Küçük Amerika

Belki hepimiz gündelik hayatımızda, nerede olduğumuza bakıyor ve bulunduğumuz konumdan kendimizi seyrediyoruz. Oysa daha dün gibi hızlı geçiyor yıllar. Geçen zaman eskitiyor yaşadıklarımızı, acılarımızı, mutluluklarımızı ya da fikirlerimizi… ‘"Hatırla sevgili"" adında bir dizi duymuştum aslında hiç seyretmedim ama adı çok güzel bulunmuş iki kelime…

Sene 1990"lar evimizin etrafında ev yok ve yolları çamur, ara sıra çakıl taşı dökülürdü. Ne büyük nimetti ‘"çakıl taşları"" bilemezsiniz. Evimizde zemin kuru betondu, çalı süpürgesi yapardı annem, temizle temizle bitmezdi yerde ki betonun pisi, sonuçta beton kavlar bir daha bir daha çal süpürgeyi; çizmem vardı içi naylon elyaflı, dışı naylon; sakın kötü anlamayın, bu ayakkabı sokağımda bir iki kişinin ulaşabildiği bir nimetti ve her zaman çamur olurdu, yıkar sobanın yanında kurumasını beklerdik. 5 kuruşa gofret almıştım ‘"alüminyum para"". ‘"Hatırla sevgili aklım"" nerden nereye… Ecevitler-Demireller-Turgut Özallar dönemiydi, memlekette rüşvetsiz selam almazdı memurlar, polis asıl çeteydi, eline düş bir sebepten kesin suçlu çıkardın, sonuçta o dayak adamı ben katilim diye bile bağırttırırdı…

Bunca zaman geçti, şimdi evimizin üst katıda var, zemin kalebodur, hafif bir sil geç ile parlıyor. Her yer asfalt, kaldırımlarda yürüyor ayakkabımı toz bile etmiyorum. Ayağımda iç-dış deri bot, yağmurda üstüm bile ıslanmıyor. Cebimde ki kâğıt paralar ile artık canım ne istese alıyorum. Her şey eskisinden çok çok iyi, bilgisayarım dokunmatik telefonum ve bir sürü ıvır zıvırım var. Ama eskisi hayatın tadı yok. Eşya üzerinde çok ilerlerken toplumsal yapı üzerinde çok mu geriledik?

İyi hatırlarım, komşular hep yan yana idik, konuşurduk, kırılmazdık, küsmezdik ve bir birimize susmazdık. Şimdi sanki mahallem hatta sokağım ‘"sessizleşti"". Akrabalarımızdan kopmaya başladık. Büyüyoruz, yeni nesiller geliyor yerimize ama küçülüyoruz, yalnızlaşıyoruz… Hangi eve gitsem televizyon konuşuyor biz dinliyoruz. Anlayacağınız çok iyi bir dinleyici bireyler olmuşuz. Fikir, söylev veya tezat sunmadan sadece dinleyen taraf olmuşuz. Oysa eskiden konuşan, yanlışını bile doğrulatmaya çalışan, büyüğün ağırlığından çekinen ama o büyük (baba anne dede..v.s.) ne derse doğru kabul edip onun gibi büyüyen bizler, artık ailemize değil beğendiğimiz karakter oyuncularına benzemeye çalışarak büyüyoruz. Ben bizim nesli beğenmezdim, yanlış yoldan gidiyor yolu uzatıyor derdim, hedefine varması yoracak derdim. Şimdi ki nesle ne diyeceğimi bile bulamıyorum, hedef ne desem ‘"counter strike"" derler herhalde… çünkü şimdi ki neslin gözünde o umut parlamasını hiç göremiyorum. Buna öz yeğenim dahi dahil, nerede yanlışımız?

Büyük Osmanlı Devletini yıkan milliyetçilik akını, Türkiye"yi geride bırakan sağ-sol, alevi-sunni, kürt-türk polemikleri ve kavgaları… bakın bunlar bile bir ideali içinde barındırıyor. Doğruluğuna ya da yanlışlığına bakmıyorum, içinde ki ‘"DAVA ADAMI"" olma özelliklerine bakıyorum. Cemaatlerde bile bu sıkıntı gün yüzüne çıkmış durumda, ya da partilerde, ya da devlet yönetiminde… bizim facebooku iyi kullanan, oyunlarda rekor kıran, sanalda kaybolmuş gençlere değil idealist insanlara ihtiyacımız var. Allah korusun ama sonumuz Amerika"ya dönecekmiş gibi duruyor.

Amerika"da sistem şu şekilde ilerler, devleti ülkenin %4"ü yönetir, gerisi ise uyur yer içer ve keyfine bakar. Bu %4 zeki insanlardır, seçilmişler ordusu yani, birçoğu da ithal beyindir. Peki, bizim örfümüz nasıldır, toplumun takdirini kazanan önder olur. Son seçimlerde benim dikkatimi çeken bu işin nasılda değiştiğiydi. Kimse AKP"nin adaylarının ismini bile okumadı ve oyunu verdi. Çünkü herkes Başbakanımız Tayyip Bey"e oy veriyordu. Oysa hizmete oy verilmesi gerekmiyor mu? Amerika"da herkes Obama"ya oy verdi, bizde de Tayyip Bey"e, işte ben buna AMERİKALAŞMA diyorum. Geride olduğumuzu düşünüp dertlenen ilerici arkadaşlar artık mutlu olsun, bizde küçük Amerika olduk.

Özledim o ayakkabıları çamur, tahta arabası olan, eski elbiseli, yokun yok varında paylaşım olduğu o günleri; çünkü o günlerde bu ülkeyi kurtaracağıma ve Osmanlı"yı yeniden kuracağıma inanıyordum. Şimdi kendime bakıyorum ve Osmanlı"yı Osmanlı yapan milleti idi, peki şimdi ki millet kim diyorum? Bu ülkenin 10 yıl sonra nerede olmasını istiyoruz? Bilmem… Hadi gidip işime bakayım mesai yeniden başlıyor…


ALİ EYTEMİŞ

22.01.2013 00:00:00


Kahramanmaraş’lı Minik Dâhiden Dünya Birinciliği

Afşin ve Göksun’da Miniklere Özel Tiyatro Gösterisi

Kır Ailesinin Acı Günü

Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı