Hiçbir iş ve oluşum kendiliğinden olmaz, bir şeyi "Ol" dediği zaman oldurmak sadece Allah'a mahsustur, bu konu tahmin edemeyeceğimiz kadar geniş bir konudur, bazı durumların, yaşananların içerisinden birini seçerek, güzel ahlâklı bir toplum kurulmasının da aynı kurallara bağlı olduğunu söylemek istiyorum; bir toplumda ahlâk bozulursa her iş bozulur, ahlâk güzel olursa huzur olur, güven olur. Güzel ahlâk, davranışların her türlüsüyle hayatı kaplamalıdır, eşlerin birbirlerini aldatmamalarından tutun da kişilerin alışveriş yaptığı, konuştuğu insanları aldatmamasına kadar, doğru sözlü olmaktan, yalan söylememeye, sadece elinin emeğinin karşılığını almaktan fazlasını almamaya, ücret karşılığı çalıştığında işi savsaklamamaktan hatta namaz kılıyorken bile işten kaytarmak için namazı hileyle kılmamaya, kimsenin namusuna göz dikmemekten, sözlü, fiili, bakışları ile cinsel tacizde bulunmamaya, kendi namusunu korumaktan, trafikte magandalık yapmamaya, kimsenin malına, canına, namusuna, çevresine zarar vermemekten, başkalarını tedirgin ve rahatsız edecek seviyede yüksek sesle konuşmamaya, devlet malına el sürmemeye, kısacası hâl ve hareketleriyle başkalarını rahatsız etmemeye kadar hepsi güzel ahlâktır aksi ise çirkin ahlâktır yani ahlaksızlıktır.
Güzel ahlâklı bir toplumun oluşmasının en temel şartı, ferden ferda kişinin başta kendisinin güzel ahlâklı olmasıdır. Her kötülük ve olumsuzluk kişiden zuhur ettiği gibi güzel ahlâk da kişinin şahsından topluma yayılır.
Şu zamanda, toplumda güzel ahlâkın oluşturulması ve yaşatılması en zor işlerden biridir, bu işte herkes kendisini sorumlu bilmelidir. Son zamanların en çok kullanılan sözlerinden birisi "... ailede başlar" sözüdür, doğrudur ama günümüzde her yere ailenin yetilmesi mümkün olmadığı gibi gücü de yetmemektedir, bir uyuşturucu belası ile, çeteler ve benzerleriyle, aile nasıl mücadele edecektir, gücü yetecek midir? Bu işler yanında ahlâk dışı her iş ve işlemle elbette ki devlet güçleri mücadele edecek ve vatandaşını tehlikeden koruyacaktır, devlet olmanın gereği budur. Devlet güçleri insanları ahlaksızlıktan, ahlaksız kişilerden korurken ahlaksız kişileri de ahlaksızlıktan korumuş olacak dolayısıyla halkı da devleti de korumuş olacaktır.
Ahlâk düzelmeden hiçbir şey düzelmez, kişiler düzelmeden toplum düzelmez, devlet korunamaz! Dünyanın en ahlâklı, dürüst insanları bizim toplumumuz olmalıdır, durum öyle midir?
Peki, biz böyle değildik niye böyle olduk? Yetkililer teşhisi koyup tedbir almak zorundadırlar, işin ucu kendilerine dokunacak olsa da! Hastalığın çaresi kesip atmaksa bunu da yapacaksın!