ŞABAN SÖZBİLİCİ

Tarih: 12.02.2014 00:00

İnternet Kullanımı

Facebook Twitter Linked-in

Günümüz siyasi, sosyal, kültürel olayları aktarılırken eskiden olduğu gibi kulaktan kulağa değil, gözden göze aktarılır oldu. Gözden göze aktarmayı yapansa internet. Yazının çoklukla kullanıldığı günümüzde her önüne gelen kalemi eline almıyor. Klavyenin başında gezinirken gördüklerine yapılan yorumlara bir yenisini de kendisi ekliyor o anda aklına gelenlerle. Evvelini ve ahirini düşünme ufku sıfırlanmış dersem, haksızlık yapmış olur muyum bilmem.

Kitaplığımdan Gülcan Tanıdır Alıcı"nın hazırladığı, Yaşar Alparslan ve Serdar Yakar"ın editörlüğünde çıkan bir kitabı elime aldım. Ukde Kitaplığı Kahramanmaraş kültürüne, tarihine büyük hizmetler yapan bir çalışmanın öncüsü. Bu çalışmayla beraber Ocak 2011 tarihine kadar bu iki editörün desteğiyle otuz sekiz kitap yayınlanmış Kahramanmaraş"la ilgili. Halen de yayınlanmaktadır.

Sünbülzade Vehbi, Kahramanmaraş"ta doğmuş, burada aldığı eğitimden sonra başkentin imkânlarından yararlanmak için İstanbul"a gider. Kadılık görevlerinde bulunur. Nesirdeki ve imladaki kabiliyetinden dolayı kendine devletin resmi yazışmalarında düzeltme görevi verilir.

Şiirlerinin yanında sözlükleriyle de tanınan Sünbülzade Vehbi"nin dünyaya gelen oğluna öğütleri kapsayan manzum kitabı Lutfiyye-i Vehbi"yi okumaya başladım.

Dikkatimi çeken öğütlerinde oğlunun güzel yazı bilmesini, zihnini imlaya ve anlama yormasını, nefsine ve arzularına yenilmemesini, iki yüzlülük yapmamasını, sözü usulüne göre söylemesini, boşboğazlık yapmamasını, yumuşak sözlü olmasını, bazı meclislerde dinleyici olmasını, kimsenin aleyhinde olmamasını, tok gözlü ve ilim sahibi olmasını ister. Daha başka öğütleri de var.

Kitapta dikkatimi çeken iki öğüdü üzerinde duracağım.

Güzel yazı ve imla konusuna değinirken ilahi ilmin kaynağı Kur"an"ı okumasını ister. Kâğıdın güzel yazıyla göze hitap ettiğini, bundan dolayı güzel yazının satırlara iplik gibi mücevher dizme hüneri olduğunu belirtir. Amma bütün zamanını güzel yazıya da aktarmamasını söyler ve şu öğüdü verir:

"Sarf-ı zihn eyleyegör imlaya

 Seni ol vasi ider manaya"

Zihni imlaya yormakla anlama ulaşılabileceğini belirtiyor Sünbülzade Vehbi. İmlada bozukluk ve hata varsa yazının güzel olmasının manaya faydasının olmadığını, eğer imlada yanlışlık yoksa vasat bir yazının okunacağını vurguluyor. Oğlunun dilbilgisi ve yazı sanatı kitaplarını okursa faydasının ona şu olacağını ifade ediyor:

"Ta ki tashih edesin imlasın

Bilesin yazdığının manasın"

İkinci öğüdüyse heyecan üzerinedir.

Heyecanlı olmanın sonucu bazı işler insanı intikam almaya mecbur eder, diyen Sünbülzade Vehbi,

"Hatıra affı getirmez gayret (heyecan)

İntikam almaya eyler himmet" le de dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.  Kavga etmemesini, sabırlı olmasını, fırsat düşünce intikam almanın güzel olduğunu ama yine de mümkün oldukça affetmeye çalışmasını, güzel ahlakın bu olduğunu belirtiyor oğluna.

Günümüz olaylarına, karmaşasına baktığımızda her dili olanın yorum yaptığını, sürekli dedikodularla bir çıkmaza Türkiye"yi sürüklediğini görüyoruz.

Türkiye"yi bir sıkboğaza, bir vaveylaya sokmamak için interneti kullanırken Sünbülzade Vehbi"nin oğluna şu öğütlerini unutmayalım:

"Her sözün aslını idrak eyle

Zihnini dağdağadan pak eyle

Nice bilgiç geçinen akıllar

Bildiğin bilmediğin nakıllar"


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —