Müslüman toplumlar içerisinde aileden sonra işlevi en güçlü yapının adıdır kardeşlik. Sadece Müslümanların yaşam tarzı olan bu sosyal yapı, bizzat Allah Teâlâ ve Resûlü tarafından tesis edilmiş, ilk uygulayıcısı Peygamber Efendimiz olmuş ve yine onun denetiminde toplumsal hayata geçirilmiştir.?Mü?minler ancak kardeştirler.? (Hucurat 49/10) ayetiyle Allah, mü?minler arasında en güçlü dayanışma bağlantısını kurmuştur. Hükmü koyan O?dur.
Kardeşlik bilinci ve yaşantısı, Müslüman toplumları diğer inanç mensuplarından ayıran en belirgin özelliklerden birisidir. ?Bugün dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslam?ı beğenip seçtim.?(Maide 5/3) buyrulan ayetten de anlaşılacağı üzere mükemmellik İslam?a aittir. Bundan dolayıdır ki; aralarında kan bağı olmasa da aynı inanca tabi kişilerin birer kardeş sorumluluğu taşımaları sadece İslam dinine has bir uygulamadır. Üstelik Peygamber Efendimiz:?Ey Allah?ın kulları, Allah?ın emrettiği şekilde kardeş olunuz.? (Buhari, Müslim) buyurmakla kardeşliğin olması gereken şeklini de belirtmiştir. Bu sosyal yapıda fiili olarak bulunmanın karşılığında cennet ödül olarak konulmak suretiyle bu oluşum bizzat Allah tarafında desteklenmiştir.
En ileri boyutu ve üst mertebesi ile İslamî anlayışta kardeşlik, kişinin din kardeşini nefsine tercih etmesidir. Bunu başaramayanlar kardeşlik şuurunu tam anlamıyla kazanamadıkları gibi diğer iyiliklerden de nasiplenmeleri mümkün görünmemektedir!
İslam kardeşliği bir makamdır, sınırını Allah?ın belirlediği üst mertebelere erişebilmek için bu makamda bulunmak gerekmektedir. Bütün değerlendirmeleri çıkar amaçlı olup kapitalist bir dünya görüşü etrafında konuşlanmış olanlar bunu anlayamayacaklar, anlasalar da çıkar peşinde olduklarından kabullenemeyeceklerdir.
Kardeşlik, Müslüman kişi için yüce bildiği makamın çağırısına uymaktır. O makamın hatırını yüksek tutmak, O?na şartsız güvenmek ve bağlanmaktır. Bugünkü anlayıştan uzak, adına aşk denilen gerçek anlamıyla bağlılık işte budur. Süfli duygular peşinde koşmak aşk olmadığı gibi çıkar amaçlı arkadaşlık da kardeşlik değildir.
Kardeşlik,?Hepiniz, kardeşinin aynasıdır.? (Tirmizi, Müslim) hadis-i şerifinde farklı bir şekilde tarifini bulmuştur. Kişi karşısında ne görmek istiyorsa kendisi öyle olmalıdır veya aynaya baktığı zaman kişi kendisini görecektir, gördükleri karşısında ya mutlu olacak ya da hüzünlenecektir.
Her işin bir kuralı ve şartları olduğu gibi kardeşliğin de kuralları ve şartları vardır. Modernleşmek adına yaşam şeklini değiştirmek şifa getirmeyecektir. Her sistem kendi kuralları ile hayatını devam ettirir. Hangi şekilde olursa olsun inancının kurallarını terk etmek ortalığı viran etmektir.
Kardeşliğin en büyük düşmanı ihanettir. Hangi şart ve biçimde olursa olsun ihanetin kardeşlikte asla yeri yoktur.?Müslüman Müslüman?a ihanet etmez? sözü Peygamberimize aittir. Kutlu doğumu idrak etmek son peygamberin bizzat yaşadıkları ve sözleri ile yaşamaktır. O, ümmetini bir vücuda benzetmiş, bir uzvun ıstırabını tüm vücutta hissetmeyi ondan öğrenmişizdir.
?Ey Allah?ın kulları! Allah?ın emrettiği şekilde kardeş olun!? buyuran Peygamber Efendimizin sesi kulaklarımızda yankılandığı nispette umutlarımız da güçlenecektir.