Yılbaşı, denince miladi yılın ilk günü olan 1. Ocak kastedilir. Yılbaşı kutlamaları denilince de eski yılın sona erip yeni yıla geçildiği 31 Aralık / 1 Ocak gecesi yapıla n eğlence ve faaliyetler anlaşılır. Miladi takvimin başlangıcında Hz. İsa (a.s) ın yaklaşık doğum tarihi esas alınmış olup, Hıristiyanlar, aralık ayının son haftasını en önemli dini bayramları (Noel Bayramı) olarak kabul ederler. Kiliseye giderler, birbirlerini ziyaret ederler ve hediyeleşirler. Gayet sakin ve dini bir hava içerisinde geçen bu bayramın akabinde ise, yeni yıla giriş büyük bir çılgınlıkla, lüks ve israfla kutlanır.
Aslında yılbaşı, zaman ölçmede esas alınan bir başlangıç noktası olup yanlışlıklara alet edilmemelidir. O yüzden kültürel tahribata, kimlik bunalımına, kendi öz değerlerimiz ve geleneklerimizden uzaklaşmaya sebep olabilecek kutlamalar, noel ağacı süslemesi, noel babanın hediye bırakması, kumar, içki ve uyuşturucu kullanımı gibi yanlış ve zararlı işlerden uzak durulmalıdır.
Yabancı kültürlerden taşınan veya yabancı toplumlara özenti şeklinde başlayan örf ve adetlere karşı duyarlı olunmalıdır. Bunun için alınabilecek bir önlem de, kendi kültürel mirasımızdan ve dini anlayış ve heyecanımızdan kaynaklanan değerleri, gelenek ve adetleri iyileştirerek yaşatmaya ve geliştirmeye çalışmak olsa gerektir.