Her insan yüce bir nur olan Tanrıdan gelir ve yine ona döner. İlahi ışık, en yüceden en aşağıya doğru basamak basamak görüş alanına çıkar. Bu basamaklar, değişik nitelikli varlık türlerini oluşturur. Görünmeyenden görünür duruma gelme eylemidir bu varoluş.
Varlık türleri içinde Allah"a
en yakın olan ise insandır. İlahi nurun
tecelli ettiği bilinen en üst düzey ifadesi olan insan, iyi ve kötünün
savaştığı alandır aynı zamanda. Allah"ın
bütün vasıflarını kuşanacak şekilde mükemmelleşebilen insan Allah ile
yeryüzündeki bağı oluşturan tek varlıktır. İnsan aynı zamanda kamil insan
hedefine ulaşmak için varlığının saflığını bozan, itibarını ayağa düşüren,
insanlık haysiyetini unutturan şeytani fıtratın da sahibidir. Şeytani iradenin
oluşmasına sebep olan bu insana kötülüğün çocukları diyoruz.
Kötülüğün çocukları Para
düşkünüdür, övüngendir, kibirlidir, küfürbazdır. Bunlar, anne baba sözü
dinlemez, nankördürler, kutsallıktan ve sevgiden yoksundurlar. Uzlaşmaz,
iftiracı, özünü denetleyemez, azgın ve iyilik düşmanıdır. Allah yolundaymış
gibi görünürler ama bu yolun gücünü inkar ederler. Yozlaşmış idarecilerle
olmaya, cehaletlerine, yolsuzluklarına dini kisve büründürmeye gayret ederler.
Toplumun acımasız iradesi altında ezilen kimsesizlere sahip çıkmazlar.
Servetlerine servet katarlar. zevk ve bolluk içinde yaşarlar. dalkavukluğu,
entrika ve rüşvetle yaşamayı meslek edinirler. Zor koşullar altında yaşayan
yoksulların acımasız bir şekilde kaderine terk edilişinden rahatsız
olmazlar. Adaletin zenginden yana kanunların
güçlüden yana yürütülmesini isterler. Bunlar bedence ve ruhça bozulmuşlardır.
Bunların servetleri çürümüş, giysilerini güve yemiş, altınları, paraları
servetleri pas tutmuştur. Bunlar kötülük, hırsızlık, zulüm gibi kirli yaşamın
çocukları olmuşlar. Kötülüğün çocukları yoksulluğun, haksızlığın, hırsız ve
soygunculuğun topluma egemen oluşuna zemin hazırlarlar. Velhasıl, halkı
sömürenlerin çirkin yüzü kötülüğün çocuklarıdır.