İstişare; sözlükte "birine bir
konuyu danışmak, görüşünü sormak" demektir. "Şûra ve müşavere" kelimeleriyle eş
anlamdadır.
İşleri danışarak yapmak
İslam"ın temel esaslarından biridir.
Peygamberimiz (s.a.v.) yapacağı
işleri ashabı ile görüşmüş, onların fikirlerini almış, alınan kararları
uygulamıştır. Hulafa-i Raşidin" de Hz. Peygamber"in yolunu izlemişlerdir.
Danışılacak kimsenin; akıllı,
tecrübeli, sağlam fikirli, ihlaslı ve dost insan olması gerekir. Akılsız,
tecrübesiz, bozuk fikirli, sahtekâr ve düşman insandan olmaz.
İşlerini istişare ile
yapanlar, yanılma ve başarısızlıklarını en alt seviyeye indirmiş olurlar.
Darb-ı Meselde: "İşlerini danışarak yapan dağları aşar, danışmayan düz yolda
şaşar." Denerek konunun ehemmiyeti çok güzel bir şekilde dile
getirilmiştir.(Dini Kavramlar Sözlüğü, D.İ.B. Yayınları)
Ayet-i Kerimeler:
Allahû Teala"dan rahmetledir
ki onlara yumuşak davrandın. Şayet kaba, katı kalpli ve (merhametsiz) olsaydın,
elbette onlar etrafından dağılırlardı. Artık onları (n kusurlarını) bağışla.
(Allah"tan da günahlarının affedilmesi için) mağfiret iste ve (gönüllerini
hoşnut etmek için) iş hususunda onlarla müşavere et. Bir kere de azmettin mi,
artık Allah"a güvenip dayan. Şüphesiz Allah kendine güvenip dayananları sever.
(Al-i İmran Suresi, Ayet:159)
Onlar ki Rablerine (davet
olunduklarında) icabet (edip emir ve nehiyde O"na itaat) edenler, namazı
dosdoğru (şart ve rukünlerine dikkat ederek) kılarlar. Onların (her türlü) işi
de aralarında meşveret (danışma) iledir, kendilerine verdiğimiz rızktan da
(hayırlı işlerde) infak eder (harcar)lar.(Şûrâ Suresi, Ayet:38)
Hadis-i Şerifler:
Hz. Ali (r.a.) rivayet ediyor:
Resulullah (s.a.v.) buyurdu: "Kendisine danışılan kişi emin olmalıdır.
Danışıldığında kendisi için yapacağını danışana da tavsiye etsin."(Taberâni
Evsat)
İbn-i Ömer (r.a.): Resulü
Ekrem (s.a.v.) şöyle buyuruyor: "Kızlarınızı evlendirmek hususunda anneleriyle
istişare ediniz."(Ebu Davud, Müsned)
Câbir (r.a.) rivayet ediyor:
Resulullah (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdular: "Kendisiyle Müslüman kardeşi
tarafından istişare edilen kimse ona bildiği faydalı şeyi söyleyerek yol
göstersin."(İbn-i Mace)
Ebu Hureyre (r.a.) den
rivayetle Resulullah (s.a.v.) buyurdular: "İçinizdeki iyi kimseler idarecileriniz,
cömert kimseler de zenginleriniz olduğu ve işleriniz istişare ile yürüdüğü
takdirde toprağın üstü sizin için, altından daha hayırlıdır."(Tirmizi)
İbn-i Abbas (r.a.)"tan
rivayetle, Resulullah (s.a.v.) buyurdular: "Kişi kendisiyle istişare edenin
hayrına olan şeyi dilediği sürece görüşü doğru kalmaya devam eder. Onu
aldattığı anda ise Allah onun isabetli görüşünü alır."(İbn-i Asâkir"den)
Enes (r.a.)"den rivayetle,
Resulullah (s.a.v.) buyurdular: "İstihare yapan mahrum kalmaz, istişare eden
pişman olmaz, iktisat eden geçim sıkıntısı çekmez."(Taberâni Evsat"dan)
İbn-i Abbas (r.a.)"tan
rivayetle, Resulullah (s.a.v.) buyurdular: "Kim ki bir iş yapmak istediğinde
Müslüman bir kimseyle istişare ederse, Allah onu işlerin en doğrusuna
iletir."(Taberâni Evsat)
Ebu Hureyre (r.a.) den rivayetle Resulullah
(s.a.v.) buyurdular: "Kim ki, kendisine bilgisizce fetva verilirse, günahı
fetva verenin boynunadır. Kim de kendisine danışan din kardeşine doğru
bildiğinin dışında bir yol gösterirse, ona hıyanet etmiş olur."(Ebu Davud)
Hz. Ener (r.a.) anlatıyor: Bir
mü"min Allah"ın Resulüne (s.a.v.): - Bana bir öğüt verseniz Yâ Resulullah!
Ricasında bulundu. O da şöyle buyurdu: - Faydalı ve zararlı taraflarını
düşünerek, gerekli istişareleri yaparak işe başla.
Yapacağın işin sonucu hayırlı
görürsen o işe devam et. Yok eğer o işte dine, ilme ve olgun akla aykırı bir
uygulama içine düşmekten korkarsan hemen bırakıver.(Mişkâtü"l-Mesabih)
Hz. Ali b. Ebu
Talib"den
(r.a.): Yüce Allah şöyle buyuruyor: "
İş hususunda onlarla istişare
et. Azmettiğin zaman Allah"a güven. Şüphesiz Allah (kendine) güvenen kullarını
sever."(Bu ayetin indirilişinden sonra) Allah"ın Resulüne (s.a.v.): -"Azmetmek"
nedir ya Resulullah? Şeklinde bir sual soruldu. Allah"ın Resulü şu cevabı
verdi: - Takva sahibi bilgili ve tecrübeli kişilerle istişare etmek ve sonra da
onların görüşüne uymaktır.(Muhtasar-ı İbn-i Kesir)