Allah için, Allah adına,
fakirden, komşudan, muhtaçtan yana kurban demsek ilk insan, ilk peygamber Âdem
(a.s) ile başlar. İki oğlu arasında ortaya çıkan ihtilafın, Allah adına en
samimi niyetle birer kurban kesmeleri suretiyle çözüme kavuşturulması bir hüküm
olarak belirir. (Maide Suresi ayeti) sonra Kur`an-ı Kerim`de yine bu konuda
İbrahim (a.s) ile oğlu İsmail (a.s) arasında cereyan eden olaya değinilirken,
insanın kurban edilemeyeceği vurgulanır ve İbrahim (a.s) in Kurban etmek
istediği oğluna bedel büyükçe bir koçun kurbanlık olarak verildiğine değinerek,
ilahi beyandan uzak kavim ve milletlerin, bakire kızları, genç erkekleri kurban
etmelerinin kutsal ve insani hiçbir yanı bulunmadığına işaret edilir. (Saffat
Suresi:99-107)
Ayrıca Musa (a.s) zamanında
bir adamın kim tarafından öldürüldüğünü belirlemek ve mucize doğrultusunda,
öldürülenin haber vermesini sağlamak üzere boyunduruk altına sokulmamış, taze
güçlü; aynı zamanda parlak sarı renkli bir sığırın kurban edildiği anlatılmaktadır.
(Bakara suresi: 67-73)
Mevcut Tevrat nüshalarında da
başkası adına kurbandan ve adaktan söz edilerek kurbanın ancak Allah adına kesileceği
belirtilir. (Tevrat/Çıkış: 22/20). Yine Tevrat`ta günah takdimesi koçtan söz
edilmekte ve kurban edilen koçun günaha kefaret olacağı belirtilmektedir.
(Tevrat/Levililer:19/22)
Semavi dinler insanı kurban
etmeyi kesinlikle yasaklarken, kul ile Tabi arasındaki ilgiyi kuvvetlendiren
amellerden biri olarak eti yenilen deve, sığır, koyun, keçi (davarlar) lerden
birinin kurban edilmesini emir ve tavsiye etmişlerdir.
Eski Mezopotamya, Hind, Yemen,
Mısır ve Yunan efsanelerinde ve destanlarında, bakire kızların, gelinlik
kadınların ve genç yakışıklı delikanlıların kurban edildiği anlatılmakta, Mısır
mitolojisinde, orada ön sırada bulunan Kâhinlerin, Mil`in coştuğu nisan ayında
ona üç veya yedi bakire kız kurban ettikleri gerçeği bilinmektedir.
Son olarak İslam dini, her
hüküm ve konuyu en mükemmel şekliyle düzenleyip insanlığın hizmetine sunduğu
gibi kurban konusunu da Allah`a yaklaştırıcı mali bir ibadet kılarak onu en
verimli ve bereketli çizgisine kavuşturmuştur.