Dünyanın neresinde olursa olsun, bir Müslümana dokunuldu mu, nerede olursak olalım bizim kalbimize dokunulmuş olur ya da olmalıdır! Müslümanların bu duyguları ve kardeşlerine olan sadakatleri, İslam karşıtlarının müşterek ecel korkusudur.
İşin özü bu olmasına rağmen zalimler, zulüm yapma cesaretini kendilerinde bulabiliyorlarsa bunun görülen üç sebebi vardır; bunların en başında ya Müslümanlar kardeşlik sadakatlerini kaybetmişlerdir, bu yüzden de kalbî ittifakları zayıflamıştır. Ya da İslam karşıtları, İslam"ın insanlara getireceği huzur ve hoşnutluk sayesinde itibar ve iktidar kaybetmekten korktukları için baskı rejimi uygulamaktadırlar. Üçüncüsü ise birinci sebepten dolayı kapitalizm ikinci sebebin peşindedir.
Gelinen bu durumda, Müslümanların güç ittifakı oldukça uzak görünmektedir. Bu durumda iş başa düşmüştür yani her Müslüman, kardeşleri için kendi gayretiyle yapabileceklerini yapma durumundadır. Peki, biz yetkisiz kişilerin yapacağı iş o zaman nedir?
Müslüman için dua, erişemediği, mevcudiyetiyle bulunma imkânın olmadığı yer ve durumlarda, olumsuzlukların ortadan kalkması için gücün asıl sahibinden yardım dilemek, O"nun büyüklüğüne sığınarak yine O"ndan güç alma talebinde bulunmaktır. Yine; dua, bağışlanmak, arınmak isteğini arz ederek olumsuzlukların ortadan kalkması için araya hatır koymak, minnet etmek, yalvarıp yakarmak suretiyle en büyük olan Yüce Yaratıcıdan, Yüce Rabbimizden yardım talep etmektir. Biz de hâlihazır gücümüz sadece buna yettiği için dua ediyoruz ki;
Ya Rabbi, bu duygular ve inanışla Çin"den Amerika"ya, Avrupa"dan Asya"ya, Ortadoğu"dan Afrika"ya, bizim ulaşma imkânımız olmayan yerler dâhil her yerde mülkün sahibi Sen olduğun gibi mutlak gücün sahibi de Sensin. Bu bilinç ve inançla Sana minnet ediyor ve yalvarıyoruz! Kardeşlerimizin, ölümü göze alarak oruç tuttuklarına, Senin adını yüce bildikleri için zulüm gördüklerine inanıyoruz. Eğer bizim günahımız onları yakıyorsa Senden bağışlanmamızı diliyoruz, yok eğer ortada bizim bilmediğimiz veya anlayamadığımız herhangi bir kusur ve hata varsa yine Senden bağışlanmamızı diliyoruz. Bağışlamak Senin isminin garantisindedir, bağışlamak herkesten çok Sana yakışmaktadır. Bunun içindir ki; Senden bağışlanmamızı niyaz ediyoruz, hele de Senin kutlu kıldığın şu Ramazan ayında bu isteğimizi ısrarla tekrarlıyoruz ve ısrarla tevbe ediyoruz!
Her nerde bulunuyorlarsa Müslüman kardeşlerimize de, Müslümanların başında bulunan yöneticilere de basiret ve merhamet ihsan eylemeni diliyoruz. Yine her nerede olursa olsun yöneticilerin ihtirasına kurban gitmekten kardeşlerimizi ve bizi korumanı Yüce Makamından niyaz ediyoruz.
Biz kuluz, Sen ise Rabbimizsin, biz aciziz, Sen ise gücün gerçek sahibisin. Hata ve günahlarımızı bilmediklerimize say Ya Rabbi! Korkaklık ve ürkekliğimizi hoş gör Allahım. Şafak vakti yazılan bu sözleri kalbime Sen düşürdün, hâl böyle olunca katında bu duaların kabul göreceğine inanmaktayım, çünkü Sen, biz kullarının zannettiği gibisin, bu da Senin beyandır. O halde dualarımızı, kutlu zamanda yapılan minnet ve niyaz olarak kabul eyle, isteklerimizi İzzet-i Dergâhında kabul buyurmanı diliyoruz.
Sana bunun yakıştığına inanıyoruz, Sen bizim Rabbizsin Allahım!