Türk Milliyetçilerinin Başı Sağolsun
Bir ideal ve mefkure adamı Mehmet Bilal in ben çok farlı bir profilini çizeceğim. Hayatı boyunca her türlü meşakkate göğüs gerip Türk- İslam sentezi idealinden zerre-i miktar sapmamış ve ödün vermemiştir. His dünyamdao kadar doluyum ki sözün neresinden başlayacağımı bilemiyorum.
1960 lı yıllar, ortaokulda aynı sınıfın öğrencileriyiz. Kırsalda henüz ortaokul olmadığı için sınıflarda kırsaldangelen öğrenciler çoğunlukta. Bizler kent merkezinin çocukları daha haylaz ve yaramazız Söz gelimi; Mesut İnce, Cafer Tatlıbal, İsmet Kaya, İsmet Geliç, Zekeriyya Karayazı, Şeref Akben, Halim Akben, Cemil Çiftdemir, Zekİ Karamanlı, Ali Rıza Gümüş Gülten Dinler ,Zafer Çitil, Süheyla Babaoğlu hep sınıf arkadaşlarıyız.Sınıfımızın en cevval,hareketli,sportmen öğrencisi Mehmet Bilal'di. Güreş yapar, bizleri de güreşe teşvik ederdi.Kahramanmaraş Beden terbiyesinin antrenörü İsmet Alpaslan'dı.Bir de içimizde en çok kitap okuyanımız oydu. Nihal Atsız'ın Bozkurtların Ölümü, Bozkurtların Dirilişi'ni onun sayesinde tanıdım ve okudum. Öğretmenlerimiz genelde sol tandanslı kimselerdi. O yıllarda çok popüler olan Fakir Baykurt, Yaşar Kemal, Orhan Kemal gibi yazarların eserlerini okumamızı önerirlerdi. Yaşımız itibariyle bizler bunları algılamazken Mehmet Bilal bunun farkındaydı. Birbirimize Atsız'ın romanlarındaki kahramanların adlarıyla seslenirdik.
Lise yıllarına geldiğimizde henüz Said-i Nursi ölmemişti. Nurculuk bayağı popüler haldeydi. Yeni İstiklal gazetesi el altından satılır.Nurcu avukat Bekir Berk'in mahkeme savunmaları efsane gibi anlatılırdı. El altından risale-i nurlar dağıtılır, çok ağdalı dil örgüsüne rağmen okumaya teşvik edilirdi. İşin ilginç yanı; o yıllarda Maraş Lisesi'ne hiç işi yokmuş gibi nurcularla mücadeleyi kendine şiar edinmiş Kadri Çifçi diye bir müdür atandı. Ali Yanar emsali nurcu öğrencilerle uğraşmaya başladı. Bir çoğunu tasdiknameyle uzaklaştırdı. Nurculukla alakası olmayan Mehmet Bilal bunlara sahiplendi, arka çıktı. Hep mazlumdan,mağdurdan yana olan bir milletin bireyi olarak Mehmet Bilal bizim ikazlarımıza rağmen bundan kendini alamadı. Liseli pehlivanlardan Ünal Aras,Mehmet Emin Hurmanlı, Mustafa Demir, Ziya Yener gibi kendini büsbütün güreşe verdi.
Yollarımız yüksek öğrenimde ayrıldı. Ben Erzurum'a ,o Ankara'ya gitti. Fazıl Teyekli gibi bilinçli Türk Milliyetçisi arkadaşıyla hem ev arkadaşlığı hem de İlahiyat fakültesindeki birlikteliği ona çok şey kazandırdı. O günün Ankara'sında ne kadar Türk Milliyetçisi varsa hepsiyle ülfet etti. Söz gelimi; Namık Kemal Zeybek, Yaşar Okuyan, Cezmi Bayram,Fikret Eren,Rasim Cinisli, Celal Tamer emsali insanlar yakın ülfet ettiği kişilerdi. MTTB'de cemiyet ve siyasi hayatla iç içe oldu. MTTB'de milli görüşçülerin egemen olmasıyla MTTB'ye yollarını ayırdı. Türk Milliyetçilerini rencide eden söylemler bu ocaktan tüm Türk Milliyetçilerini kopardı.
1968 de okullar bitince yollarımızKahramanmaraş Gazi Ortaokulunda tekrar birleşti. Ben Türkçe öğretmeniyim, o da Din Dersleri öğretmeni.Yıllar onu olgunlaştırmış daha bilinçli bir Türk Milliyetçisi kimliğine kavuşturmuş. Çok okuyan, söylemleriyle insanları motive eden kimliğe kavuşmuş.Türk Milliyetçiliği konusunda bir çok kazanımımın fikir babası Mehmet Bilal'dir.
