Gerçek Milliyetçilik

Milliyetçilik kavramı Osmanlı"nın canını fena yakmıştı; şanlı ve hüzünlü tarihimizde, son kurduğumuz devlet (belki) olan Türkiye"de dahi, can yakmaya devam etmiş bir fikir akımı… Partimiz bile var bu isimle, MHP (milliyetçi halk partisi)… Milliyetçilik kişilerin doğumuyla verilen kimliğe dört elle sarılması mı? Taşıdığı kanı üstün görmesi mi? Ya da sınıflandırma aracı mı? Tek tek bakalım nasıl işliyor sistem…

Kimse doğarken hangi milletten olacağını seçmemiştir. Ya da doğduğunda ben bu milletin kanını taşıyorum deyip diğerleri ‘"diğerleştirme""miştir. Aslında kendi kurduğumuz ‘"onlar ve bizler"" kavramına çocuklarımızı yavaş yavaş adapte etmişiz. Biz olmayanlara yabancılaşmışız. Aslı böyle olmamalıydı. Mukaddes kitabımız bu konuda en doğru açıklamayı yapıyor ve diyor ki Hucurat suresi 13"de ‘" Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O`ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdar olandır."" O halde milliyetçilikle uzaklaşmak değil yakınlaşmak esastır. Şu an bizim yaptığımız gibi ‘"Fransız kalmak"" değil.

Bir Türk"ün tarihi değerlerine  ulaşabilecek bir başka millet bilmiyorum. Her gün atalarımızla gurur duydum. Yeni kurulan Türkiye"de tarihimize amansızca ve acımasızca saldırılar yapılmıştı, bir İngiliz"in bir Fransız"ın yada diğer işgalci devletlerin yapamadığını kurulan yeni devletimiz Türkiye bu millete yapmış ve yeni yetişen nesli atasına hor bakan, eziklik duygusuna sahip, Avrupa devletlerini her konuda üstün görüp, kendini ve milletini yobaz gören ve bilinçsiz iradesiz temelsiz bir nesil yetiştirtmiştir. Şimdi caddelere bir bakın, belki kendi üzerinizde bile İngilizce terimler, reklamlar ya da saçma sapan yazılar göreceksiniz. Nerede milliyetçilik? Ya da mağazaların alışveriş merkezlerinin ismine bir bakın! Collezione İtalyan"ca da koleksiyon demek; Türkçe ismi ile açılsa ve aynı kumaşla aynı ürünü satsa idi emin olun tutunamazdı piyasada ve yok olur giderdi. Çünkü kendi öz kelimelerimizi genellikle dalga geçmek için, ahlaksız tasvirler için ve benzetmeler için kullana kullana gereksizleştirmişiz. Bu süreç sonrası ise değerli şeyleri yabancı kelimeler ile anlatır olmuşuz. Oysa bir İngiliz kendi lisanı ile övünür ve lisanını saldırılara karşı korur. Milliyetçilik kendi öz dilini korumak değil mi? Kendi atalarınla barışık ve onların yaptıkları güzellikleri görebilmek değil mi, bunları anlatabilmek değil mi? Amerika iki yüzlük tarihini Hollywood kanalı ile şanlandıra şanlandıra anlatırken. Biz ŞANLI TARİHİMİZİ, ‘kanuni dönemini" bile ‘"muhteşem yüzyıl"" dizisi ile ayaklar altına alıp hala çiğnemeye devam etmiyor muyuz?

 Milliyetçilik başkasına dik bakmak değildir, başkasından daha güzel daha üstün bir başarı sergileyebilmek ve  ‘"Türk"ün başarısı"" dedirtebilmektir. Milliyetçilik Türkiye"de üretilen elbiseyi giymek, Türkçe kelimelere önem vermek, kullandığın eşyanın, gıdanın, kıyafetin ve diğerlerinin menşeine bakmak ve bunu yerli üretime çevirmektir. Milliyetçilik yaptığın işte en iyisine ulaşabilmektir, hile yapmamak, çalmamaktır. Milliyetçiliğim diyerek değil de böyle yapan insanlar aslında milliyetçidir. Gerisi açıklarını kapamak için ‘"milliyetçilik"" kelimesini ağzına sakız etmiş yalancılardır.

Osmanlı"nın son döneminde "1850" İstanbul"da uzun yıllar kalmış bir batılı tarihçi olan M.A. Ubicini"nin şehirde yaşayan değişik milletlerin karakter yapılarını öğrendikten sonra, hatıralarında:

" Bir kaide olarak, Ermeni"ye istediği paranın yarısını, Rum"a üçte birini, Yahudi"ye dörtte birini veriniz. Fakat bir Müslüman"la alış veriş ettiğiniz zaman istediği fiyattan emin olunuz ve istediğini veriniz" diye yazar. Oysa şuan çarşıdan alışveriş yaparken çoğu kez pazarlık yapar, verilen fiyatlarda pazarlık payı konulduğunu biliriz. Dürüst değiliz, çünkü eskisi gibi öz değerlerine sarılan (milliyetçi) insanlar değiliz.

Dilinizden çıkanların anlamı yaşadığınızla bir değilse, yaşadıklarınız anlamsızlaşır… Bütün bildiklerimiz, yaşadıklarımız ve yaptıklarımız kelimelerin gücü olmadan anlatılamaz… En anlamlı kelimeler sizinle olsun...


ALİ EYTEMİŞ

26.08.2012 00:00:00


Afşin ve Göksun’da Miniklere Özel Tiyatro Gösterisi

Kır Ailesinin Acı Günü

Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

Cumhuriyetin 102. Yılına Özel Konser KSÜ’de Gerçekleştirildi