Maraş"ın Kurtuluşu

Tarihi seyir itibarıyla Bedir ve Çanakkale"den sonra Müslüman toplumun en unutulmaz destanı bundan 93 yıl önce yiğitçe Maraş"ta yazılmıştır. Bu destan, düşmanın donanım gücü karşısında nerede ki hiç yok denecek kadar zayıf bir silah gücüne sahip olunmasına rağmen yazılmış imanın destanıdır. Bu yüzdendir ki bu destan, o günleri bir daha yaşamamak duası eşliğinde her yıl Maraş"ta büyük bir coşku ile okunur da okunur!

Yeri geldiğinde en temiz yataklarını açarak, gerektiğinde kendisi yemeyip, çocuklarına yedirmeyip varını yoğunu ortaya koyarak, misafirine yedirip içirmek suretiyle hizmette ve ikramda kusur etmeyen Maraşlı, büyük bir çıkartma yaparak işgalci sıfatıyla şehrine gelen düşmana elbette ki aynı şekilde izzet ve ikramda bulunacak değildi. Kaldı ki daha işgalcilerin geleceği haberi duyulduğu andan itibaren, belli etmeseler de, kentte yediden yetmişe herkes uykusunu yitirmiş, yemeden içmeden kesilmiş, karınlarına kramplar girmişti.

Düşman keyifle şehre girerken onlar ilgilenmiyor görüntüsü vererek göz ucuyla olup bitenleri takip ediyorlardı. Biri gidip ötekisi geldiğinde de Maraş"ta aynı görüntü ve sessizlik hâkimdi. Onların, fırtına öncesi sessizliği bu hallerinden ve göğüslerindeki dünyaya sığmayan imanlarından habersiz şımarık düşman askerleri kısa sürede icraatlarına başlamışlardı. Gelişlerini içerdeki işbirlikçilerle davul çaldırarak kutlamak isteyen düşmanlar, davulunun altınla doldurulması teklifini: "Bu din bahsi !" deyip davul çalmayı ret eden davulcunun arifane sözünden ders bile çıkaramamışlardı. Onlar bir taraftan bu tür densizliklere devam ederken öte tarafta da Maraşlı, Allah"ın:"Ey iman edenler! Düşmanlarınıza karşı korunma ve savunma tedbirlerinizi alın. Sonra duruma göre (düşman) üzerine ya bölük bölük veya birden seferber olun"(Nisa 4/71) ayeti doğrultusunda hazırlıklarını sürdürüyordu.

 Yapılan densizliklere her gün bir yenisi ekleniyordu. Ayın çekim gücü karşısında kabaran deniz misali imanın gücü ile Maraşlının göğsü inip kalkıyor, herkes adeta burnundan soluyordu. Güç silahta değil imandaydı. Bunu mü"minler biliyor fakat düşman fark edemiyordu. Her nasılsa gelmiş düşmana karşı Maraşlı, sipere girmiş avcı gibi tüm dünyaya ebediyen unutamayacakları dersi vermenin zamanını sabırsızlık ve inançla bekliyordu.

Nihayet öyle bir gün geldi ki düşman askerleri Uzunoluk Hamamından çıkan Müslüman kadınlara sataşmaya yeltendi. Bunlar, imanın nelere kadir olduğunu bilemezlerdi, bu yüzden de başlarına gelecekten habersizlerdi! İşte tam o anda olacakların başlangıcı kıvılcım aldı. Müslüman"a göre kadın namus demekti ve Allah"ın birer emanetiydi, bu bağlamda Maraşlı, kadına asla namahrem eli dokunduramazdı. Şimşek hızıyla düşman askeri üzerine atlayan, mahallenin yağız delikanlısı Çakmakçı Sait şehit olurken, Sütçü İmam"ın tabancasından düşmana atılan ilk kurşun sesini sanki aynı anda tüm Maraş duyuvermişti. Allah"ın :"Size savaş açanlarla siz de Allah yolunda savaşın. Ancak aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez." (Bakar 2/190) ayetini birbirine fısıldanırcasına şehir çalkalanmaya başlamıştı.

Olaylar, her iki tarafı da o büyük güne doğru mıknatıs gibi çekiyordu. Düşman saldırıyor, Maraş atağa geçiyordu.

Her zaman, kalesinde bayrağının dalgalandığını görmek Maraşlının en önemli vazifesi ve onuruydu. Bir sabah gün ağardığında, kalede bayrağını göremeyen Maraşlı vurgun yemişe döndü. Bu büyük olay karşısında herkes anında yemekten içmekten kesiliverdi. Bu durum, düşmanın sonunun geldiğine yorumlanırken o büyük günün yaklaştığının da sinyallerini veriyordu. Doruk noktaya yükselen heyecan tüm Maraş"ı kaplamıştı, herkes sanki birbirinin kalp atışlarının sesini duyuyordu! Nihayet Cuma namazı için Ulu Cami"de toplanılmaya başlandı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyor, fakat kimse de yerinde duramıyordu. Cuma namazını eda etmek üzere bekleyenler hiçbir zaman bu kadar huzursuz olmamıştı. Cemaat içerisinden yükselen:"Kalede bayrağımız yok!" sesi bir anda sessizliği bozdu, herkes kıpırdanmaya başlamıştı ki imam efendinin: "Hür olmayanlara Cuma farz değildir !" sözü ile galeyana gelen cemaat bayrağını kaleye dikmek için hücuma geçti. Dünya çapında yepyeni bir tarih yazılıyor,"Maraş bize mezar olmadan düşmana gülizar olamaz!"  diyen Maraşlı da tarih yazıyordu.

Kadınları ve çocukları kentten dışarı çıkararak gerektiğinde şehri ateşe vermeyi planlayan Maraşlı, kendisine yurt olamayan bir yeri düşmana da yurt ettirmemeye kararlıydı. Bu azim ve gayretle düşmanın silahına imanı ile karşı koyan ecdadımız bu şehirde efsane gibi unutulmaz bir tarih yazmıştır. İşte 12 Şubat bu iradenin bir ürünüdür, bu yüzdendir ki sadece Maraş"ta değil tüm Türkiye"de 12 Şubat"ın farklı bir yeri vardır.

12 Şubat"a nasıl gelindiği ve 12 Şubat"ın tarihin sayfalarında yerini nasıl aldığı unutulmamalıdır. İmanın gücünü dost düşman herkes bilmelidir. Bugün sıradan bir gün olmadığı gibi sıradanmış gibi de görülmemelidir. Yine unutulmamalıdır ki :"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır." dizelerinde ifade edildiği gibi Maraş destanının mürekkebi şehit ecdadımızın kanıdır!

Mümbit olsun diye canlarını bu toprağa katan ecdadımızı rahmetle anarken bizlere bırakılan emaneti korumakta ve ona gereken özeni göstermekte dikkatli olmamız gerektiğini de bu vesileyle hatırlamış olmalıyız.

Merhum Akif"in:"Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!" dediği gibi bir daha o günleri göstermemesi için Yüce Rabbimize dua ediyoruz. Bize bir emanet olan vatanımıza yapılacak en büyük kötülük, vatan toprakları üzerinde yaşayanların arasına tefrika sokulmasıdır. Bilelim ki; düşman savaşlarla elde edemediğini bu yöntemle elde etmeye çalışmaktadır. Bunu bilmemiz ve görmemizde yarar vardır. İmanla beslenmekte olan kalplerimize ayrılık tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermemek de bugün bizim vazifemiz olmalıdır.               


M. Nedim Tepebaşı

11.02.2013 00:00:00


KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

Cumhuriyetin 102. Yılına Özel Konser KSÜ’de Gerçekleştirildi

Güreşin Kalbi Kahramanmaraş’ta Attı

TGGF Başkan Vekili Şahin Hopur’dan Milli Takıma Moral Ziyareti

Dulkadi̇roğlu Beledi̇yesi̇ ve Ti̇caret İl Müdürlüğünden Ortak Deneti̇m