Meşhur bir söz aslında,
hatırlatmaya ihtiyaç varmı diyerek yazıyorum: "Biliyorsan konuş âlim sansınlar,
bilmiyorsan sus adam sansınlar."
Bir diğeri: Ağzı olan
konuşuyor"
Ve bir söz gelir sonra:"
İnsanın ağzı torba değil ki büzesin" ve sanıyorum bu söz zırvalayan bütün
beyinsizlerin en güzel dayanağı.
Maalesef insanların en büyük
gafleti, en büyük ayıbı, en büyük hatası, belki de en büyük kendini kaybediş
hikâyesidir bu. Ağzım var diye konuşmak, ağzım var diye varlık âlemindeki diğer
canlılardan bazılarının durmadan bağırıp çağırmasına benzer.
Evet, biliyorsan konuşacaksın,
bilmiyorsan susacaksın. İnsanların senin hakkında konuşmuyor diye ileri geri
bir şeyler söyleyip söylememesi seni ırgalamamalı, seni bağlamamalı. Ve zaten
yine insanlığın en büyük utanç tablosu; insanlar benim hakkımda ne der
zırvalığıdır. Beyinsizlerin düşünce dünyasına ne güzel yakışıyor bu cümle.
Hakikat, gerçek, doğrular bana ne der demek yerine insanlar bana ne der. Boş
versene ne derlerse desinler, zaten herkes herşeye bir şeyler dediği için
ortalık pisletilmiş söylemlerle ve kirletilmiş güzelliklerle dolu değil mi?
Aslında bilen insanlar,
bilmenin mesuliyetiyle iki büklüm olup, bu yükü taşımanın verdiği asalet ve
tevazuyu elden bırakmadan, cahiller topluluğunda bile edeple yücelip sanki
hiçbir şey bilmiyormuş gibi ölçe ölçe, titreye titreye hakikate tercüman olmaya
çalışırken bilginin ve bilgiyi verenin hakkını gasbetmemek ve onlara karşı mahcup
olmamak için adeta kılı kırk yararak kelimeleri inci taneleri gibi sıralayıp,
sadece konuşması gerektiği kadar konuşmayı ve ötesini bir edepsizlik kabul
etmeyi acaba neden hayatlarının değişmez kanunu haline getiriyorlar.
Benim işim değildir ama bir
şey söyleyeyim yine de; az konuş, az
ye, az uyu" kaidesi çerçevesinde, insanlığın iftihar tablosunun mektebinden
azıcık ilham almış insanlar buna mümkün olduğunca riayet etmeye çalışırlar.
Çünkü sadece konuşması gerektiği zaman konuşan bir peygamberin milleti olmakla
iftihar eden bu toplum acaba işin hangi kısmında yanılıyor, iman mevzuunda mı?
Yoksa kabul ettiği sistemin normlarını azıcık olsun yerine getirmemekte mi?
Ve ülkemizin yine utandırıcı,
iç acıtıcı halinden birisi, birçok insanın oraya buraya çıkıp bilmem ne uzmanı
olması, bilmem hangi konuda otoriter olması, bilmem ne alanında profesör
olması
Doğru değil mi? Elinizi sallasanız, ortadoğu uzmanına, terör uzmanına
ve bilmem ne mütehassısına değmiyor mu?
Gelelim kahramanların harman
olup da son yıllarda bunların bir türlü hasad edilemediği kahraman şehre.
Herkes bir şey hakkında
konuşuyor, bilmem hangi konu hakkında ahkâm kesiyor. Beyler uyanın artık bir
konuyu bilmiyorsanız ağzınızı kapalı tutmayı bilin. Bir meslek, bir alan, bir
konu hakkında yeterli bilgi sahibi değilseniz Allah aşkına şahsınızı çöpe
atıyorsunuz bari temsil ettiğiniz insanlığı ayaklar altına almayın. İki kelime
konuşurken zırvalamanın, anlamını bilmediğiniz kelimelerle ders vermeye çalışmanın,
bir türlü kavrayamadığınız bir meslek hakkında, hele hele o mesleğin erbabına
ders vermeye çalışmanın ayıbını, utancını, namussuzluğunu, saçmalığını
yaşamakta ısrar etmeyin.
Ağaç oymacılığında usta,
ortaya koyduğu eserlerle mesleğinin piri olmuş birisine, bende ormanda ağaç
kesiyorum, dolayısıyla oymacılıkta bende ustayım diye ukalaca ders vermeye
çalışmak, ona bir şeyler anlatma kaygısına düşmek ne büyük bir ayıp, ne büyük
bir utanç tablosu.
Birkaç yıl önce şehrimizin
güzide(!) gazetecilerinden birinin köşe yazısında okumuştum, bilmem hangi
kişiden aldığım Off the record" bilgide şunları şunları diyordu, demesi ne
büyük bir hata, ne büyük bir aymazlık. Bu şunu gösterir, sen bu işi
bilmiyorsun, ayağına balta vuruyorsun. İnsafsız vazgeç bu sevdadan, temsil
ettiğin mesleğin ve bu işi yapan insanların onurunu ayaklar altına alma.
Kavramlar, Üstad Cemil Meriç
her zamanki gibi ufku delen belagat üslubuyla konuyu can evinden vuruyor ve
diyor ki; "Önce kafalardaki keşmekeşi dağıtmağa; metafizik birer o..p. olup
çıkan kaypak, hain, aldatıcı mefhumlara ışık tutmağa çalışalım." Bir beyefendi,
sözde çok kültürlü ve bilgili tavrıyla haddini aşarak bir konu hakkında
açıklama yapmaya çalışırken kelimelerin anlamını bilmiyor ve kendince, keyfince
hatipliğine devam ediyorsa, bu söyleme ihanet olur, bu karşındaki insana
hakaret olur, bu bilgiye saldırı olur, bu insanlara kara leke çalmak olur.
Bir kişiyi anlatırken onun
hakkında bilmediğin kelimelerle konuşuyorsan ona verdiğin zararın ne olduğunu
da bilmezsin, onun için: SUS
(Her insan hata yapar, hatalar
istisnadır ve işte çılgın bir hakikat daha; istisnalar kaideyi bozmaz)