Günlük Hayatımızdaki Ekonomi

Günümüzün ekonomik döngüsünde oluşan dar boğazı hissetmeyen kitle kalmamış durumda. Bankalar haricinde kimse bu durumdan memnun gözükmüyor. Ekonomik olarak kimse bulunduğu yerden memnun değil, hayali bir mevki ve kazanç sisteminin ortasında kendimize mal varlıkları ediniyor gözüküyoruz. Bankalar ile çalışmayan, kredi kartı kullanmayan görmedim desem mübalağa etmemiş olurum.  Size faiz batağından bahsediyorum, ister ticari bankalar olsun ister İslami bankalar, sonuçta ödenmeyen paradan dolayı faiz ya da kazanç payı adı altında ilave para alan sistemler bunlar. İşin gülünç yanı da İslami bankalar denilen kesim, para verdikleri kişi ya da kurumları hep kazanıyor kabul edip ??kazanç payı? almaları, peki bu yaklaşım içerisinde olması gereken ??zarara ortaklık?? nerede? Zarar eden yok kabul ediliyor, kısacası faiz alınıyor ve ??kutsal suda?? yıkandığı varsayılıp helal kabul ediliyor.

Faiz çıkmazı asgari ücretli, halkın tabiriyle ??gariban kesim?? denen kitleyi bile vurmuş durumda. Zaten parası olmayan yoksul kesimin cebinde ki üç-beş kuruşta artık bankaların kasalarını dolduruyor. Hayali bir döngü, hayali bir para ve bankalara akan gerçek bir ??mesai miktarları?? var ortada. Diğer bir tabirle kölelik var desem yalanda söylememiş olurum. Asgari ücretle çalışan bir işçinin bankadan aldığı üç bin TL karşılığı, bankaya 625 TL faiz+gider+kkdf+?  gibi isimlerle anaparadan hariç fazladan para ödüyor. Diğer bir deyişle 1 ayını bankaya çalışıyor, buyurun size kölelik, faiz ya da ??okus-pokus?? oyunu. Bu döngünün ilginç yanı da, bankanın verdiği bu parayı diğer bankanın alması. Yani sağ cepten sol cebe aktarım yapılıyor ama aktarım sırasında para katlanıyor, işte ben buna ??okus-pokus?? diyorum.

*
Dünyaya gelmiş en büyük ekonomist olan Hz. Muhammed (s.a.v.) buna dikkat çekmiş ve son sözleri olan veda hutbesinde de buna vurgular yaparak ?? Ey ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Fa izin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımız altındadır. Lakin borcunuzun aslını vermek gerekir. Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız. Allah?ın emriyle faizcilik artik yasaktır. Cahiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmuttalib`in oğlu (amcam) Abbas?ın faizidir.?? Diyerek faizin ekonomik perspektif içinde nasıl bir zehir olduğunu anlatmak istemiştir.

Peki nasıl bir mantık bizi bu dairenin içine sokuyor? Faiz döngüsüne giren her kim olursa olsun ?? faizli parayı niçin alıyorsun?? denildiğinde, hep aynı cevapları sıralıyorlar. Şimdi senden istesem verecek misin, kardeşim bile vermez ki ya da babam bile vermiyor ne yapayım, banka veriyor işte şeklinde devam eden masumane cevaplar verilecektir. Böyle bakınca çok masumane gözüken bu sözlerin altında kendi hatalarımız yatıyor. Şimdi borçlanma demek bir mal ya da hizmetin alınması demek değil mi? peki niçin olmayan paranın karşılığında mal sahibi oluyoruz ve kendi kazançlarımızı bankalara aktarma konusunda yarışıyoruz. Bu döngü çok kısır bir döngü, zarar eden hep bizleriz ve kazanan bankalar. Eğer inanç kaidelerine bağlı iseniz İslam?da faizin yerini iyi araştırmak gerekiyor. Realist iseniz hesaplarınızı iyi yapmalısınız. Benim gibi iseniz her pencereden de bakıyor ve zarar ettiğimizi görüyor olmalısınız.**

Türkiye ekonomisinin, son on yıllık banka kredi ve kredi kartları borçlanma balonunun büyüklüğü hakkında rakamsal bir inceleme yaparsak;

Yıllara göre tüketici kredileri ve kredi kartı borçlarında artış şöyle:

- 2002 yılında 6 milyar 605 milyon lira

- 2003 yılında 12 milyar 842 milyon lira

- 2004 yılında 26 milyar 448 milyon lira

- 2005 yılında 46 milyar 721 milyon lira

- 2006 yılında 69 milyar 101 milyon lira

- 2007 yılında 94 milyar 993 milyon lira

- 2008 yılında 117 milyar 133 milyon lira

- 2009 yılında 129 milyar 915 milyon lira

- 2010 yılında 172 milyar 623 milyon lira

- 2011 yılı Ekim 219 milyar 70 milyon lira***

Şimdi bu kadar hızla artan sanal bir borçlanma karşısında, ülkemizin içinde bulunduğu dar boğazı görmemek mümkün olmaz. Tüm Türkiye`de toplam fiziksel para miktarı 53 milyar lira iken borç miktarımız 220 milyar doları bulmuş durumdadır. Peki bu bizim için neyi ifade ediyor? Bankaların sağ-sol ceplerinin olduğunu, sanal para ile yaşar hale geldiğimizi, ödemelerin asla tam olamayacağını ve taşınmaz mal varlıklarımızın yavaş yavaş bankalara geçtiğini, borçlanmalarda kişi başı düşen oranın çok fazla artmakla beraber, borçlanan kişi sayısının, borçlanmayan kişi sayısına göre çok fazla oranda arttığını ve bankaların bu borç miktarı üzerinden bileşik faizde %1,68?lik kazançları olduğunu varsaysak yıllık kazançları son on yıla göre %1000?lerde artış sağlayarak yıllık 60 milyar dolarlara yaklaştığını göreceğiz. Yani bankalar yıllık kazançları (faiz girdileri) ülkemizin fiziksel para miktarını aşmış durumda. Buda ülkemizdeki bankacılığın nasılda sömürge sisteminde olduğunu ve insanlarımızın farkındalığından böylesi bir balonun nasılda gözden kaçtığını far edeceğiz. Çünkü balonun içinde olanlar balonun büyüklüğünü fark edemezler.

Kısacası ya bir banka açalım yada bankalarda kaçalım, yoksa sistemin dişlileri arasında öğütülmemek elden değil.    

* ben ev kredisi kullandım bir bankadan aldım bir bankaya yatırdım, güzel yanı 1 saat o para elime değdi, 1 yıllık kazancımı aldı Allah korusun ya 2 saat elime değse idi?

**  bende bir ara 7-8 kredi kartı kullanan, sanal para ile alış-veriş yapan biriydim, şimdi iki karta düşürdüm, yakında tamamından kurtulmayı planlıyorum. Derler ya damdan düşenin halini damdan düşen anlar.

Rakamsal Veriler BDDK?dan alınmıştır.

HACI ALİ ÖZTURAN

17.02.2012 07:25:46


Kahramanmaraş’lı Minik Dâhiden Dünya Birinciliği

Afşin ve Göksun’da Miniklere Özel Tiyatro Gösterisi

Kır Ailesinin Acı Günü

Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı