Gazetecilik ve Halkla
İlişkiler ve Organizasyon bölümü olan bir meslek lisesi var ama
Bu lisenin geleceği ve buradan
mezun olanların basın sektörüne katacaklarıyla ilgili olarak olumlu bir şekilde
söz etmek imkânsız gibi.
Bir okul düşünün öğrencileri
bir mesleğe yönelik eğitim almak için o kuruma gidiyor ama kendi mesleğine dair
tam dört yıl boyunca çok bir şey elde edemiyor.
Bir okul düşünün, Gazetecilik
ve Halkla İlişkiler ve Organizasyon bölümü var ama kazara buraya gelmiş
öğrencileri ve artık çaresiz mezunları her zaman bir iletişim sorunu yaşıyor.
Bir Meslek Lisesi düşünün,
öğrencileri haber toplayamıyor, haber yazamıyor... Siz hiç iğne yapamayan
sağlık lisesi mezunu ya da ufak bir arızayı tamir edemeyen elektrik bölümü
mezunu gördünüz mü? Var diyorsanız vay bu memleketin haline!
Her nedense bu lisede son
sınıfa gelindiğinde artık size meslek dersi yok demişler, ne gibi bir sebebi
varsa?
Sistemdeki aksaklıklar,
sistemin kör topal işlemesi, sistemin hatalarla dolu olması, sistemin meslek
liseleri için uzun yıllar haksızlık yapması, sistemin durmadan değişmesinden
kaynaklanan sorunlar, kısacası sistemin kendisi ne güzel bir mazeret işini
yapmayanlar için.
Sığ ve sıradan müfredatın
içine hapsedilmiş beyinler ve müfredatın dışına çıkmaya cesaret edemeyen
sorumlular taşıdıkları misyonun acaba ne zaman farkına varacaklar?
Kalıpların içine hapsedilmiş
iletişim meslek lisesi öğrencilerinden özgün, yaratıcı ve yaşadığı şehre dair
olumlu bir şeyler üretmesini beklemek akla aykırı hareket olur ki bu da sahip
olunan biricik özelliğe ihanet anlamına gelir.
Tahmin ediyorum ki o
öğrencilerin bir şeyler kazanması adına kanuna, mevzuata, yönetmeliğe vs. vs.
aykırı hareket etmeden oradaki öğrencilere birçok şeyler kazandırılabilir.
Mesleğini seven, mesleğini
sevdirecek ve kendisi de sevilen bir eğitimcinin başarısız olması düşünülemez.
Yaptığı işi sadece para
kaynağı olarak gören ve bunun dışında fedakârlıktan, özveriden, çalışma
azminden, mesuliyet duygusundan yoksun her hangi birinin kendi işinde başarılı
olması ve insanlara bir şeyler katması, kazandırması zordur, imkânsızdır.
Öğrenciler bu okuldan mesleğe
dair bir birikim kazanamadıklarından staj için gittikleri gazetelerde sorun
yaşıyorlar. Burada gazetelere biraz hak vermek gerekir ama bu bir zırh olamaz,
birazdan geleceğiz oraya. Ama kısaca değinelim, öğrenciye haber topla deniyor
ortada bir şey yok. İyi tamam hadi bari haber yaz, o zaten hiç yok. Geriye bir
soru kalıyor; kuzum siz hangi meslek lisesinden geliyorsunuz?
Uzatmayalım ve şehrin
gazeteleri diyelim,
Onlarca yerel gazetesi var
Kahramanmaraş"ın ama kaç tanesinde gazetecilik bölümü olan bu liseden
öğrenciler mesleki beceri eğitimi alıyor, yani staj yapıyor.
Kaç gazete bu okula stajyer
öğrenci için istek de bulunmuş, kaç gazete öğrenci yetiştirmiş ve bunları
gazeteci yapmış.
Kaç gazete hiç bilgisi ve
becerisi olmayan bu öğrencilere kol kanat germiş, olsun, sistem ve okulunuz
sizi harcamak için elinden geleni yapıyor ama biz sizi onlara yem etmeyeceğiz
demiş.
Kaç gazete bu meslek lisesi
öğrencilerinin muhasebecide, hastanede, pastanede, sekreterlikte, boyacıda ne
işi var diye isyan etmiş. Hadi hocalarda sıkıntı var anladık, ya sektörün
içindekiler.
Herkes kendine göre bahane
üretir ve kendisini masum ve mazlum yapacak kadar sorun sıralayabilir, ama
hangi basit bahane sorunlarla dolu düzenin insafsız dişlilerine yem olmuş
öğrencileri dışlamanızı haklı çıkarabilir.
Ne işi var gazetecilik
bölümünde okuyan öğrencinin bilmem hangi firmanın mutfağında, ya da bir başka
bir kurumun hasta kabul biriminde.
Bu kadar da olmaz
diyorsanız buyurun araştırın ve görün.
Bu öğrenciler işlerini
yapamıyor, mesleği bilmiyorlar diyorsanız haberiniz olsun o çocuklar o okulda
mesleğe dair pratik olarak hiçbir şey ama hiçbir şey öğrenemiyorlar ve şayet
öyle bir fırsat verilirse öğrenecekleri tek yer çalışacakları gazeteler.
Bu okulun önemine şuna buna
dair bir sürü şey yazmaya gerek yok, herkesin bildiği şeylerdir, kafa
ütülemenin ucuzluğuna düşmeyelim.
Bu sorunları, hem meslek
lisesi hem de gazeteler olarak biliyoruz, bu sorunlardan haberimiz var
deniyorsa demek ki sorunların çözülmesi adına bu güne kadar kendi aralarında
düzgün bir iletişim kuramamışlar.
Geçen bir vesileyle şehirdeki
bütün basın mensupları ve AK Parti Milletvekilleri düzenlenen toplantıda bir
araya geldiler. Orada güzel bir fikir ortaya atıldı. En azından Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesi"ne bir Basın Yayın Yüksek Okulu açılamaz mı dendi.
Fikir güzel, ama rica ediyorum; bir, sahip çıkılmayan bir lise var, iki, var
olan bölümleriyle hala kendini ispat edememiş ve bu halinden dolayı bütün
kabahati ismine yüklenmiş bir üniversite var. Bırakın bu sonuç vermeyecek,
ideal ama şu anda gereksiz fikirleri. Önce elde olanın kurtarılmasına harcayın
emeğinizi. Bu liseden mezun olan öğrenciler oraya giremeyecek ve oradan bir
basamak daha yükseğe çıkamayacaksa ki bu büyük ihtimalle böyle olacak, hiç
gereği yok. Kimsenin ufkunu daraltmak ya da hayallerine sınır çizmek gibi bir muradım
yok ama ortada olan gerçeklerin de görmezlikten gelinmesine anlam yükleme
çabasına girmeye gerek yok.
Yazıya konu olan okulun ismi
daha önce Aşık Mahzuni Şerif Ticaret Meslek Lisesi idi. Ancak daha sonra okulun
adı değişmiş ve Ticaret ve Sanayi Odası Meslek Lisesi yapılmış.
Bütün yazıyı
değerlendirdiğiniz de, İşin vehametinin farkında mısınız?