O, bir kitap kurduydu. Okuduğu bir eseri bana getirir, okumamı isterdi.
Mehmet Turgut'un Taşkente Doğru eserini, Erol Güngör'ün eserlerini, Mustafa Sepetçioğlu'nu, Gorki'nin Ana'sını, Standal'ın Gazap Üzümleri'ni, JakLandon'un Demir Ökçe'sini, Ecevit'in Ortanın Solu'nu, Cengiz Dağcı'nın Onlarda İnsandı, Fikret Eren'in Tarım Kentleri'ni,Hitler'in Kavgan adlı eserini , Marx'ın Kapital'ini Soljenits'in Kulak Takımdadaları'nı bana getirip okumamı öneren oydu.
Gazi Ortaokulu Kahramanmaraş'ın diğer okulları gibi sol tandanslı öğretmenlerin ağırlıklı olduğu okuldu.1969 da TÖS'ün aldığı kararla Kahramanmaraş gibi bir kentte okullarda dört gün eğitim ve öğretim yapılamadı. Bu ortamda Mehmet TÖS'lülerin baş muarızıydı. Gazi'de onların etkinliklerini boşa çıkarırdı. 1973 muhtırasıyla yaşanan olağan üstü dönemde terör suçundan aranan Faik Bulut'u Gazide çalışan sol tandanslı öğretmenler 15 gün lisenin pansiyonunda yedirip içirip yataklık yapmışlardı. Daha sonra bu zat Filistin'de Yahudiler tarafından yakalanıp hapse mahkum edildi.Bu örneği o günkü Maraş'taki ortamı ifade etmek için verdim.Bu ortamda sen Mehmet'i nasıl mücadeleden uzak tutarsın. Fikir olarak, eylem olarak her zaman ön planda olmuştur.
1975'te bir seminer vesilesiyle Ankara'dayız. Bana Hadi Başbuğ'u ziyarete gidelim.'' teklifinde bulundu. Ben başbakan yardımcısı olan Türkeş'i randevusuz ziyaret edemeyeceğimizi söyledim. Beni ikna etti. Başbakanlığın yolunu tuttuk. Görevlilere sekreter Yaşar Okuyan'la görüşeceğini söyledi. Yaşar Okuyan' la sarmaş dolaş oldu. Belli ki derin bir hukukları vardı. Türkeş'le görüşmek istediğimizi söyledi. Kabul edildik. Kapıdan girdiğimizde Türkeş Bilal'e adıyla :'Gel bakalım Mehmet'' dedi ve elini öptürdü, ben de öptüm. Yer gösterdi oturduk, ikram edilen çayı içtik. Onlar diyaloglarını sürdürürken ben köşemde sus pus oturdum.
1975 te Eğitim enstitüsündeki hizmetlerini kim inkar edebilir. Türk Milli Eğitimine kazandırılan milliyetçi öğretmenlerde hep onun hakkı vardır. Birileri çıkıp da Mehmet Bilal'in biyografisini yazsa ilginç bir kitap olur.
Kara baht kasar vursan ağarmaz. 12 Eylül Askeri müdahalesi, deyim yerindeyse milliyetçilerin fikir ve düşünceleri meriyetteyken kendileri içerdeydiler. O zihniyet Mehmet'i görevden aldı. Soruşturma , kovuşturma sonunda aklandı. İşsiz güçsüz kalmıştı. Mazlumun yardımcısı Cenab-ı Allah, Selçuk Üniversitesi rektörü Halil Cin onun elinden tuttu. Nihayetinde Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'ne atanış Vefasız bir dostun ümit vaat eden iş önerisi sonucu erken emeklilik
O, hiçbir zaman hak ettiği yerde olmadı. Ortam ve toplumumuz onu değerlendirip ondan gereğince yararlanamadı. Sosyal hayatta yaptığı esprilerle ünlenen Mehmet Bilal yaptığı mekanizmayla kendini teselli etmeye çalıştı. Maalesef toplumumuz onu özümleyemedi. O da ne yapsın yerli şakalarla, fıkralarla toplumun karşısına çıktı. Ama, gerçeği hiçbir şey değiştiremez. Türk Milliyetçileri bir ağabeylerini kaybetti. Süssüz ve riyasız olan Mehmet Bilal uğrunda mücadele verdiğin vatan toprağında rahat uyu Sen görevini yapıp gittin.