İMRAN KILIÇ

Tarih: 25.02.2014 00:00

Kur"an Sureleri 11

Facebook Twitter Linked-in

Yâsîn Suresi

 

19:  Elçiler şöyle cevap verdi: Sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. Size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? Bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz.

23:  «O`ndan başka tanrılar mı edineyim? O çok esirgeyici Allah, eğer bana bir zarar dilerse onların (putların) şefâati bana hiçbir fayda vermez, beni kurtaramazlar.»

30:  Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.

31:  Müşrikler görmüyorlar mı ki, onlardan önce nice kavimler helâk ettik. Onlar tekrar dönüp de bunlara gelmezler.

32:  Elbette onların hepsi (kıyamet gününde) karşımızda hazır bulunacaklar.

36:  Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah`ı tesbih ve takdis ederim.

38:   Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, azîz ve alîm olan Allah`ın takdiridir.

39:  Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner.

40:  Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler.

43:  Dilesek onları suda boğarız. O zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.

45:  Onlara yapmakta olduğunuz ve yapıp arkada bıraktığınız işlerde Allah`tan korkun; umulur ki size merhamet olunur denildiğinde (aldırmazlar).

48:  Onlar: Eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

50:  İşte o anda onlar ne bir vasiyyette bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.

53:  Olan müthiş bir sesten ibarettir. Bunun üzerine onların hepsi hemen huzurumuzda hazır bulunurlar.

54:  O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.

60:  «Ey Âdem oğulları! Size şeytana tapmayın, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır» demedim mi?

61:  «Ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur» demedim mi?

66:  Dilesek onların gözlerini büsbütün kör ederdik. O zaman doğru yolu bulmaya koşuşurlar, ama nasıl göreceklerdi?

70:  Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.

71:  Görmüyorlar mı ki, biz kudretimizin eseri olmak üzere onlar için birçok hayvan yarattık. Bu sayede onlar bunlara sahip olmuşlardır.

72:  Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını binek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler.

73:  Bu hayvanlarda onlar için nice faydalar ve içilecek sütler vardır. Hâla şükretmezler mi?

76:  (Resûlüm!) O halde onların sözleri sakın seni üzmesin. Kuşkusuz biz, onların gizlemekte olduklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz.

77:  İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.

78:  Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: «Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?» diyor.

81:  Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.

 

Sâffât Suresi

 

1-4: Saf saf dizilmişlere, toplayıp sürenlere, zikir okuyanlara yemin ederim ki, ilâhınız birdir.

6:  Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik.

7:  Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk.

22-24: (Allah, meleklerine emreder:) Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve Allah`tan başka tapmış oldukları putlarını toplayın. Onlara cehennemin yolunu gösterin. Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler!

31:  «Onun için Rabbimizin hükmü bize hak oldu. Biz (hak ettiğimiz cezayı) mutlaka tadacağız.»

36:  «Mecnun bir şair için biz tanrılarımızı bırakacak mıyız?» derlerdi.

40:  (Bu azaptan) Ancak Allah`ın hâlis kulları istisnâ edilecek.

56-57:  «Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum» dedi.

58-61: Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek ve bir daha azap görmeyecek değil miyiz? Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur. Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsın.

62-63: Şimdi, ziyafet olarak, cennet ehli için anılan bu nimetler mi daha hayırlı, yoksa zakkum ağacı mı? Biz onu (zakkumu) zalimler için bir fitne (imtihan) kıldık.

75:  Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz!

76:  Kendisini ve ailesini büyük felâketten kurtardık.

85:  Hani o, babasına ve kavmine: Siz kime kulluk ediyorsunuz? demişti.

87:  O halde âlemlerin Rabbi hakkındaki görüşünüz nedir?

95-96: İbrahim: Yonttuğunuz şeylere mi ibadet edersiniz! Oysa ki sizi ve yapmakta olduklarınızı Allah yarattı, dedi.

99-100:  (Oradan kurtulan İbrahim:) Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek. Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver, dedi.

103-106: Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik.

107-111: Biz, oğluna bedel ona büyük bir kurban verdik. Geriden gelecekler arasında ona (iyi bir nam) bıraktık: İbrahim`e selam! dedik. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandır.

112-113:  Sâlihlerden bir peygamber olarak O`na (İbrahim`e) İshak`ı müjdeledik. Kendisini ve İshak`ı mübarek (kutlu ve bereketli) eyledik. Lâkin her ikisinin neslinden iyi kimseler

117:  Her ikisine de apaçık anlaşılan bir kitabı (Tevrat`ı) verdik.

127-128: Bunun üzerine İlyas`ı yalanladılar. Onun için Allah`ın ihlâslı kulları müstesna; onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir.

133: Lût da elbette peygamberlerdendi.

134-136: Geridekiler arasında kalan yaşlı bir kadın dışında, Lût`u ve ailesinin hepsini kurtardık. Sonra diğerlerini yok ettik.

139:  Doğrusu Yunus da gönderilen peygamberlerdendi.

148:  Sonunda ona iman ettiler, bunun üzerine biz de onları bir süreye kadar yaşattık.

149:  Putperestlere sor: Kızlar Rabbinin de erkekler onların mı?

153:  Allah, kızları oğullara tercih mi etmiş!

154-156: Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz? Hiç düşünmüyor musunuz? Yoksa sizin açık bir deliliniz mi var?

157:  Doğru sözlülerden iseniz, kitabınızı getirin!

160:  Allah`ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnadır (onlar azap görmeyeceklerdir).

164-166: (Melekler şöyle derler:) Bizim her birimiz için, bilinen bir makam vardır. Şüphesiz biz, orada sıra sıra dururuz ve şüphesiz Allah`ı tesbih ederiz.

175:  Onların halini gör, onlar da görecekler.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —