İMRAN KILIÇ

Tarih: 04.04.2014 00:00

Kur"an Sureleri 19

Facebook Twitter Linked-in

Talâk Suresi

 

2-3:  İddet müddetlerini doldurduklarında onları ya meşru ölçüler içerisinde (nikâhınız altında) tutun veya onlardan meşru ölçülere göre ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah`a ve ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah`tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder. Ve ona beklemediği yerden rızık verir. Kim Allah`a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.

4:  Kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları (doğum yapmaları)dır. Kim Allah`tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.

6:  Onları gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun, onları sıkıştırıp (gitmelerini sağlamak için) kendilerine zarar vermeye kalkışmayın. Eğer hâmile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için çocuğu emzirirlerse onlara ücretlerini verin, aranızda uygun bir şekilde anlaşın. Eğer anlaşamazsanız çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.

7:  İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah`ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

8:  Rabbinin ve O`nun elçilerinin emrinden uzaklaşıp azmış nice memleketler vardır ki, biz onları (ahalisini) çetin bir hesaba çekmiş ve onları görülmemiş azaba çarptırmışızdır.

10:  Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. Ey inanan akıl sahipleri! Allah`tan korkun. Allah size gerçekten bir uyarıcı (kitap) indirmiştir.

12:  Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah`ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.

 

Mülk Suresi

 

6:  Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. O, ne kötü dönüştür!

13:  Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.

15:  Yeryüzünü size boyun eğdiren O`dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah`ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O`nadır.

18:  Andolsun ki, onlardan öncekiler de (bunu) yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!

19:  Üstlerinde kanatlarını aça kapata uçan kuşları (hiç) görmediler mi? Onları (havada) rahmân olan Allah`tan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir.

23:  (Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O`dur. Ne az şükrediyorsunuz!

24:  De ki: Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O`dur; ancak O`nun huzuruna gelip toplanacaksınız.

25:  «Doğru sözlü iseniz (söyleyin), bu tehdit hani ne zaman (gerçekleşecek)?» derler.

26:  De ki: O bilgi, ancak Allah`a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.

27:  Ama onu (azabı) yakından gördükleri zaman, inkâr edenlerin yüzleri kararacak ve (kendilerine): İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.

 

Kalem Suresi

 

8:  O halde, (hakikati) yalan sayanlara boyun eğme!

15:  Ona âyetlerimiz okunduğu zaman o, «Öncekilerin masalları!» der.

17-18:  Biz, vaktiyle «bahçe sahipleri»ne belâ verdiğimiz gibi, onlara da belâ verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi. Onlar istisna da etmiyorlardı.

38.  Onda, beğendiğiniz her şey sizin için mutlaka vardır (diye mi yazılı)?

42:  O gün incikten açılır ve secdeye davet edilirler; fakat güç getiremezler.

43:  Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet bürür. Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı (fakat yine secde etmiyorlardı).

45:  Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim fendim çok sağlamdır!

48:  Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle. Balık sahibi (Yunus) gibi olma. Hani o, dertli dertli Rabbine niyaz etmişti.

50:  Fakat ardından, Rabbi onu seçti (vahiy verdi) ve onu sâlihlerden kıldı.

52:  Oysa o (Kur`an), âlemler için ancak bir öğüttür.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —