Okuyucu, Heınrıch Böll Okursan Eğer

Kitap yirmi beş ayrı öyküden oluşuyor. Heınrıch Böll"ün eserine böyle bir isim vermesini merak ediyorum. Yoksa bu şekilde bir adlandırma çevirenin tasarrufu mudur? Beni cezbeden, esrarengiz bir gücü vardı bu kitabın "Yolcu, Sparta"ya Varırsan Eğer" çağrısında.

O şehre şayet yolun düşerse, diyor yazar, anlatı kişisi ya da kahraman-kahramanlar;  okuyucu gerisini sen tamamla.

Modern anlatı tekniklerinin sınırsız imkânlar sunduğu yazarlar –Böll 1950"li yıllarda günümüzün anlatı yollarının böyle bir hal alabileceğini hangi öngörüyle kestiriyor?-  cümlelerinin bir yerlerinde boşluklar bırakıyor. Ve öykünün kısalığından –şiirin giriftliğinden, şairler için-  bir şeyler okuyucunun anlayış kabiliyetine, idrakine, muhakemesine ve zarafetine bırakılıyor; ve bununla birlikte seviyeli okuyucu da yaratılmış oluyor; en katmerli, en katmanlı eserle birlikte…

Ve ben şöyle derdim: Uğrarsan o şehre, Sparta"ya, İstanbul"a sevgilinin balkonunun altından bir geç benim için… Hâlâ camlarda o kalın perdeler duruyor mu? Bir akşamla birlikte oradan geçiyorsan, yukarıda bulutlar varsa ve taş döşeli yollar ıpıslaksa, sokak lambalarının gönderdiği ışıklar buralardan gözüne yansıyorsa, sevgilinin kalın kadife perdelerinin arasından bir ışık sızıyor mudur? Kitabın bu görünen, okunan dört kelimelik adının arkasında görünmeyen ve tamamlanmayı, gerisinin getirilmesini bekleyen ne çok sınırsız bölümler var…

Heınrıch Böll, İkinci Dünya Savaşı"nın Almanya"sını , acının ve savaşın çocuklarını yazıyor eserinde. Süssüz, cilasız bir anlatım. Aynı zamanda etkileyici ve samimi. Anlattıklarını bir yana bırakalım, tekniği zorlanmadan, sıkıntıya girilmeden kullanılan, geliştirilen bir teknik…

Kitap "Mesaj" adını taşıyan öyküyle başlıyor. Anlatıcı aynı zamanda kahramandır. Kara sabanla sürülmüş, ya da hiç sürülmemiş, yüksek boylu otların kapladığı tarlaların ortasında kurulu bir istasyonun küçük ve yalın betimiyle açılıyor. "Kimsenin uğramadığı ıssız tarlaların üzerinde kasvetli bir gökyüzü." "Kırmızı pencereleri ve solmuş, renksiz perdeleriyle birkaç tuğla ev, içlerinde yaşanması mümkün değilmiş gibi görünüyordu."

Öyküde cepheden sağ salim dönen, başından kepini hâlâ atamamış bir asker, sığınakta birlikte düşman bombardımanından saklandıkları arkadaşının emanetini bir kadına getiriyor. Her yerin ve şeyin yabancısı. Silah altında uzun yıllar cepheden cepheye sürüklenmenin insanda bıraktığı gerilim halinin sonunda normal olanı garipsemenin hali var kahramanın üzerinde. Yazar Heınrıch Böll, kahramanlarının usta olduklarını okuyucuya göstermek istercesine görünenden, fiziki olandan görünmeyenin, metafiziğin çıkarımlarını da yapıyor: "Deniz mavisi gözlerindeki bakış, sanki korkunç bir yargıyı dinleyeceğinden emin, mahkeme önünde beklercesine dehşet ve ürküntü doluydu."

Yoksa yolcu uğradığı o kasabada, İstasyon Mahallesi"ndeki  bu evde yaşayan kadına "Nikah yüzüğü, saat ve içinde fotoğrafların olduğu kilitli defteri" mi vermeliydi?

Öyküde gülümseten, ironik anlatımlar da var: "İşgüzar suratlı adam sanki büyük bir istasyonun bekleme salonunda bağırır gibi bağırdı."

İkinci öykü "Uzun Saçlı Arkadaş", ben anlatıcıyla aktarılıyor. Mekân karmaşa dolu bir kasaba, oranın yine bir tren istasyonu. Sigara kaçakçısı bir adam ve adamın, gözlerinden tutuklu kaldığı bir sevgili ustaca anlatılıyor. Yazarın her cümlesinde anlatmaya çalıştıklarımı yakalar gibi oluyorum. "Tren inmekte olan gecenin içine doğru yol alırken bakışlarım durup durup çaresizce onun yüzüne takılıyordu." "Ah, bütün diğerleri gibi bana yabancı olan bu kasabadan hiçbir sevinç duymuyordum."

  "Bıçaklı Adam" bir diğer öykü. Üçüncü şahıs anlatıcı ve ben anlatıcı iç içe duruyor. Ve benim cümlem bu öyküde şu olmalıydı: "Dışarıda hafif, inatçı bir yağmur vardı, hava serindi."

Kitabın diğer kısımlardaki ustaca kurgulanmış ve okuyucuyu fazla yormayan öyküleri, öykü müptelalarına öneririm. Ve ben izninizle o güzelliklere devam etmek istiyorum…

 

Heınrıch Böll
Yolcu, Sparta"ya Varırsan Eğer
Can Yay./ Öykü

 


NUHAN NEBİ ÇAM

8.07.2013 00:00:00


Kahramanmaraş’lı Minik Dâhiden Dünya Birinciliği

Afşin ve Göksun’da Miniklere Özel Tiyatro Gösterisi

Kır Ailesinin Acı Günü

Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı