FARUK ALİ SÖZBİLİCİ

Tarih: 02.03.2014 00:00

Eskiye Yeni Bir Bakış

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye"nin bir zenginlik olarak gördüğümüz tüm farklılıklarını birbirinden ayırmak birbirine rakip ve düşman gibi göstermek kimin haddine!

Selahattin Eyyubi`nin sancağı altında Kudüs`ü fetheden, Çaldıran`da Yavuz Sultan Selim`in ordusunda, Çanakkale"de, Yemen"de, Sarıkamış"ta, Kutülamare`de vatan topraklarını birlikte savunan, Cumhuriyeti birlikte kuran biz değil miydik?

İstiklal Marşı`nı dinlerken hepimizin yüreği kabarmıyor mu? Yemen Türküsünü dinlerken gözlerimiz yaşarmıyor mu?

Fuzuli`nin şiirleri nasıl ruhumuza hitap ediyorsa, Ahmedi Hani`nin dizeleri de aynı şekilde bizi duygulandırmıyor mu? Neşat Ertaş, `Gönül Dağı` dediği zaman her birimizin tüyleri ürperiyor. Aynı şekilde Şivan Perver, `Halepçe`, `Hazal` dediğinde gönül dünyamızın derinliklerine dalıyoruz. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal bu toprakların mayasını yoğururken Cudi`nin, Munzur`un eteklerinde dolaşan dengbejler (Kürt halk ozanlarına Kürtlerin verdiği isim) de aynı topraklara, aynı kardeşlik mayasını atıyordu.

Horon bizim horonumuz, zeybek bizim zeybeğimiz, halay bizim halayımız, zılgıt bizim zılgıtımız, bizi birbirimizden ayırmak kimin haddine, bizim kardeşliğimize kastetmek kimin haddine, bizi birbirimize düşürmek birbirimize düşman eylemek kimin haddine? Türkiye Cumhuriyeti"nin tüm vatandaşlarını birbirine ayrı gayrı görmek kimin haddine!

Peygamberi miraçtan indirip kamyona bindirmek kimin haddine!

Fatih"in fethettiği İstanbul"u, taşıdığımız bu güzel emaneti almak kimin haddine!

Vatandaşın dini duygularını istismar etmek kimin haddine!

Bu ülkeyi, atalarımızın Türk"üyle, Kürt"üyle, Laz"ıyla, Çerkez"iyle, Alevi"siyle, Ermeni"siyle nice birlik ve beraberlikle kanının aktığı bu vatan topraklarını bir örgütün yükselişi için feda etmek kimin haddine!

Birileri diyor ki: Biz kazanacaksak; bu camia, bu yapılanma zarar görmeyecekse memleket kaybetse de olur, Türkiye olmasa da olur.

Şimdi bunlara cevaben Bediüzzaman Said Nursi"nin sözlerine kulak verelim: 

"Milletimizin imanını selamette görürsem, cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistan olur."

Akla gelen soru şu: Milletimizin birliğiyle, dirliğiyle, tüm yuvalarıyla selametini isteyip kendi ahretini millete tercih etmeye razı, ahir zamanda asrısaadet hayatı yaşayan bir dini lider mi? Yoksa şikeye, siyasete, bankaya, polise, mite, milletin iradesine el atan bir dini lider mi? Takdir yüce milletimizindir!

"Ey mü"mine kin ve adavet besleyen insafsız adam! Her ikinizin Halıkınız bir, Malikiniz bir, Mabudunuz bir, Razıkınız bir. Hem Peygamberiniz bir, dininiz bir, kıbleniz bir; sonra köyünüz bir, devletiniz bir, memleketiniz bir. Bu kadar bir birler vahdet ve tevhidi, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettiğini kalbin ölmemiş ise anlarsın!" 

Bizler mü"min olarak hüsnü zanla yaklaşıp, hizmet ettiğimiz devletin bir olduğunu varsayaraktan onların hidayete ermesini Allah(cc)"tan niyaz ederiz. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —