Eylemciler, godoşlar,
vandallar Taksim"de toplandı.
Kayın ağacını lider ilan
ettiler.
Gezi Parkı"ndaki en görkemli,
mehabetli, gün görmüş, saçları-sakalları ve favorileri beyazlaşmış eski tüfek
ağacı... Öyle diyor ağabeyleri Bekir Coşkun
Millete, göbeğini kaşıyan, bidon
kafalı diyen sözde aydın, Batıcı ve modernist Bekir: Liderimiz kayın ağacı
Olsun
Peşinden ve izinden
yürüdükleri şey bir ot da olabilir, Kabataş İskelesi"nde duvarlara yapışmış bir
yosun da
Ben buna saygı duyarım
Ama
İşte bu ama
Polis taşlamayacaksın. Kamu
mallarına, ortak kullanım araçlarına zarar vermeyeceksin. Mabette içmeyeceksin
Tecavüz edici bir tavır içinde
olacaksınız. Bu benim kanıma dokunuyor. O zaman sana godoş diye seslenirim.
Sizi vandallar.
Vandallar
Roma"yı yerle bir ettiler.
Bizim çaplingler de Taksim"i
yakıp yıktılar
Sosyo-politik hâdıseler çok
önemsenmelidir. Bunu en iyi şekilde kritik etmek ve ona göre toplumun
isteklerine cevap vermek önemlidir. Ama hangi toplumun?
Bağıran, söven ve yumruğunu
gösteren bir kalabalık sadece bir tahrikçi insanlar yığınıdır. Bundan öteye
gitmeleri de mümkün değildir.
19-20 yaşlarında gençler
toplandı.
Bağıra-çağıra enerjilerini
attılar. Söverek, sağa-sola nefretlerini kusarak ateşlerini düşürdüler. Olay
sadece bundan ibaretti.
Şu kadarcık metre karelik bir
alanı dört yandan kuşattılar ve bazı vakayı adiyedendir, diye polis raporlarına
geçecek nümayişlere imza attılar.
İstekleri vardı.
Çığlıkları ve tepkileri.
"Ağaç kesmeyin, kestirmeyiz." dediler.
Mahkeme yürütmeyi durdurma
kararı verdi. Ve bağırıp-çağırmaya sebep olan durum ortadan kaldırıldı.
Sonra
Olayların seyri birden
değişti. Meydanı godoşlar, tecavüzcüler, vandallar, küfürbazlar kuşattı. Türk
Milleti"ne saldırdılar. Maneviyata ve mukaddesata saldırdılar
Seçilmiş siyasi
iradeye ayar vermeye kalktılar. Emniyetten dostlarımıza saldırdılar. Polisleri
taşladılar ve onları kışkırttılar.
Olaylar büyüdükçe büyüdü. Ama
sine-i millette bir karşılık bulamadılar.
Kalabalık çoğaldıkça
çoğaldı. İnsanların bu saatten sonraki
amacı ne siyaset, ne sandık ne hükümetti.
Meydanı dolduran kişiler,
sadece meraklarını gidermek, oradaki şenliğe katılmak için gruplar halinde
toplandılar. Bir de büfeler kurulup adını devrim(!) koymuşlardı. Artık tadından
yenmiyor. Bedava yiyecek-içecek dağıtılınca Taksim bir cazibe merkezine
dönüştü. Çoluğunu-çocuğunu alan, dedesini-ninesini kafalayan oraya koştu.
Ve hiç kimsi hiç kimseye ayar
veremedi.
Sadece iç ve dış düşmanlara
(Dahili ve harice bedhahlara) karşı gülünç duruma düştük.
Bir komedyaya imza attık.
Kocaman bir meydanda, sahnesiz-dekorsuz ve yazılı senaryosu olmayan meydanda
komedya oynadık. Seyircilerimizi kahkahalara boğduk.
Elimize-elinize ne geçti?
Godoşlar.
Vandallar
Siz var ya siz