Bize düşen seyircilik

Kendi söylemlerimiz içerisinde yaşarken, kaderin verdiği çizgiyi sınadığımızı zannedip aynı kulvar da devam etmekteyiz; bugünlerde yaşayıp durduğumuz, standart hayat bu şekilde değil mi? Yanı başımızda Suriye kana bulanırken, Myanmar?da Müslümanlar topluca katledilirken, etnik bir kültür sömürüsü karşısında ve diğer güncel olaylarda, sadece okuyor, duyuyor ve düşünüyoruz. Aslında ??ne yapılabilir??? sorusunun cevabını hiçbirimiz bilmiyoruz. Bu noktada kendi iç söylemlerimiz devreye giriyor, bazen kızıyor, bazen susuyor belki de sövüyoruz olan bitenlere. Kaderin çarkları dönüyor biz ise bir şeyler yapamamanın acizliği ile seyrediyoruz. İlahi adalet tecelli ediyor ve büyük bir sınav yaşanıyor?

Uluslar arası sorunları mı tartışmalıyız yoksa ülkemizin iç dengelerinde meydana gelen değişimleri mi?  Ya da değişmeyen sorunlarımızı mı? Dünyanın ekonomik bir savaş içinde olduğunu biliyorken milli değerlerimize ya da Müslüman kimliğimize yapılan saldırıları tartışıp duruyoruz. Bizimle ilgisi olmayan insanlar bizim hakkımızda konuşmalar yapıyor, yorumlar sunuyor. CIA ajanı Graham Fuller bizim için: ?Ben Türkiye?nin geleceği için çok iyimserim. Gülen hareketi, Kürt hareketi... Türkiye?deki TÜM HAREKETLERİN SİSTEMLE ENTEGRASYONU, Türkiye?nin gelecekteki İSTİKRARI (!) için esastır. İyimserim çünkü bu entegrasyonun her geçen gün daha fazla gerçekleştiğini görüyorum!? sözleri bizi bizden çok düşünen ne kadar da çok insanın olduğunu göstermiyor mu?

IMF, Dünya Bankası, Euro bölgesi ve dünyanın girip de çıkamadığı dolar çemberi. "Savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür..." der, J.P.Sartre. Gerçek de yaşananlar; petrol savaşı, tarımsal alan kapma yarışı ve kültürel empoze koşturması değil mi? Irak?a özgürlük için çok gayretli olan ABD, Libya halkı için BM kararlarını bile beklemeden, geceden savaş uçaklarını gönderen Fransa, dünyanın kalabalık ülkesi Çin, soğuk ülke Rusya, ekonomik dev Almanya ve de dünya tarihinde hep madalyonun arka yüzünde gizli kalan, asıl olan, kraliçenin ülkesi İngiltere? Bu saydığım aktörlerden hiçbiri Myanmar için bir demeç bile vermeye tenezzül etmeyip, Suriye konusunda temkinli ve kararsız davranmakta ısrar ediyorlar? Çünkü orta da ki sorun İSLAM ile ilgili, eğer bu iki ülke Hıristiyan olsaydı çoktan ??özgürlük savaşı?? yaşanırdı. IRAK ÖZGÜRLÜĞÜ değil gerçek insan hakları çerçevesinde bir özgürlük.

Irak özgürleştirilirken iffetini, namusunu, kişiliğini, özünü ve benliğini kaybetti. Kadınların büyük bir çoğunluğu tecavüze maruz kaldı, doğan çocukların kimliği değişti. Irak Saddam?ın her gününü arıyor ama dile getiremiyor. ABD Irak?ta üslerini kurdu ve Ortadoğu coğrafyasına hâkim bir tepe ayarlamış oldu.

Size Suriye?de olacak yeni haritayı da anlatmadan geçmek istemiyorum. Suriye?de 4 farklı bölge oluşumu meydana gelmiş durumda, kuzeyde bağımsız Kürt devleti, Laskiye?de Esad devleti, İsrail sınırında İsrail?in sözde tampon devleti (İsrail?in yönetimde olan ve gelecekte İsrail?e tamamen bağlanacak bir devlet) ve son olarak çöllerin ve çıkmazın olduğu topraklarda Sünni Özgürlük Suriye?si devlet kuracaktır. Pasta gibi bölünen bir Suriye, her dilim Suriye,  birilerinin boğazından geçecek. Bütün bunlar aslında ??böl-parçala-yut?? prensibinin işleyişi, ayrılık olmadan tek gövdeyi sindirmek her zaman zordur. Şimdi Suriye?nin elinde ??kimyasal silah var mıdır??? derseniz, olmasa da fark etmez, İsrail bizzat böyle silahları eliyle verecektir. Emvarterinde emvari türlüsü nasılsa var, füze başlığı şeklinde ayarlayıp füzeyi de kendisi verirse, programlama ile istediği yere gönderilmesini sağlayacaktır. Eh bu bahane ile Suriye?yi de işgal edebilir artık. Kutsal vaat edilmiş topraklar? Esad ise kuzeyini garantiye almak ve de Türkiye?den intikam almak için Türkiye?nin hassasiyetlerine saldırı mahiyetinde, Kürtlere, elleri ile kuzeyi verecektir. Lâskîye deniz sahilinde, yeşil ve verimli topraklarda, yaşanılası bir ülke Esad için mükemmel bir devlet yeri, hem de homojenleştirilmiş bir devlet? Baş ağrısı yok, sorgulama yok, krallığa devam. Tabi ki Sünni Suriyeliler, ülkelerine ve demokrasi hedeflerine iç bölgeyi alarak kavuşmuş olacaklar, yıkılmış ve ekonomik gücü bitmiş bir ülke? Hadi hayırlı olsun? Merak ediyorum da, bu dörde ayrılan Suriye?nin parçalarının ismi ne olacak. Gelin seyredelim?     


ALİ EYTEMİŞ

24.07.2012 12:47:52


Kahramanmaraş’lı Minik Dâhiden Dünya Birinciliği

Afşin ve Göksun’da Miniklere Özel Tiyatro Gösterisi

Kır Ailesinin Acı Günü

Kasım’da Dermankart’lı Ailelere 23 Milyonu Aşan Destek Ödemesi Yapıldı

KSÜ Kampüs Kablosuz Ağ Altyapısı Genişletildi

Goalball’da Gümüş Zafer

Ampute Futbol Türkiye Kupası Finali Kahramanmaraş’ta!

Göreve atanmasının 113. gününde, 113 partiliyle birlikte Ankara’ya ziyaret

Kahramanmaraş’ın talepleri tek tek Ankara gündeminde

TYB Kahramanmaraş Şubesi tarafından “Batılılaşma İhaneti’ni Yeniden Okumak” Programı Düzenledi

Kahramanmaraş’ın ilk elektrikli otobüslerinin sevkiyatı başladı

İş İnsanı Mesut Şahinkanat’a Anlamlı Plaket

Büyükşehir, Melek’in En Büyük Hayalini Gerçekleştirdi

Milli Savunma Bakanlığı, Onikişubat Belediyesi’nin dünyanın en büyük Türk Bayrağı’nı uzaydan görüntüledi

Onikişubat Belediyesi’nin Kahramanlık Türküleriyle Cumhuriyet Konseri’ne yoğun ilgi

Cumhuriyet Yürüyüşü’nde Kahramanmaraş Tek Yürek Oldu

Gül’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı