendine devletin resmi yazışmalarında düzeltme
görevi verilir.
Şiirlerinin yanında
sözlükleriyle de tanınan Sünbülzade Vehbi"nin dünyaya gelen oğluna öğütleri
kapsayan manzum kitabı Lutfiyye-i Vehbi"yi okumaya başladım.
Dikkatimi çeken öğütlerinde
oğlunun güzel yazı bilmesini, zihnini imlaya ve anlama yormasını, nefsine ve
arzularına yenilmemesini, iki yüzlülük yapmamasını, sözü usulüne göre
söylemesini, boşboğazlık yapmamasını, yumuşak sözlü olmasını, bazı meclislerde dinleyici
olmasını, kimsenin aleyhinde olmamasını, tok gözlü ve ilim sahibi olmasını
ister. Daha başka öğütleri de var.
Kitapta dikkatimi çeken iki
öğüdü üzerinde duracağım.
Güzel yazı ve imla konusuna
değinirken ilahi ilmin kaynağı Kur"an"ı okumasını ister. Kâğıdın güzel yazıyla
göze hitap ettiğini, bundan dolayı güzel yazının satırlara iplik gibi mücevher
dizme hüneri olduğunu belirtir. Amma bütün zamanını güzel yazıya da aktarmamasını
söyler ve şu öğüdü verir:
"Sarf-ı zihn eyleyegör imlaya
Seni ol vasi ider manaya"
Zihni imlaya yormakla anlama
ulaşılabileceğini belirtiyor Sünbülzade Vehbi. İmlada bozukluk ve hata varsa
yazının güzel olmasının manaya faydasının olmadığını, eğer imlada yanlışlık
yoksa vasat bir yazının okunacağını vurguluyor. Oğlunun dilbilgisi ve yazı
sanatı kitaplarını okursa faydasının ona şu olacağını ifade ediyor:
"Ta ki tashih edesin imlasın
Bilesin yazdığının manasın"
İkinci öğüdüyse heyecan
üzerinedir.
Heyecanlı olmanın sonucu bazı
işler insanı intikam almaya mecbur eder, diyen Sünbülzade Vehbi,
"Hatıra affı getirmez gayret
(heyecan)
İntikam almaya eyler himmet"
le de dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.
Kavga etmemesini, sabırlı olmasını, fırsat düşünce intikam almanın güzel
olduğunu ama yine de mümkün oldukça affetmeye çalışmasını, güzel ahlakın bu
olduğunu belirtiyor oğluna.
Günümüz olaylarına,
karmaşasına baktığımızda her dili olanın yorum yaptığını, sürekli dedikodularla
bir çıkmaza Türkiye"yi sürüklediğini görüyoruz.
Türkiye"yi bir sıkboğaza, bir
vaveylaya sokmamak için interneti kullanırken Sünbülzade Vehbi"nin oğluna şu
öğütlerini unutmayalım:
"Her sözün aslını idrak eyle
Zihnini dağdağadan pak eyle
Nice bilgiç geçinen akıllar
Bildiğin bilmediğin nakıllar"