İMRAN KILIÇ

Tarih: 01.08.2013 00:00

Ayet ve Hadisler Işığında: Emanet ve Ehliyet

Facebook Twitter Linked-in

Emanet : Güvenilir olmak, doğruluk,  bir kimseye koruması için geçici olarak verilen şey gibi anlamlara gelmektedir. Kur"an- ı Kerim"de dini yükümlülükler ve Allah"ın insanlara vermiş olduğu idarecilik, yöneticilik, malın idaresi gibi iş ve sorumluluklar manasında kullanılmaktadır.

Ehliyet : Sözlükte " Yetki; elverişli, layık ve yeterli olmak" anlamlarına gelen ehliyet, fıkıh terimi olarak, kişinin dini ve hukuki hükümlere muhatap almaya elverişli oluşunu ifade etmektedir. Başka bir deyişle, insanların leh ve aleyhindeki hak ve sorumluluklara muhatap olabilmesi halidir.

Hukuk dilinde ehliyet iki ana gruba ayrılır: Vücup Ehliyeti , Edǎ Ehliyeti

İnsan"ın Şer"i hitaba ehil ve muhatap oluşu, akıl denilen anlama, düşünme ve ona göre davranma kabiliyetine sahip bulunmasıyladır. İnsan"ın bu anlamdaki ehliyet ve sorumluluğuna Ehliyet"ül Hitap denir.  

Ayetler :

Yolculukta olur da, yazacak kimse bulamazsanız (borca karşılık) alınmış bir rehin de yeterlidir. Birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet bırakılan kimse emaneti sahibine versin ve (bu hususta) Rabbi olan Allah`tan korksun. Şahitliği bildiklerinizi gizlemeyin. Kim onu gizlerse, bilsin ki onun kalbi günahkardır. Allah yapmakta olduklarınızı bilir.(Bakara-283)

 Ehl-i kitaptan öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet bıraksan, onu sana noksansız iade eder. Fakat onlardan öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan, tepesine dikilip durmazsan onu sana iade etmez. Bu da onların, "Ümmilere karşı yaptıklarımızdan dolayı bize vebal yoktur" demelerindendir. Allah adına bile bile yalan söylüyorlar.(Ali İmran-75)

Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.(Nisa-58)

 Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler;(Mü"minun-8)

;(Mearic-32)

 Şahitliklerini (dosdoğru) yapanlar; Namazlarını koruyanlar; Emanetlerine ve ahitlerine riayet edenler; İşte bunlar, cennetlerde ağırlanırlar (Mearic-33 - 35)

Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi.(Yusuf-54)

"Beni ülkenin hazinelerine tayin et! Çünkü ben (onları) çok iyi korurum ve bu işi bilirim" dedi.(Yusuf-55)

Ve böylece Yusuf`a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz. Ve güzel davrananların mükafatını zayi etmeyiz.(Yusuf-56)

Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.(Ahzab-72)

Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu.(Enfal-9)

Hadisler :

Ebû Musa (r.a.) rivayet ediyor ki: Resulullah (s.a.v.) buyurdular: "Bize göre sizin hainlikte en ileri gideniniz, ehli olmadığı halde bizden iş isteyeninizdir."(Teberani Kebir)

Enes (r.a.) Resulullah"ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kur"an ehli, ehlullahtır."(Hatib"in tarihinden)

Ebu Hureyre (r.a.) rivayet ediyor: "İş ehil olmayana verildiğinde kıyameti bekle."(Buhari)

Her kim adaylar arasında (Bilgisi, takvası ve hizmeti ile ehil) ve Allah"ı daha ziyade hoşnut edecek bir kişi varken onu değil de daha aşağı seviyede (gayr-ı ehil) olanı göreve getirecek olursa Allah"a, O"nun Peygamberine ve mü"minlere hıyanet etmiş olur."(El-Camiu"s-Sağir)

İbn-i Abbas (r.a.)"dan rivayetle: Resulullah (s.a.v.)şöyle buyurdu: "Müslüman kardeşinde şunları gördüğünde ondan hayır bekle: Haya, cemaate riayet ve doğruluk. Bunları görmediğinde ondan hayır bekleme. (Camiu"s-Sağir)

Sevban (r.a.)"dan rivayetle: Resulullah şöyle buyurdular: Şu üç şey arşa yapışıp yalvarıyorlar: Akraba ile iyi ilişki şöyle diyor: "Allah"ım, sana sığınıyorum, koparılmayayım." Emanet şöyle diyor: "Allah"ım, sana sığınıyorum, bana hıyanet edilmesin." Nimet şöyle diyor: "Allah"ım, sana sığınıyorum, bana karşı nankörlük yapılmasın."(Beyheki)

Şeddad bin Evs (r.a.) Peygamber Efendimizin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "Dinimizden ilk kaybedeceğiniz şey emanettir."(Teberânî-Kebir)

Ebu Hureyre (r.a.)"den rivayetle: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Münafıkın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiğinde sözünden döner, kendisine emniyet edildiğinde hıyanet eder."(Buhari, Müslim, Ebû Davud, Nesei, Müsned)

Muhammed bin Atiyye (r.a.)"den rivayetle: Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: "Üç şey vardır ki, onlara şahit olduğunda kıyamet kopar: Eski binaların yıkılarak, terk edilmiş ve daha önce mamur olmayan yerlere binalar dikilmesi. İyiliğin kötülük, kötülüğün iyilik olarak görülmesi ve kişinin, devenin, ağacı kırıp döktüğü gibi emaneti hafife alıp gerekli önemi vermemesi."(Camiu"s-Sağir)

Ebu Hureyre (r.a.)"den rivayetle: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Sana bir şey emanet edene emaneti ver. Sana hıyanet edene hıyanet etme."(Ebû Davud, Tirmizi, Müsned)

İbn-i Abbas (r.a.) Resulullah (s.a.v.)"ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: "…Kendisine bir şey emanet edilip o emaneti aziz ve celil olan Allah"ın korkusundan sahibine teslim eden kişi, cennette istediği kadar hurilerle evlensin."(Camiu"s-Sağir)

Ebu Hureyre (r.a.)"den rivayetle: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Şu altı şeyi koruyacağınıza dair garanti verin; bende cennete gireceğinize kefil olayım: Namaz, zekat, emanet, namus, mide ve lisan."(Teberâni-Evsat)

Cündüb bin Abdullah (r.a.) rivayet ediyor: Resulullah (s.a.v.) buyurdu: "Allah"ın mü"min kulu, kendisine emanet edilen şeyi zayi etmez."(Hâkim)

Hz. Aişe (r.a.)"den: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdular: "En güzel huylardan birisi de, emaneti korumaktır."(Beyhekî, Şuabu"l-İman)

Enes (r.a.) Resulullah"ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kur"an ehli, ehlullahtır."(Hatib"in tarihinden)

 Ebu Hureyre (r.a.) rivayet ediyor: "İş ehil olmayana verildiğinde kıyameti bekle."(Buhari)

Her kim adaylar arasında (Bilgisi, takvası ve hizmeti ile ehil) ve Allah"ı daha ziyade hoşnut edecek bir kişi varken onu değil de daha aşağı seviyede (gayr-ı ehil) olanı göreve getirecek olursa Allah"a, O"nun Peygamberine ve mü"minlere hıyanet etmiş olur."(El-Camiu"s-Sağir)  

  Müslümanların, ferdin tek başına yürütemeyeceği işleri yürütmek ve hakları korumak için bir idareci seçmeleri elzem ve zaruridir. Yönetici zahir olmalıdır. Gizli saklanmış veya beklenen (muntazar) değil. Ama yönetici ehliyetli, dirayetli ve idareyi başaracak kabiliyette olmalıdır.(Akaid-i Ömer En-Nesefî)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —