Sûfi Öğretileri(2)

Sûfi özlemle yaşar. Yani  tüm varlığımızın kaynağına, kozmik ana rahmeine dönüş arzusunu yaşar. Bu özleme erişmek ve sonunda O"na teslim olmak için ezelle ebedi insanın sırrında ve insanın sırrını da Allah"ın hakikatinde birleştirerek mutlak tevhidi gerçekleştirmek için çaba sarfeder. Bunun pek çok yolları vardır.

İşte onlardan birini Filibeli Şehbenderzâde Ahmet Hilim merhum "Tasavvufu İslamî" adlı eserinde bakın şöyle söylüyor: Sûfiler makam, Mevki ve ikbal peşinde koşmazlar. Maddi menfeat ve servet edinme gibi ihtirasları olmaz.  Onlar her türlü acı ve kederlere daima sabrederler. Onların her davranışları dengelidir  Boş, anlamsız ve yararsız şeylerle asla vakit geçirmezler. Gece gündüz Allah"a vuslat yolunda ilerlemeye gayret ederler. Onlarda cehalet ve bilgisizlik gibi çirkin görülen ve beğenilmeyen vasıflar bulunmaz. Aksine ince, kibar, yumuşak ve güzel davraış sahibidirler. Kin, düşmanlık ve garaz gibi nefsin çirkin vasıflarından arınmıştırlardır. Halkın ayıplanacak hallerini yüzlerine vurmazlar. Düzeltmek ve iyileştirmek için söyleseler bile sûfiye yakışır bir uslupta söylerler."

Büyük mutasavvıflar  sûfinin vuslata kavuşabilmesi ve Allah nezdinde kemale erebilmesi için "öncelikle sûfinin nefsini hertürlü  menfeat ve  makam sevgisinden, gösterişten, kin ve hasetten, kibir ve cimrilikten, yapmacıktan, desinler sevdasından, yalandan, gıybetten, hırstan, zulümden, ısyan ve günahlardan temizlenmesi ve tüm bunlara karşı da ilim, edeb, haya, rıza ve adalet gibi evrensel değerlerle özünü zinetlendirmesi gerekir" demişlerdir.

İşte bu nedenle sûfi, cehaletten ilme, kötü huylardan güzel huylara ve kendi varlığından Hakk"ın varlığına hicret etmesi gerekir. Yani ruhlar âleminden beri geçtiği varlık mertebeleri hakkında bilgi sahibi olması için İlahi nurla boyanması, tamah etmemesi en önemli görevidir. Çünkü sûfiyi yoldan çıkaran tamahtır. Mevlana diyor ki : " Sûfinin yemeğe, mala mülke tamah edişi Hakikate akıl erdirmesine mani olur. Ayna bir şeye tamah etseydi bizim gibi ikiyüzlü olur, her şeyi olduğu gibi göstermezdi. Terazinin mala tamahı olsaydı tarttığını nasıl doğru tartardı? Her peygamber, kavmine açıkça ben sizden peygamberlik için ücret istemiyorum. Ben rehberim. Müşteriniz Allah"tır. Allah benim rehberliğimi ilk baştan da verdi. Benim ücretim dosta kavuşmaktır" demiştir. Mevlana, gerçek sûfinin gözünde bu dünya, murdar bir şeyden ibarettir. Hırs yüzünden nursuz olan sûfi yüzlerce ibretli söz dinler de haris kulağına hiçbir şey girmez, onlardan ibret almaz. O nedenle riya giysilerinden soyunarak gönül saflığını kazanması gerekir" der. Mutasavvıfların en önde gelenlerinden Niyaz-ı Mısrî Hazretleri sûfilik iddiasında bulunan gösteriş dervişine hitaben şöyle seslenir:

" Gel ey sûfi, çıkar sofu kıl insaf

Ko suret düzmeyi, kıl için insaf

Riya ile bu ömr-i nazenini

Nice bir sarf edip edersin israf

Arıt pak eyle kalbin, ey halis

Beğenmez böyle kalbi, anla sarraf."


M. KEMAL ATİK

17.07.2013 00:00:00


Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

Cumhuriyetin 102. Yılına Özel Konser KSÜ’de Gerçekleştirildi

Güreşin Kalbi Kahramanmaraş’ta Attı

TGGF Başkan Vekili Şahin Hopur’dan Milli Takıma Moral Ziyareti