AYETLER:
1-"Muhammed Allah"ın Resul"ü
ve Peygamberlerin sonuncusudur." (Ahzab, 40)
2-"Biz seni ancak bütün insanlara müjdeci ve korkutucu bir
peygamber olarak gönderdik; fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler." ( Sebe,
38)
3-"O, nefsinden konuşmaz O (na
inen Kur"an veya onun söylediği sözler kendisine) vahyedilen vahiyden başka bir
şey değildir." ( Necm, 3-4)
4-"Kim Peygambere itaat ederse
muhakkak Allah"a itaat etmiş olur. Kim de aykırı giderse ( aykırılığı kendi
aleyhinedir) zira biz seni onlara koruyucu- gözetici (ve zorlayıcı)
göndermedik; ancak tebliğ için gönderdik." (Nisa, 80)
5-"Allah ve O"nun peygamberi
(Muhammed) bir işe hüküm verdiği zaman mü"min bir erkekle mü"mine kadına kendi
görüşleri, çıkarları (gerektirdiği) için Allah"ın ve Peygamberin hükmüne aykırı
olanı seçme hakkı yoktur. Kim Allah"a ve Peygamberine karşı gelirse şüphesiz
açık bir sapıklığa düşmüş olur." (Ahzab-36)
6-"Allah`a ve Resûl`üne itaat
edin ki rahmete kavuşturulasınız." (Al-i
İmran, 132)
7-"Kendisi için doğru yol
belli olduktan sonra, kim Peygamber`e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka
bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir
yerdir." (Nisa, 115)
SÜNNETİ TERKETME TEŞEBBÜSLERİ
1-İmam Malik Muvatta"ında
Resulullah (s.a.s) in şöyle buyurduğunu rivayet eder: Ben size iki şey
bıraktım; Onlaa sarıldığınız müddetçe ebediyyen dalalete düşmeyeceksiniz. Bu
iki şey de: Allah"ın Kitabı ve Nebisinin Sünnetidir.
2-Ebu Hureyre (r.a.)
anlatıyor: "Allah"ın Resulü buyurdu, -kaçınanların dışında ümmetimden her bir
fert cennete girecektir. Sahabiler tarafından soruldu,- kaçınanlar kimlerdir?
(ya Rasulullah?) -Bana itaat edenler cennete girer, itaat etmeyenler ise
kaçınanlardır.
3-İmam Beyhakinin kendi
senediyle Şebib ibn Ebi Feddalet"i-l Mekki"den rivayetine göre İmran ibn
Hüseyin (r.a) şafaatten bahsedince topluluktan birisi "Ey Ebu Nuceyd! Muhakkak
siz, bize birtakım hadisler naklediyorsunuz ama biz onların aslını Kur"an"da
bulamıyoruz" dedi. Bunun üzerine İmran (sinirlenerek) adama "sen Kur"an"ı
okudun mu?" dedi. Adam "evet okudum" diye cevap verdi. İmran (r.a.) o halde "
sen yatsı namazının dört, akşam namazının üç, sabah namazının iki, öğle ve
ikindi namazının dörder rekat olduğunu Kur"an"da buldun mu?" Dedi. Adam "hayır
bulamadım" cevabını verdi. İmran (r.a.) "öyleyse bunları kimden öğrendiniz? Biz
bunları Resulullah (s.a.s) dan, sizde bizden almadınız mı? Dedi. Ve hadisin sonunda İmran (r.a.) "Resul
size neyi verdi ise, onu alınız ve neyden nehyetti ise, ondan sakınınız.
(Haşr,7) ayetini okudu ve şöyle dedi: "Muhakkakki bizler Resulullah (s.a.s.)
den bir takım şeyler aldık ki, sizin onlar hakkında hiçbir bilginiz yoktur."
Resulullah (s.a.s.) gelecekte sünneti nebevi
hakkında şüphe uyandırmak isteyen kimselerin ortaya çıkacağını haber vermiş ve
bizi onlardan sakınmaya davet etmiştir.
İmam Ahmet ve Ebu Davut sahih
bir senetle Mikdam ibn Ma"di Kerib (r.a.)"in şöyle söylediğini rivayet
etmişlerdir. "Haberiniz olsun bana kitap ve onunla beraber birde misli verildi.
İyi biliniz ki bana Kur"an ve onunla birde benzeri verildi. Dikkat edin karnı
tok bir vaziyette iken, koltuğuna yaslanmış bir şekilde:" Şu Kur"an"a
sarılınız, onda helal olarak bulduğunuzu helal, haram olarak bulduğunuzu da
haram kabul ediniz." Diyecek olan bir adamın gelmesi yakındır. Ancak iyi
biliniz ki Resulullah (s.a.s.) in haram kıldıkları da Allah"ın haram kıldıkları
gibidir. Resulullah"ın bu mucizevî haberi doğru çıkmıştır. Allah teala bu
hususta şöyle buyurmuştur: "Her kim Resul"e itaat ederse Muhakkak Allah"a itaat
etmiş olur." (Nisa, 80)
HZ. PEYGAMBERE İTAAT EDENLER
AHİRETTE ONUNLA BERABERDİRLER
1- Said ibn Cübeyr rivayet
ediyor. Ensardan bir Sahabi Allah"ın Resulü"nün (s.a.s) huzuruna geldi, pek
üzgündü. (Elemli hali Hz. Peygamberin ilgisini çektiği için) ona sordu:
- Ya fülan! Seni hüzünlü görüyorum, ( bir
derdin, bir çözüm bekleyen problemin mi var?) yoksa yanılıyor muyum?
- Ya Resulallah! Aklım bir
hususa takıldı da.(gönlüm mahzun oldu)
- Nedir o ( aklına takılan,
gönlünü kederlendiren?)
- Ya Resulallah! Biz sabah
akşam huzurunuza geliyoruz. (mübarek) Yüzünüze bakıyor, sizinle beraber
oturuyoruz. Yakın gelecekte; (ahiret hayatımızda) Siz Peygamberlerle birlikte
(yüce makamlara) yükseltileceksiniz. İşte o zaman size kavuşamayacağız.
(Sunulan bu köklü sevgi ve
içli bağlılık karşısında ) Allah"ın Resul"ü bu sahabiye cevap vermedi.
(Rabbimizin açıklık
getirmesini bekledi. Bekleyişi de uzun sürmedi.)
Zira Cibril şu (müjdeli)
haberle geldi: "Kim Allah`a ve Resûl`üne itaat ederse işte onlar, Allah`ın
kendilerine lütuflda bulunduğu peygamberler, sıddîkler, şehidler ve salih
kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!" (Nisa, 69)
Allah"ın Resul"ü Ensariye elçi
gönderdi ve (Allah"ın va"di ile) müjdeledi.
2- Bu ayetin indirilişine sebeb olan başka bir
olayı Hz. Aişe (r.a.) şöyle anlatıyor: (Gönlünü sevgi tutmuş mü"minlerden) biri
Hz. Peygamber (s.a.s.) e geldi. (Muhabbetini) şöylece arzetti:
- Ya Resulallah! Siz bana
canımdan sevgilisiniz. Zevcemden sevgilisiniz. Çocuğumdan sevgilisiniz. Evimde
iken sizi anıyorum. Ayrılığınıza tehammül edemiyor da sizi görmeye geliyorum.
(Gönlümce) Size bakıyorum. Ölümümü ve irtihalinizi düşündüğüm zaman (şu
gerçeği) anlıyorum, ( da üzülüyorum) Siz
cennete girdiğiniz zaman diğer Peygamberle birlikte (yüce makamlara)
çıkarılacaksınız. Ben cennete girsem bile sizi göremeyeceğimden korkuyorum.
Allah"ın (sevgililer sevgilisi) Resul"ü ona cevap vermedi. ( Ama O"nu bütün
insanlara elçi olarak gönderen) Allah cevap verdi de Nisa Suresinin 69. ayetini vahyetti. (
M.İ.Kesir, Nisa 69,1/400.)
3- Ebû Sâid eı-Hudri (r.a.)
den Resul-i Ekrem (s.a.s.) Efendimiz: "Allah"ı Rab, İslâmı hak din ve
Muhammed"i Peygamber olarak kabul eden ve buna razı olan cenneti hak eder."
Buyurdu. ( Müslim, Riyâzu"s-Salihin, Hadis No: 1306)
- Cabir (r.a.)"den rivayetle:
"Şüphesiz en doğru söz Allah"ın Kitabıdır. En güzel yol Hz. Muhammed"in
yoludur. Ben bir mü"min için kendisine, kendi nefsinden daha yakınım." (
Buhârî, Müslim, Neseî, İbni Mâce)
- Cabir (r.a.)"den rivayetle:
"Ben halis tevhit inancı ve hoşgörülü bir dinle gönderildim. Kim benim
sünnetimden saparsa benden değildir." (
Hâtib, Târih)
- Enes (r.a.)"den: " Sünnetimi yaşatan beni
sevmiştir. Beni seven cennette benimle beraberdir." (Sizcî)
- İbni Me"ûd ve Ebû Hureyre
(r.a.)"den rivayetle: "Ümmetimin ihtilafı zamanında benim sünnetime sımsıkı
sarılan kimse avucunda ateş
parçası tutan kimse gibidir. Ve o kimseye bir şehit sevabı vardır." ( Hakîm,
Taberânî)