Türkler yeryüzünde milletler
ailesinin en eski üyelerinden biridir. Türklerin yaşadıkları nice badireler
hiçbir zaman birbirlerinden ayırmaya yetmemiştir. Öyledir ki; Türklerin birlik
ve beraberlik duygusu karşısında demirden dağlar bile engel olamamış o müthiş
duygunun harekete geçtiği anda demirden dağlar bile erimeye mahkûm olmuştur.
Türkler birlik ve beraberlik
duygusuyla aynı ülküde hareket ettikleri zaman önlerinde Allah (c.c.)"nin
izniyle hiçbir güç duramaz. Bunu bilen gözü dönmüş emperyalist, kominist ve
Siyonist devletler necip milletimizin bu duygularını yok etmek istemişlerdir.
Türk dil birliğini yok etmek için ellerindeki tüm imkânları kullanarak dil
birliğimizi baltalamaya çalışmaktadırlar. Bir Türk"ün, bir Türk"ü anlamasını
engellemek ve ayrı birileriymiş gibi kabul ettirmek emperyalistlerin yegâne
gayeleri olmuştur.
Türkoğlu Türk olan Kırgızlara
siz Türk değilsiniz, siz Kırgızsınız, yine Türkoğlu Türk olan Kazaklara siz
Türk değilsiniz, siz Kazaksınız diyerek özbenliğini unutturmaya çalışmışlardır.
Türkiye cumhuriyetinde yaşayan bir Türk, Kırgızistan da yaşayan Türk ile
anlaşmasın, Azerbaycan da yaşayan Türk Kazakistan da yaşayan Türkü anlamasın
işte en büyük gayeleri ve amaçları da budur.
Bunun için Türkiye Cumhuriyeti
Devleti Latin harflerine geçerken büyük bir korkuya kapılan Sovyet Rusya, Türk
Cumhuriyetlerini Kiril alfabesine geçirmiştir. Çünkü Türkler birbirlerini daha
iyi tanırlarsa aynı bir ülkü etrafında toplanacak ve teşkilatçı bir millet
oldukları için emperyalizmin, siyonizmin, ve bölücü izimlerin tekerlerine çomak
sokmuş olacaklar, işte emperyalistlerin en büyük korkuları, kabusları budur.
Bunlara gelecek yüzyılın bütün
bakir yer altı ve yerüstü kaynakları da eklenince bu coğrafyada yaşayan
Türklerin kesinlikle Türkçe konuşmamaları ve birleştirici hiçbir hamlede
bulunmamaları için ellerinden geleni yapıyorlar. Hatta ve hatta Anadolu"da bile
Türkçe konuşulmasını sakıncalı görüyorlar. Bunlara çanak tutan Batı karşısında
kendilerini küçük gören mahcup hisseden monşerlerimiz onların geleneklerini,
onların dillerini, kültürlerini benimsiyorlar.
Türkçe kelimeler dururken Batı
dillerinde konuşulan kelimelerle iş yeri açıyorlar, bundan otuz sene önce kaç
tane yabancı isimli dükkan, kaç tane işyeri vardı. Ya bugün, bu monşerlerimiz
bunlarla da kalmıyor çocuklarına bile yabancı isimler veriyorlar. Şair ne güzel
demiş "öz yurdunda garipsin, öz yurdunda parya" Türkçemizin ve Türklerin halini
bu mısralar en güzel şekilde anlatıyor.
Bu günlerde ekni sitelerde ısmarlama alfabe ve dil çalışmaları başlattılar, nede olsa gaye aynı, amaçları aynıdır. Bunun için dilimiz Türkçe diyoruz. Birlikte ve beraberce çağ açıp kapamak için Efendimiz (s.a.v.)"in müjdelediği topraklarda Allah (c.c.)"ın izniyle ilelebet yaşamak için, büyük devletlerin büyük oyununu Hazar Denizine gömmek için 1071"den beri süregelen haçlı seferlerine karşı koymak için, güzel yarınlar için ve Türk Milletinin Dünya durdukça var olması için, Dilimiz Türkçe diyoruz.
BARIŞ ALPARSLAN IRGAT