"
Kendileriyle huzur bulasınız diye size kendi ( cinsi)nizden eşler yaratması ve
aranıza bir sevgi ve merhamet vermesi de O`nun ( varlığının ve kudretinin )
delillerindendir." ( Rum, 30/21 )
Dinimizde
evlenme emredilmiş, teşvik edilmiş, evlenmenin kolaylaştırılması tavsiye
edilmiştir. Nişan, nikah ve düğün törenlerinde gösteriş ve israftan kaçınılması
tavsiye edilmiştir. Karı- Kocanın ve çocukların birbirlerine karşı hak ve
sorumlulukları açıklanmış, bu kurallara uyulduğu takdirde sağlıklı bir aile
yuvasının kurulup devam edeceği ortaya konmuştur.
Aile,
ana- baba çocuklar ve diğer yakın
akrabalardan meydana gelen sosyal bir kurumdur ve sosyal yapının en küçük ve
temel unsurunu teşkil eder. Aile evlenmelerine dini ve hukuki engel bulunmayan
bir erkek ve bir kadının kendi iradeleriyle usulüne uygun evlenme akdi
yapmaları sonucu kurulur.
Ahlakiyatçılar, insanların aile denilen bir kuruma ihtiyaç
duymalarının başlıca sebeplerini şu şekilde göstermişlerdir.
İnsanın biyolojik ihtiyacının tatmini. Bu ihtiyaç
insanların diğer canlılarla ortak yönlerinden birini oluşturur. Ancak insanlar
sadece biyolojik varlıklar olmayıp aynı zamanda sosyal ve ahlaki değerlerine
sahiptirler. Aile kurumunun başta gelen amaçlarından birisi de beden, zihin ve
ahlak bakımından sağlıklı nesiller yetiştirmek suretiyle insan soyunun, ahlaki
ilkelere dayalı insanlık düzeninin, devamına katkıda bulunmaktır. Ailenin
sosyal ve ahlaki hayata hizmet yönünden en başta gelen değeri, çocuklar için
ilk ve en etkili eğitim kurumu olmasıdır. Aile, cinsel arzuların gayrı meşru
yollardan karşılanmasını önlemesi dolayısıyla ahlaki bir gayeye hizmet eder ve bu suretle insanların değerler dünyasının bir parçasını oluşturur. İnsanlar
beden ve ruh sağlıklarını koruyabilmeleri, din ve dünya işlerini daha kolay ve
rahat yapabilmeleri için, huzurlu bir ortama muhtaçtırlar. Bunun için en iyi
ortam da aile yuvasıdır. Evlenme ve aile kurmanın önemli sosyal faydalarından
biri de, evlenmek suretiyle başka ailelerle hısımlık bağları kurarak sosyal
dayanışma, birlik ve barışa katkıda bulunmaktır.
Aile
sosyal yapının çekirdeğidir. Hakların göz
ardı edildiği, sorumsuzlukların umursanmadığı ailelerden meydana gelen
toplumlarda, hak ve sorumluluk bilincinin canlı olması beklenemez.
Biz şimdi aile
fertlerinin karşılıklı hak ve sorumluluklarını görelim:
Karı kocanın
birbirine karşı görevleri: Her şeyden
önce, aralarında karşılıklı sevgi olmalı, koca, ailenin nafakasını helalinden
temin etmeli. Bunun için çalışmalı, eşler, birbirlerinin dini ve ahlaki
görevlerini yapabilmelerine yardımcı olmalı, birbirlerine karşı nazik ve
yumuşak davranmalı, kaba ve kırıcı
olmamalıdırlar. Birbirlerine sevgi ve saygı ile bağlı olmalı ve şereflerine
leke getirmemelidirler.
"Dikkat ediniz eşlerin birbirleri
üzerinde karşılıklı hakları vardır."" ( Riyazüs Salihin )" Kişi
ailesinin koruyucusudur ve onlardan sorumludur." ( Buhari, Tirmizi )
" Sizin hayırlınız ailesi ( eşi ) için
hayırlı olanınızdır. Ben ailem için hayırlıyım " ( İbn Mace )
Anne
babanın çocuklarına karşı görevleri:
Çocuklarını ruh ve beden yönünden sağlıklı olarak yetiştirmelidirler. Onlara
haram lokma yedirmemeli, çocuklarına güzel
isim vermeli, onlara güzel örnek olup iyi terbiye etmeli, çocuklara dini ve
ahlaki görevlerini öğretmeli, onları sevip ilgilenmeli, onlar arasında ayrım
yapmamalı ve evlenme çağları geldiğinde onları evlendirmelidirler. " Bir
insanın bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerini ihmal etmesi, günah olarak
kendisine yeter." ( Buhari Müslim )
Çocukların ana babaya karşı görevleri: Onlara iyilikte bulunmak,
geçim sıkıntısı içinde iseler, geçimlerini sağlamak, onları hiçbir şekilde
incitmemek, onlara karşı güler yüzlü tatlı sözlü olmak, Allah"a itaatsizlik
olmayan emirlerini yerine getirmek, hizmetlerini yapıp gönüllerini hoş etmek,
öldüklerinde onları rahmetle anıp dua etmek, onların ruhları için hayır
hasenatta bulunup, vasiyetlerini yerine getirmek, onların dostlarıyla
ilişkilerini devam ettirmek ve ana babaya kötü söz söylenmesine sebep
olmamaktır.
"
Allah"ın en sevdiği amellerden biri de ana
babaya iyilik yapmaktır. (Riyazüs Salihin)"
" Ey gençler, sizden
evlenmeye gücü yetenler evlensin. Zira evlilik gözü harama bakmaktan, iffet ve
namusu harama düşmekten daha çok korur..." ( Buhari, Müslim )