NUHAN NEBİ ÇAM

Tarih: 25.06.2015 12:09

Maneviyat, iklim Halili"i mar"aşi

Facebook Twitter Linked-in

Büyük medeniyet, tezimiz…

       Katil bir Kabil, dostu ve kardeşi Habil"in bakışlarını dünyadan mahrum bırakıyor.

       Halife olarak bir yaratılış vardır evvel. Çizgi hiçbir yöne sapmadan doğruca üst insana, olgun kula, kemâlata gidiyor. Ve bütün kavimler, her topluluk, yol gösterici bir mürşit tarafından bilgeliğe davet ediliyor. Tufanın baş kişisi Nuh,  kendine inanmayan bir kavim için pek fazla bir şey yapamıyor. Topluluk, suların altındadır. İnsanların türkü söylediği yol, inkârın, itimatsızlığın adım başı boy gösterdiği mekânlardır. Nuh Kavmi yok olmuştur; sonra ikinci yaratılış.

       Sonra Lut Kavmi… Akibet aynı. İnkâr, küfür, tuğyan. Sapkınlık boyutunda bir hayat sürmek… Ve Semut… Yokluğun göz bebeklerinde yok olan başka bir topluluk. Peygamberleri Salih"i ve Salih onların kardeşleriydi, alaya almışlardı. "Bunu senin Allah"ın mı söylüyor Salih." demişlerdi. "Ay, inanmıyorum." demişlerdi…

       Çağımızın bedbaht insanları hiç ibret almıyor. Vahiy, ilkelerin ve yaşam tarzının, kaynağıdır bizde. Aklı öldürüyor muyuz? Asla ve kat"a, diyorum ki hayır. Kısacık bir zaman aralığında bırakalım şu vahyi. Tarihi, birer olaylar sıralaması olarak okuyalım. Nuh, Semut ve Lut kavimlerini ve onların kötücül akibetlerini. Bunlardan çıkarılacak bir kıssa, alınacak bir ibret yok mudur, gerçekten…

       İklim ve dönem yeniden ayağa kalkmaya davetkâr gibidir. Bir maneviyat zamanlarıyla, azgın hırsları kırbaçlar altında inletmenin ve onu hizaya çekmenin zamanıyla iç içeyiz. Ağzım, dilim, kalbim ve ruhum oruçla uzanıyor sonsuz semanın kapılarını, pencerelerini aralamak için…

       Çocukça oruçlu günler. Mevlana Mahallesi… O Tekke"de sabırla, ikindi güneşinin altında duman duman, buğu buğu eriyen şehrin manzarasını izlemek. Maraş oruçtur, oruç Maraş…

       Halili"i Mar"aşi…

 

"Gönül yıkmaya kasd itme yola âmâ gibi gitme

  Megesle marı incitme eğer derviş isen derviş"

 

       Diyor. Lirik, didaktik bir şiirinde. Her defasında aynı gerilimle, tanış olduğumuz kozmik duyarlılıkla hareket ediyor. Ve vahiyden, peygamberin yaşantısından şamdan şamdan ateşler alarak insana yürüyor. Bir mektep, bir dergâh oluyor ve o tenha beldede, kıyılarda-köşelerde inşa etti mekanlarında bir tezgah kuruyor. Kısık seslerle işleyen bu aygıtta olgun insan yetiştirmeye çalışıyor.

       Halili"i Mar"aşi XVI. Yüzyılın ilk yarısında Maraş"ta yaşamış bir gönül eri, kalp kırmayan dervişidir. Divan şairidir. Halveti dervişidir.  "Bİr adam olmaya durdum." demektedir, adeta yaşamıyla, şiirleriyle…

       Şiirleri, dini-tasavvufi-didaktik eserlerdir. Müritlerine hep bir şeyleri, Tanrı"nın buyruklarını öğretmek onun tek gayesi olmuştur. Ol sebepten hikmetli sözlerini sanat düşüncesinden uzak, sade, içten bir dil ile söylemiştir. Bir gönül erenidir.

 

"Harabatiye hor bakma özini odlara yakma

  Sakın hiçbir gönül yıkma eğer derviş isen derviş"

 

"Kankı serde olmasa sevda-yı derd-i ışk yâr

  Ser sanurdum ey diriga tende ol bir bar imiş"

 

Bu yeniden toparlanış, diriliş günleri.

Bu ramazan, bu oruç günleri kutlu olsun.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —