"Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en
yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle
ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de
olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır (Onları
sizden çok kayırır). Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer
(şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin
ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır." (Nisa, 4/135)
"Verdiği hükümlerde, ailesinin ve halkın
yönetiminde adaletli davranan yöneticiler, kıyamet gününde Allah Teâlâ"nın
yanında nurdan yüksek koltuklar üzerinde otururlar." (Müslim, "İmâre", 18)
" Şüphesiz sizden önceki milletlerin
mahvolmasının başlıca sebeplerinden birisi, içlerinden asil (soylu) bir kişi
hırsızlık yaptığında onu (cezadan) affetmeleri, zayıf birisi hırsızlık
yaptığında ise, ona ceza uygulamalarıdır. Allah"a yemin olsun ki, eğer
hırsızlık yapan Muhammed"in kızı Fâtıma dahi olsa, onu da cezalandırırdım."
(Buharî, "Hudûd", 11; Ebû Dâvûd, "Hudûd", 4)
Ey iman edenler! Allah için
hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir
topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Âdil olun. Bu,
Allah`a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah`a karşı gelmekten
sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. (Maide, 5/8)
Eğer, (velisi olduğunuz) yetim
kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları
değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere
nikâhlayın. Eğer (o kadınlar arasında
da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız, o taktirde bir tane alın veya
sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha
uygundur. (Nisa, 4/3)
Kitap ehlinden öylesi vardır
ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana (eksiksiz) iade eder. Fakat
onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip
durmadıkça onu sana iade etmez. Bu da onların, "Ümmîlere karşı
(yaptıklarımızdan) bize vebal yoktur" demelerinden dolayıdır. Onlar, bile
bile Allah`a karşı yalan söylerler. (Âl-i İmran,3/75).
"Eğer hak onların keyfi arzularına uysaydı
göklerin, yerin ve bunlarda bulunanların düzeni bozulurdu." (Mü"minun, 23/71).