Bizim kuşak, çocukluğumuzdan başlayarak, onunla özdeşleşerek büyüdük. Vefayı, fedakârlığı, vatan millet sevgisini onda gördük, ondan öğrendik. O, örnek kişiliği ile toplumun timsal öğretmeni oldu. Şimdiki kuşakların onu özümlemesi, anlaması ne yazık ki çok zor? O, çileli hayatında; batı ile doğu arasındaki sentezi en mükemmel uyarlayan insandı.??İslam ümmetindenim, Türk Milletindenim, garp medeniyetindenim .?? ilkesini devlet adamlığı kişiliğinde mezcetmişti. Türk Milleti?nin devlet kurma geleneğini en müşahhas örneği bir insandı. Zira bu millet bir aşiretten koca bir cihan imparatorluğu kurmayı başarmıştı.
Onu bizler 1963 te tanımaya başladık. O yıllarda lise öğrencisi idik. Megola idea?nın Kıbrıs?ta tatbikçisi, tedhiş örgütü EOKA ?nın ENOSİS?i Kıbrıs adasında egemen kılmak için bir dizi terörist eylemleri vardı. Kıbrıs?ı Yunanistan?a ilhakı için Rumlar yoğun faaliyet halindeydiler. Türkler adeta adadan göçe zorlanıyorlardı. Türkiye?nin her tarafında telin mitingleri yapılıyordu. Doğal olarak buna Kahramanmaraş da sessiz kalamazdı. Büyük bir miting düzenlendi. O yıllarda bizler 17-18 yaşlarındaydık.??Ya taksim, ya ölüm .?? sloganları atarak, mahşeri kalabalık Kıbrıs Meydanı?nda toplandık. Kara Papaz Makaryos?un yapılan maketi ateşe verildi. Ateşin konuşmalar yapıldı. Kahramanmaraşlı insanımızın bir nebze tansiyonu düşürüldü. Zira Kıbrıs?ta Niko Samson gibi Rum şakilerin yaptıkları yürekleri paralıyordu. Arada deniz olmasa belki de insanımız oraya akıp gidecekti. Yapılan bu mitingle ilgili yerlere gerekli mesaj verilmiş oldu.
O günün anısına da meydana Kıbrıs Meydanı adı kondu. Kompozisyon olarak; meydanda fıskiyeli şadırvan havuzu, kaide üzerinde de bir Kıbrıs maket haritası vardı. Sonradan yapılan bir düzenlemeyle de bu kompozisyon kaldırıldı. Şimdi Kahramanmaraş Belediyesi Meclisine, büyük Türk Milletinin yetiştirdiği Rauf Denktaş?ın vefatı nedeniyle, Kıbrıs Meydanına uygun bir kitabe, anıt dikmesi gerekir. Veya olduğunu sanmıyorum. Kentimizin uygun bir caddesine Rauf Denktaş adı verilebilinir.
Kıbrıs, millet olarak bizim yakın tarihimizin unutulmazlarındandır. Rahmetli Adnan Menderes?in Kıbrıs için gittiği uçak yolculuğunda düşen uçağı, Allah?ın bir mucizesi kurtulması anılarını bizler bire bir yaşadık. Yine onun kabine arkadaşı büyük hariciyeci Fatin Rüştü zorlunun engin gayretleriyle 1959 da yapılan Londra ve Zürih antlaşmalarını ve garantör devlet olarak hukukumuzun korunması, diplomatik bir zaferdir. Bu gün Kıbrıs?ta varlığımız tescil edilmişse o günlerin eseridir. Hem merhum Adnan Menderes?e, merhum Fatin Rüştü Zorlu?ya, merhum Dr.Fazıl Küçük?e, merhum Rauf Denktaş?a Yüce Allah?tan rahmet diler, toraklar onları incitmesin.
20 Temmuz 1984 te garantör devlet olarak, Kıbrıs?taki Rum cinayetlerine son vermek amacıyla TSK başarılı bir çıkarma yaptı. Ebediyete intikal eden devrin başbakanı Bülent Ecevit ile merhum başbakan yardımcısı Necmeddin Erbakan?nın hizmetlerini unutmamak lazım. Dışişleri bakanı merhum Turan Güneş?te bir diplomat olarak çok kırıtik görev üstlenmiştir.
Rauf Denktaş bizlerin doğum yılları olan 1946?1947?1948 lerden beri bu mücadelenin içinde olmuştur. Bu süre bir ömre bedel süredir. Esma-i İlahiye?lerden olan Rauf ismi ile müsemma; çok acıyan, esirgeyen, merhamet sahibi kişi son dönemde Annan planının halk oylaması sırasında incitildi. Kendini üzenlere en ufak kırgınlığı olmadı. Her şeyi olgunluk ve vakarla karşıladı. Sen, Oğuz Kağan, Bumin Kağan, Alpaslan, Yavuz, Fatih, Atatürk gibi tarihteki yerini aldın. Türklük var olduğu sürece hep rahmetle anılacaksın. Sen görevini yaptın, gittin. Ne mutlu sana?