Zekat, İslam Dini?nin mü?minlere yüklediği temel görevlerden biridir. Menkül ve gayr-ı menkül bütün mallar üzerinde Allah adına belirlenen yerlere verilmesi gereken bir haktır. Verilmesi durumunda cennete götürecek, verilmemesi halinde cehennem azabına sürükleyecek bir ibadettir.
Ferdi ihtirasları dizginleyen, sosyal kaynaşmaya vesile olan zekat, fakir toplum kesiminin tüketim gücünü artıracağından üretimin çoğalmasına sebep olan ve böylece iş gücü imkanları doğuran iktisâdi değeri büyük pek yüce bir ameldir. Zekat fakirlere bizzat verilmelidir. Ve tatbikatımız da zaten bu şekildedir.
Zekat zirai mahsüller, hayvanlar, ticaret malları, hisse senetleri, altın ve gümüşler, fabrika ve apartman gelirleri ve de madenler üzerinden değişik yüzdelerle verilir.
Dinimizde zekatın büyük ölçüde her bir cins maldan ve değişik yüzdelerle verilmesi her tür malda fakirlerin ve acizlerin hakları olduğunu bildirir.
Nisap miktarı mala sahip olan mü?minlerin İslam dininin belirlemiş olduğu hakları tutması ve gizlemesi haramdır.
Bu hakları ödeyenlerin daha çok vermeye çalışmaları ise öğütlenmiştir ve mü?minler için ideal olandır. Özellikle yokluk ve yaygın işsizlik dönemlerinde bu ideal seviyeye ulaşmak için gayret sarf etmelidir.