SANKO Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum UzmanıOpr. Dr. Sevgi Kandemir, destek ve doğru tedavi ile menopoza giren kadınların yaşam kalitesini artırmanın ve bu süreci daha rahat geçirmelerini sağlamanın mümkün olduğunu söyledi.
Dünya
Menopoz Günü nedeniyle açıklama yapan Opr. Dr. Kandemir,Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Menopoz Topluluğu'nun,
kadınların menopoz ve menopoz ile ilgili sağlık sorunları açısından
bilinçlendirilmesi amacıyla 18 Ekim`i "Dünya Menopoz Günü" olarak
kabul ettiğini kaydetti.
Opr.
Dr. Kandemir, "kalıcı olarak adetten kesilme" olan menopozun tıpkı bebeklik,
ergenlik, cinsel olgunluk gibi hayatın önemli bir dönemi olduğunu ifade etti.
Menopoz
döneminin, kadınların hayatındaki önemli dönemlerinden biri olduğuna dikkat
çeken Opr. Dr. Kandemir, "Kelime anlamı olarak kadının adetten kesilmesidir.
Ortalama bir yıl adet görmeyen kadın menopoz döneminde kabul edilmektedir"
dedi.
Menopoz
bir hastalık değil
Menopozun
kesin olarak söylenebilmesi için bir kadının 12 ay boyunca hiç adet görmemiş
olması gerektiğine vurgu yapan Opr. Dr. Kandemir, "Batı toplumlarında 44" 55
yaş arasında olan bu dönemin ortalaması 51 yaştır. Bu süreç 40 yaşından önce
olursa erken menopoz', 55 yaşından sonra olursa geç menopoz' olarak
adlandırılır. Bu dönem kadınlar için oldukça sıkıntılı bir süreç olup kişiden
kişiye farklılık gösterir" şeklinde konuştu.
Menopozun
bir hastalık değil, sağlık sorunu olduğuna işaret eden Opr. Dr. Kandemir, "Menopoz
döneminde yumurtlama süreci ve hormon üretimi durmaktadır. Östrojen eksikliği
belirti ve bulguları doğal yaşlanma ile ortaya çıkan sorunlarla birleşir. Sıcak
basması, terleme, çarpıntı, cinsel isteksizlik, uyku bozukluğu olur"
ifadelerini kullandı.
Menopoza
geçiş döneminde görülen adet düzensizlikleriningebeliğin olmayacağı anlamına
gelmeyeceğinin altını çizenOpr. Dr. Kandemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Menopoza
giren kadınların yaşam kalitesini artırmak ve bu süreci daha rahat
geçirmelerini sağlamak, destek ve doğru tedavi ile mümkündür. Menopoz döneminde
ana tedavi şekli hormon replasman tedavisi' yani östrojen hormonu eksikliğini
gidermektir.Bununla birlikte tedavinin bazı yan etkileri olduğundandolayı günümüzde
semptoma yönelik tedavidaha fazla önerilmektedir.Türkiye'de kadınların ömrü
ortalama 73,1 yıldır. Menopoz yaşı göz önüne alındığında kadınların yaşamının
yaklaşık üçte birini menopoz sonrası dönem içerisinde geçirdiği söylenebilir."
Menopozda dengeli
beslenme ve egzersiz
Doğru
beslenmenin sağlığın korunması ve kaliteli yaşam sürdürebilmek için hayatımızın
her döneminde son derece önemli olduğuna dikkat çekenOpr. Dr. Kandemir,şöyle
devam etti.
"Dengeli
ve doğru beslenme menopoz dönemi için de ayrıca önemlidir. Bu dönemde obezite,
damar tıkanıklığı, kemik erimesi, hipertansiyon, diyabet, lipidemi gibi
hastalıkların önlenmesi için uzman tarafından belirlen bir beslenme programına
uyulması gereklidir. Bu hem şikâyetlerin en aza indirilmesini hem de yaşam
kalitesinin artırılmasına katkı sağlar. Beslenmede süt, yoğurt, gibi kalsiyum
yönünden zengin gıdalar, beyaz et (somon, sazan, uskumru gibi balıklar), tam
tahıllı gıdalar, sebze ve meyveler tercih edilmelidir.
Bu
dönemde özellikle şekerli gıdaların tüketimini en aza indirmek gerekir. Baklagiller,
sebze ve meyveler kan şekerinin dengelenmesini sağlamaktadır. Yağ tüketimi de
özellikle bu dönemde beslenmede dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan
biridir. Omega-3 ve Omega-6 yağlarından zengin beslenme önerilmektedir. Bu
yağları bolca içeren uskumru, sardalye, somon ve ton balığı, ceviz, badem, soya
filizi, keten tohumu, yeşil yapraklı sebzelerin tüketimine gayret edilmelidir."
Tuzun
kalp hastalıkları ve kemik erimesi riskini artırdığı için kısıtlı tüketilmesini
öneren Opr. Dr. Kandemir, şu uyarılarda bulundu:
"Posalı
yiyecekler, kepek, çavdar, yulaf, kuru baklagiller, sebze ve meyveler öncelikli
besinler olarak tercih edilmeli, tam buğday ekmeği tüketilmelidir. Soya,
bitkisel bir östrojen kaynağıdır. Kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir.
Kolesterolü düşürücü özelliği vardır. Bu sebeplerle elma, havuç, domates,
maydanoz, sarımsak, üzüm kuru baklagiller tüketilmelidir. Menopoz döneminde
yürüyüş gibi egzersizlerin yapılması daşikâyetlerin azalmasındavekemik
erimesinden korunmada etkin rol oynar."
Bol sıvı tüketimi
önemli
Sıcak
basmasının önlenmesi, kilo artışının kontrol altına alınması ve böbrek
fonksiyonlarının bozulmaması için bol sıvı tüketilmesi gerektiğini anımsatan Opr.
Dr. Kandemir,"Günlük 2" 3 litre su tüketimi ihmal edilmemelidir. Hazır gıda,
hazır meyve suları ve gazlı içeceklerden uzak durulmalı, mümkünse hiç
tüketilmemelidir"ifadelerine yer verdi.
Uyku bozuklukları
Bu
dönemde uyku bozukluklarının daha fazla yaşandığına dikkat çekenOpr. Dr.
Kandemir, önerilerini şöyle sıraladı:
"Bunu
en aza indirebilmek için yatak seçimine dikkat edilmeli, yatılan oda
havalandırılmalı, uygun ve rahat giysiler tercih edilmeli, gündüz çok fazla
kafein içeren içeceklerden uzak durulmalıdır.Yatmadan bir saat önce ılık süt
veya papatya çayı tüketilebilir. Rahat uyumak amacıyla kitap okumak tercih
edilebilir."
Hobi edinin
Menopoz
dönemindeki sıkıntıları kolay atlatabilmek için farklı uğraşlar edinmenin önemli
olduğunu bildiren Opr. Dr. Kandemir,sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu
dönemde hobiler edinilebilir. Fotoğraf çekmek, resim yapmak, el işi, farklı
mutfaklardan yemek ve günlük bir saatlik açık havada yürüyüş önerilmektedir. Sonuç
olarak menopozda uygun beslenme şeklinin benimsenmesi ve egzersiz ile kişinin
yaşam kalitesi arttırılabilir. Bu dönemde kişinin gerektiğinde hekimiyle
iletişime geçmesi önemlidir.Menopoz dönemindeki kadınlar hayata olumsuz
bakmamalıdır. Çünkü her yaş kendince güzellikler barındırır. Bu yaşamın doğal
süreçlerinden birisidir."