Üniversitedeki rahatsızlık

O gün, üniversiteden arayıp, açık adresimi istediler. Arayan tanıdık, bildik kimse. Verdim? Aklıma geldi, ?Bunlar durup dururken adresimi neden istediler??

Düşündüm?

Ya bir çalışmaları içeren dosya-zarf gönderecekler?

Ya davetiye?

Ya da mahkemeye vermek için açık adresim gerekliydi, o sebeple istemiş olabilirler.

Çünkü eleştiriyoruz, eleştiriyorum?

Hangi gerekçe ile olursa olsun, önemli değil. Eleştirilerimden rahatsız oldukları için mahkemeye verseler de gam değil. Adalete karşı boynumuz kıldan ince!

*

Ne demiştik biz; öğretim üyeleri keyfi uygulamalardan rahatsız.

Rahatsızlıklarını, tepkilerini de görevlerinden istifa ederek gösterdiler. Anlaşılan o ki, daha da gitti-gidecek olanlar var?

Sonra?

Sonra da isim değişiklikleri?

Dün dediysem, bugün aynı yazımın altına imzamı atıyorum.

*

Berkir Doğan ve Niyazi Kara kardeşlerimin birlikte çıkarttıkları Kahramanmaraş Gazetesi, nefis bir habercilik örneği verdiler, isimleri değiştirilen, biri hayatta olan eski rektör Nafi Baytorun?un düşüncelerine de yer vererek, habere açıklık ve çeşni katmışlar. Tebrik ediyorum.

Daha önce de söyledim, sapına kadar nefret etsem de, hayatta iken yıldızlarım barışmadığı gibi, hazzetmesem de, (bu duygularımı rektör iken, hayatta iken h aberleştiren,  köşe yazılarında dile getiren de bendim) bugün ahirete intikal eden merhum Osman Tekinel için bir söz söylemem etik olmaz. Ölüye saygı açısından?

Ölmüş gitmiş, Allah rahmet eylesin!

*

Ama Baytorun öyle değil. Dedik, dedim ya, bu üniversite için zamanını, sağlığını feda etti. Bugün rektör sayın Karaaslan oturmuş, gelişmiş bir üniversitenin patronluğunu yapıyorsa, altyapısını hazırlayan, temelini atan sayın Baytorun?a yatıp kalkıp dua etmelidir. Vefayı biliyorsa, yapılan iyiliklerin, güzelliklerin hatırı varsa?

Ha, Baytorun dün vardı, bugün yok. Şimdi patron, son sözü söyleyecek olan tabi ki sayın Karaaslan? Şunu unutmasın, kendisi de bugün var, yarın yok. Mahkeme kadıya mülk değil. Yarın çekip gittiğinde, koltuğu bir başkasına devrettiğinde, ettiğini bulacak, ismi bir milyon silgi ile silinecek, unutulup gidecek.

*

Gazete sayın Baytorun ile görüşmüş. Mütevazı insan Baytorun bakın bu konuda düşüncelerini hangi cümlelerle ifade etmiş; ?Önemli olanın isimlerin gönüllere yazılmış olması. Duvarlara ve tabelalara yazılması değil. KSÜ senatosunda bu isimlerin oraya konulması için daha önce evet diyenler, şimdi hayır diyorlarsa, o insanlara sormak lazım, Neden daha önce onay verdiniz, evet dediniz. Benim ismimin oraya konulması olayı, senato toplantısında ben yoktum. Yurt dışındaydım. Orhan Erdaş ve arkadaşları bu kararı almışlar. Hayatta olduğum süre içinde bunlara karşı oldum, ama arkadaşlarımın kararı karşısında bir şey yapamadım. İsmimi kaldırmaları, silmeleri beni ziyadesiyle üzdü. Özellikle Osman Teakinel hocamın, ölen insanın ismini oradan kaldırmak, çok daha acı bir olay. Biz oraya hizmet ettik, bizler bu üniversiteyi kolay kurmadık.  O taşları arkadaşlarımızla biz topladık, tuğlaları biz koyduk yerine. Hiç mi emeğimizi olmadı? Rektör Karaaslan ile de konuştum, ona; ?bugün bana yapılan, yarın da sana yapılacaktır, bunu unutma? dedim. Böyle basit işlerle uğraşılmaması lazım. Üniversite elimizde doğdu. Bu yönetim işbaşında olduğu sürece, çok sevdiğim KSÜ?ye uğramam.?

Ne kadar acı bir itiraf, ne kadar dehşet verici bir açıklama değil mi?

*

Haber o kadar dopdolu ki, hangi birini yazayım. İstifa edenler, edecek olanlar, tepki koyanlar, bu isim değişikliklerini ve keyfi uygulamaları hoş ve etik bulmayan öğrencilerin tepkileri?

Sayın Karaaslan ?dedikodulardan uzak duracağız, üniversitemizi sayılarla, verilerle, bilim yardımıyla yöneteceğiz? demiş de, vefa denene olguyu da hatırlayacak mı, onu merak ediyorum.

Bizim dileğimiz, sayın Karaaslan?ın başarılı olması, üniversitemizi hatırı sayılır ve eğitim kalitesi yüksek bir kurum haline getirmesi.

NOT: Şu gençlere bayılıyorum. Hayranım onlara? Artık direksiyona bunlar geçecek, gazeteciliği bu gençler sürdürecek, biz kenara çekileceğiz bir müddet sonra. Sahayı gençlere bırakma vakti geliyor anlaşılan. Alper Gültepe ile Kürşad Kerem Akçakale?nin hazırlayıp sundukları programları zevkle dinliyorum.  Ara sıra bizi de canlı yayına alma zahmet ve nezaketini gösteriyorlar, biz de dilimizin döndüğünce bir şeyler söylüyoruz.

Son olarak Cesur FM?de, Belediye Başkanı Poyraz ile hoş, dinlemekten keyif alabileceğimiz bir röportaj gerçekleştirdiler. Merak edilen ne varsa sordular. Helal olsun bu gençlere?

Demem o ki,  bu gençlerde hayat var, bu pırıl pırıl yetenekler, ileride büyük gazeteci olacaklar, bizler de onlarla iftihar edeceğiz. Yeter ki ağabeyleri olarak, büyükleri olarak onların kıymetini bilelim ve onlara destek verelim.

Teşekkürler çocuklar! Yüreğinize, emeğinize sağlık. Sizleri seviyorum!

Kaynak:  www.maraskimlik.com

 


FARKLI GÖRÜŞ

11.06.2012 13:24:36


Kahramanmaraş’lı Minik Dâhiden Dünya Birinciliği

Afşin ve Göksun’da Miniklere Özel Tiyatro Gösterisi

Kır Ailesinin Acı Günü

Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı