Okur Kitaplığı"ndan yeni bir
eser: Savrulan.
Yazar Selvigül Kandoğmuş
Şahin. Kitabın ilk sayfasından son satırına kadar bütün bir kadın hassasiyeti
ve titizliği kavrıyor okuru.
Kitap üç bölümden oluşuyor.
Okunması-anlaşılması ve değerlendirmede bulunulması kolay bir çalışma. "Gidip de Dönmeyenler,
Teşekkürler Melekler, Acıyı Gömdüler, eserin bölümleri.
Açış yazısı: Yangına Uğrayan
Kitaplar.
Bir iç mekân. Öyküyü alan ve
sürükleyen kahramanlar: Evin büyük oğlu; ağabey, hassas ve tertemiz bir dimağın sahibi küçük
kız, Betül
Sonra anne: Kederin, aklaşmış saçlarında yıllarla birlikte uzandığı
kadın.; kocasıyla yaşıyor öykünün bir yerine kadar, sonra dul
Önceleri oğlunun somut bir
şekilde, kolalı perdeleri aralayarak-hassasiyetin burada olduğunu söyleyebiliriz-
babasını camın önünde beklediğini görüyoruz. Ama anne, çilekeş kadın, oğlu
derecesinde açıkça göstermese de kocasını, evin erkeğini büyük bir merak, sabır
ve kuşkuyla bekliyor.
Kahramanlardan diğeri: Bir
babaanne figürü, evin üst katında, eller duada
Devrimlerin olduğu yıllardır.
Kitaplar sanki anlamsızlaşmış,
toptan yakılmaktadır; yakılmak zorunda kalınmaktadır. Bir medeniyetin
kelimeleri, üzerine inşa edilen görkemli bir devrin harfleri inkâr ediliyor.
Arap alfabesi artık yasaktır. Gerekçeli hüküm: İnsanlar anlamakta ve öğrenmekte
zorlanıyor. O insanlar ki silinmeye çalışılan bu değerlerin hepsi için
kellelerini feda ediyorlar. Çağdaş Batı bizim ufuklarımızı süslüyorsa, ona,
onun alfabesiyle yürümeliyiz. Latin alfabesi dayatılan o dönemin insanları, bir
çırpıda karanlığın kör cahili oluyor.
"Ah sazlar duvarda kalmış
Ah kitaplar sobada yanmış."
Dönemin zaptiyeleri
gıcırtılarla açılan kapıdan eve bir bir doluyor. Arama yapılacak, eski yazılı
neler var, suç teşkil eden bütün materyaller toplanacak ve hükümlünün aleyhinde
kullanılmak üzere delil torbasına konulacaktır.
Bütün bunlar kız ve erkek,
yaşları küçük çocukların gözü önünde yapılmaktadır. Psikolojik bir travmanın
izleri günümüze kadar gelmiştir. Onlar bu vatanın öz evlatları olmalarına
rağmen korku ve telaş içindedirler.
Yediden yetmişe kovuşturmalar,
kovalamacalar bütün yurttaşları sarmıştır. Suç mu: Devrimlere kafa tutmak.
Özellikle de harf devrimine.
Yazar Selvigül Şahin, kitabın
ilk öyküsünde 1920"lerin-1928"lerin, insanların hafızasında bıraktığı izleri
anlatıyor. Öykü siparişten kurtulmuş bir şekilde, daha özgün ve özgür
yazılsaydı eğer farklı ve daha kaliteli okumalara davetiye çıkarabilirdi.
Öykünün bir aşk merhalesi
olduğunu düşünmüşümdür. Evlilik değil, aşk
Hassas, toz kanatlı bir kelebek
Kısa cümlelerin, abartılı
zarf-fiillerle uzatılmamış cümlelerin olduğu öykülerin, ayrı bir tadın
tarifinden çıkacağını da belirtmeliyim.
"O da nine- tıpkı annemin
yaptığı gibi, ocak başına büyük dedemin tüm kitaplarını yığıp yakmış. Odunların
arasında alev alev tutuşan eserlerin, yanması neredeyse iki gün sürmüş." (s.16)
Kitapların ve hafızaların
acımasız bir şekilde, insafsızca yakıldığını, yakılmak zorunda bırakıldığını
anlatan bir öykü
"Rachel"in Gerçekleşen
Rüyası", üzerinde durulması gereken bir diğer öykü, bu adı taşıyor.
Belki eserdeki çerçeve metnin bu olduğu ilan
edilmelidir. Batı"nın dürüst, namuslu yanının, acılar içindeki Doğu"nun
karşısında sergilediği şefkât, merhamet ve insanlık anlatılıyor.
Fragmanlar, bölümler halinde
sunulan bir metin bu. "Esas Fragman"da" Siyonist, faşist İsrail"in buldozerleri
altında ezilen, onların paletlerinde can veren sarışın bir kadın, hassas bir
Batılı; Batı"nın ruhu: Rachel anlatılıyor. Güzel de anlatılıyor
Aşırı duygusal, romantik
yanlarımız, hissiyat patlamalarımız bir yana bırakılarak yazılmalıdır
Duygusallığımız gözyaşı olarak
yanaklarımızdan akabilir ama realizm kırbacı altında oluşturulan ve fakat her
şeyin tam ölçüyle kullanıldığı metinler daha kalıcıdır, gibime geliyor.
Yazar Selvigül Kandoğmuş
Şahin"i kutluyor, yeni çalışmalara imzalar atmasını diliyorum.
Savrulan
Okur Kitaplığı
0212 522 45 05