28.03.2013 tarihli Radikal gazetesinde Murat Yetkin, PKK"nın
en yetkili isimlerinden Oslo sürecine de katılan Avrupa kanadı yöneticilerinden,
KCK Yürütme Kurulu Üyesi Zübeyir Aydar"
Aydar; "Bir dilde, kültürde asimilasyon kalktı demek için anadilde eğitim olmalı, o dilde kamu hizmeti verilip-alınmalı."" diyor. Bizler her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti Devleti asimilasyon yapmamıştır. Yapmış olsaydı, bu gün Türkiye"de Kürt varlığından ve Kürtçe diye bir dilin varlığından söz etmek mümkün olmazdı. Bu realiteye rağmen adam illa ki asimilasyon yapılmıştır diyor. Bu iddiaya göre; ülkenin her tarafında Kürtçe eğitim dili ve devlet dili hayatiyet bulabilecek mi? Buna geçit verilir mi? Çözüm sürecinin anahtarlarından biri de bu mu? Diyeceği geliyor insanın. Güneydoğu da çalışmış bir kişi olarak bunun bu boyutlara taşınması esef verici bir durum.
Nevruz kutlamalarında; Türk Bayrağı niçin yoktu? Sorusuna, Zübeyir Aydar; "Kürtlerin Türkiye"nin bayrağıyla bir sorunu yoktur. Ama kendi renklerimizi de korumak isteriz. Mesela, İspanya"da ülke bayrağının yanı sıra özerk bölgelerin bayrakları da asılıyor." İfadesinden anladığımıza göre PKK bayrakları da semalarımız da olacak mıdır? Zihniyet aynı; bir zamanlar, sadrazam Mithat Paşa gibi gafil;""Türk Bayrağı"nın bir köşesinde bir haçın olmasının ne zararı vardır."" herzesini yumurtlamış. Güya Haçlıların beğenisini kazanacak. Kime yaranmak olursa olsun, istiklal ve namus kefenimiz olan bayrağımızın yanında bir paçavraya bu milletin tahammülü yoktur.
"Elimizi çabuk tutmamız lazım. Erdoğan; bu işi 2013 sonuna dek bitirmemiz lazım."dedi. "Çünkü 2014 yerel seçim süreci başlıyor. Çekilme, demokratik anayasa, yasal düzenlemeler, geri dönüş ve normalleşme aşamalarını tamamlamamız lazım"" diyerek pası TBMM"sine attı. Gerçekten TBMM"si böyle yasal düzenlemelere girer mi? Hep TBMM"sini devleti kuran meclis olarak;""Gazi Meclis"" diye vasıflandırıyoruz. Bu Gazi Meclis"in 23 Nisan 1920 deki ruhaniyeti bunu kabullenir mi? Bu konuda Sayın Cemil Çiçek"e sonsuz güvenimiz vardır. Çok büyük bir emanet kendisine tevdi edilmiş.
Aydar;""Normalleşmeden anladığımız, sorunun anayasal güzeyde çözülmesi, Kandil"de Avrupa"da kim varsa dönmesi, cezaevlerinde siyasi nedenlerle olanların serbest kalması, siyaset yollarının herkese açılmasıdır"" diyor. Bu sözden genel af istemi anlamını çıkarabilir miyiz? İşi büsbütün ileri götürerek;""PKK ve KCK dâhil herkes için legal alanda siyaset yapma önündeki engeller kalksın istiyoruz. Bu, bir cezai koğuşturma olmadan, herkese siyaset yapma hakkı demektir. Bizim tarafta bütün yetki Öcalan"dadır."" Diyerek siyaset yapma yolunun Öcalan"a da açılması gerekliliğine vurgu yapıyor. İşte sen o zaman seyret pandomini Böyle bir şeyin olabileceğini düşünmenin akla zararı var.
Son Osmanlı Meclis-i Mebusan"ında 28 Ocak 1920 de ilan edilen Misak-ı Milli den bahisle;""Her şey bir günde olsun diyen yok ki bunlar ortak hedefler olmalı, barıştan sonraki hedeflerden söz ediyoruz.""Bir federasyon iması mı var sözlerinizde? Denildiğinde;""Bu tartışılarak bulunabilinir. Yönetim şekli tartışılarak bulunabilinir. Kürtlerin varlık, güvenlik ve özgürlüğü garantiye alınsın, siyaset yolu tam açılsın. Yani, adamın bu sözlerinden federasyon dan dan başka bir mana çıkarılabilinir mi? Irak, Suriye, Türkiye"yi kapsayan bir federasyon haritası çiziyor. Bu ütopik coğrafya kendi kafasında tecessüm eden bir coğrafya Muhtemelen BOP"un öngörüşüdür diyebilir miyiz?
Son cümleden olarak adam;""Karşılıklı halelleşme diyelim."" Diyerek genel af talebinde yeniden bulunuyor. Bunun olasılığı var mı? Türkiye"nin gündemine taşınır mı? Kehanette bulunmayalım.
Bütün bunlar olup biterken, akılla iz"anla izah edilemeyen şeylerden Türk Milleti"nin ne ölçüde bilgisi var. Türk toplumu bunları biliyor mu? Birileri toplumumuzu bilgilendirip haberdar ediyor mu? Aysbergin suyun yüzünde kalan kısmında gözüken;""akan kan dursun, barış ve kardeşlik gelsin"" ne kadar güzel söylemler. Yoksa yaratılan yapay gündemlerle kamuoyunun dikkati, toplum mühendisliği yoluyla, dikkati başka yönlere mi sevk ediliyor. Cenab-ı Allah bu millete, yıllar yılı kan kusturan, bu huysuzların taleplerinin tecellisini göstermesin Bunların şerrinden Cenab-ı Allaha dehalet edip, onun hıfzına sığınıyoruz.