Kur"an Sureleri 3

Yunus Suresi

 

47:  Her ümmetin bir peygamberi vardır. Peygamberleri geldiği zaman, aralarında adaletle hükmedilir ve onlara asla zulmedilmez.

 

Hûd Suresi

 

40:  Nihayet emrimiz gelip de sular coşup yükselmeye başlayınca Nuh`a dedik ki: «(Canlı çeşitlerinin) her birinden birer çift ile -(boğulacağına dair) aleyhinde söz geçmiş olanlar dışında- aileni ve iman edenleri gemiye yükle!» Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti.

52:  Ey kavmim! Rabbinizden bağış dileyin; sonra da O`na tevbe edin ki, üzerinize göğü (yağmuru) bol bol göndersin ve kuvvetinize kuvvet katsın. Günah işleyerek (Allah`tan) yüz çevirmeyin.

87:  Dediler ki: Ey Şuayb! Babalarımızın taptıklarını (putları), yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmayı terketmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın!

 

 

Yusuf Suresi

 

Ayet no:

29:  «Ey Yusuf! Sen bundan (olanları söylemekten) vazgeç! (Ey kadın!) Sen de günahının affını dile! Çünkü sen günahkârlardan oldun»

66:  (Ya`kub) dedi ki: Kuşatılmanız (ve çaresiz kalma durumunuz) hariç, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah adına bana sağlam bir söz vermediğiniz takdirde onu sizinle beraber göndermem!» Ona (istediği şekilde) teminatlarını verdiklerinde dedi ki: Söylediklerimize Allah şahittir.

102:  İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin).

 

Ra"d Suresi

 

8:  Her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik, neyi ziyade edeceğini Allah bilir. Onun katında her şey ölçü iledir.

23:  (O yurt) Adn cennetleridir; oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından sâlih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan onların yanına varacaklardır.

31:  Eğer okunan bir Kitapla dağlar yürütülseydi veya onunla yer parçalansaydı, yahut onunla ölüler konuşturulsaydı (o Kitap yine bu Kur`an olacaktı). Fakat bütün işler Allah`a aittir. İman edenler hâla bilmediler mi ki, Allah dileseydi bütün insanları hidayete erdirirdi? Allah`ın vâdi gelinceye kadar inkâr edenlere, yaptıklarından dolayı ya ansızın büyük bir belâ gelmeye devam edecek veya o belâ evlerinin yakınına inecek. Allah, vâdinden asla dönmez.

39:  Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sabit bırakır. Bütün kitapların aslı onun yanındadır.

40:  Biz, onlara vâdettiğimizin (azabın) bir kısmını sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürürsek de sana ancak (Allah`ın emirlerini) tebliğ etmek düşer. Hesap yalnız bize aittir.

 

İbrahim Suresi

 

4:  (Allah`ın emirlerini) onlara iyice açıklasın diye her peygamberi yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik. Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Çünkü O, güç ve hikmet sahibidir.

11:  Peygamberleri onlara dediler ki: «(Evet) biz sizin gibi bir insandan başkası değiliz. Fakat Allah nimetini kullarından dilediğine lütfeder. Allah`ın izni olmadan bizim size bir delil getirmemize imkân yoktur. Müminler ancak Allah`a dayansınlar.»

19:  Allah`ın gökleri ve yeri hak ile yarattığını görmedin mi? O dilerse sizi ortadan kaldırıp yepyeni bir halk getirir.

22:  (Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: «Şüphesiz Allah size gerçek olanı vâdetti, ben de size vâdettim ama, size yalancı çıktım. Zaten benim size karşı bir gücüm yoktu. Ben, sadece sizi (inkâra) çağırdım, siz de benim davetime hemen koştunuz. O halde beni yermeyin, kendinizi yerin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah`a) ortak koşmanızı reddettim.» Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır.

35:  Hatırla ki İbrahim şöyle demişti: «Rabbim! Bu şehri (Mekke`yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut!»

36:  «Çünkü, onlar (putlar), insanlardan birçoğunun sapmasına sebep oldular, Rabbim. Şimdi kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, artık sen gerçekten çok bağışlayan, pek esirgeyensin.»

37:  «Ey Rabbimiz! Ey sahibimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harem`inin (Kâbe`nin) yanında, ziraat yapılmayan bir vâdiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler.»

38:  «Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki sen bizim gizleyeceğimizi de açıklayacağımızı da bilirsin. Çünkü ne yerde ne de gökte hiçbir şey Allah`a gizli kalmaz.»

39:  «İhtiyar halimde bana İsmail`i ve İshak`ı lütfeden Allah`a hamdolsun! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.»

40:  «Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!»

 

 

İbrahim Suresi (devamı)

Ayet no:

41:  «Ey Rabbimiz! (Amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana babamı ve müminleri bağışla!»

43:  Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar.

45:  «(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik.»

48:  Yer başka bir yer, gökler de (başka gökler) haline getirildiği, (insanlar) bir ve gücüne karşı durulamaz olan Allah`ın huzuruna çıktıkları gün (Allah bütün zalimlerin cezasını verecektir).

 

Hicr Suresi

 

3:  Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler!

9:  Kur`an`ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.

42:  «Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna.»

64:  Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz.

72:  (Resûlüm!) Hayatın hakkı için onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.

 

Nahl Suresi

 

5:  Hayvanları da O yarattı. Onlarda sizin için ısıtıcı (şeyler) ve birçok faydalar vardır. Onlardan bir kısmını da yersiniz.

6:  Sizin için onlardan ayrıca akşamleyin getirirken, sabahleyin salıverirken bir güzellik (bir zevk) vardır.

7:  Bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak güçlüklere katlanarak varabileceğiniz bir memlekete taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok şefkatli, pek merhametlidir.

8:  Atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve (gözlere) zinet olsun diye (yarattı). Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır.

27:  Sonra kıyamet gününde (Allah), onları rezil eder ve der ki: «Kendileri hakkında (müminlere) düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede?» Kendilerine ilim verilmiş olanlar derler ki: «Şüphesiz bugün rezillik ve kötülük kâfirleredir.»

28:  Kendilerine haksızlık ederlerken meleklerin canlarını aldıkları kimseler: Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk, diyerek teslim olurlar. (Melekler onlara şöyle der:) «Hayır, Allah, sizin yaptıklarınızı elbette çok iyi bilendir.»

35:  Ortak koşanlar dediler ki: «Allah dileseydi ne biz ne de babalarımız ondan başkasına tapardık. Onun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık.» Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Peygamberlerin üzerine açık seçik tebliğden başka bir şey düşer mi!

49:  Göklerde bulunanlar, yerdeki canlılar ve bütün melekler, büyüklük taslamadan Allah`a secde ederler.

53:  Nimet olarak size ulaşan ne varsa, Allah`tandır. Sonra size bir zarar dokunduğu zaman da yalnız O`na yalvarırsınız.

54:  Sonra da sizden o zararı giderdiğinde, içinizden bir zümre, hemen Rablerine ortak koşarlar!

61:  Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden cezalandıracak olsaydı, orada hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları takdir edilen bir müddete kadar erteliyor. Ecelleri geldiği zaman onlar ne bir saat geri kalabilirler ne de öne geçebilirler.

64:  Biz bu Kitab`ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.

99:  Gerçek şu ki: İman edip de yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) bir hakimiyeti yoktur.

100:  Onun hakimiyeti, ancak onu dost edinenlere ve onu Allah`a ortak koşanlaradır.

102:  De ki: Onu, Mukaddes Rûh (Cebrail), iman edenlere sebat vermek, müslümanları doğru yola iletmek ve onlara müjde vermek için, Rabbin katından hak olarak indirdi.

118:  Sana anlattıklarımızı, daha önce, yahudi olanlara da haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik, fakat, onlar kendilerine haksızlık ediyorlardı.

Nahl Suresi(Devamı)

Ayet no:                                         

120:  İbrahim, gerçekten Hakk`a yönelen, Allah`a itaat eden bir önder idi; Allah`a ortak koşanlardan değildi.

124:  Cumartesi tatili, ancak onda ihtilaf edenlere (farz) kılınmıştı. Kıyamet günü Rabbin, muhakkak onların ihtilafa düştükleri şey hakkında aralarında hüküm verecektir.


İMRAN KILIÇ

29.12.2013 00:00:00


Kahramanmaraş’lı Minik Dâhiden Dünya Birinciliği

Afşin ve Göksun’da Miniklere Özel Tiyatro Gösterisi

Kır Ailesinin Acı Günü

Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı